BURCU CANSU / burcucansu@birgun.net AKP hükümetleri döneminde kadınların kahkaha atmaları, hamile iken sokakta yürümeleri, şiddet gördüğü eşlerinden boşanmak ya da kürtaj yaptırmak istemeleri, ya “ayıp” ya “yasak” ya da “suç.” Veriler de günümüz Türkiyesi’nde kadın olmanın ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyor. Kontrollü katliam Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun ‘2015 Yılı Kadın Cinayetleri Raporu’na göre, 2015 yılında 303 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 2013’te 237 ve 2014’te 294 kadın cinayeti işlenmişti. Raporda, kadın cinayetlerine zemin hazırlayan durumlar şöyle sıralandı: -Erken yaşta evlilik. -Kadınların sağlık, çalışma, boşanma, kendi hayatına dair karar alma hakkı gibi temel haklarının devlet tarafından korunmaması. -Koruma Kanunu’nun düzgün uygulanmayarak kadınların en temel hakkı olan yaşama hakkının devlet tarafından korunmaması. -Devletin savaş ve şiddet politikası ve kadın cinayetlerinde uygulanan ceza indirimleri ile ilgili gerekli uygulamaların yapılmaması. 27’si devlet korumasındaydı Raporda şu detaylara da yer verildi: “Kadınların yüzde 78’i kendi hayatlarına dair karar almak isterken ve yüzde 1’i homofobi ve transfobi nedeniyle erkek şiddetiyle öldürüldü. 2015’te 155 kadın ateşli silahla katledildi. 90 kadın cinayeti kesici bir aletle, 23 kadın cinayeti boğarak, 7 cinayet darp ederek, 7 cinayet sert bir cisim kullanarak, 2 cinayet yakarak ve 1 kadın cinayeti diri gömerek işlendi. Öldürülen kadınların 27’si koruma altındaydı veya öldürülme tehlikesini devlete bildirmişti.” Kız çocukları okula gidemiyor Eğitimde cinsiyetçiliğin geldiği boyut, Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği tarafından hazırlanan “Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu 2015” raporunda ortaya konuldu. Raporda, “Bu yıl da eğitim ve bilim emekçisi kadınlar ve kız öğrenciler bakımından cinsiyetçiliğin ve ayrımcılığın yükseldiği bir yıl oldu” denildi. Rapora göre, mevsimlik tarım işçisi olan 18 yaş altı çocukların yüzde 50’sinin okullarını terk ettiği ve okula devam edenlerin yüzde 57’sinin de düzenli okula gitmediği saptandı. Kim, ne dedi AKP’nin kadını birey olarak görmeyen, aileye hapseden zihniyeti, kadına yönelik ayrımcılığı ve şiddeti artırıyor. Bu zihniyet, AKP’lilerin söylemlerinde de kendini gösteriyor. İşte bu söylemlere birkaç örnek: * Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde I. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde yaptığı konuşmada ‘kadınla erkeği eşit konuma getirmenin fıtrata aykırı’ olduğunu söyledi! * Erdoğan başbakanlığı döneminde, Hopa’daki olayları protesto etmek için tank üzerine çıkan ve polis müdahalesi sonucu kalçası kırılan Dilşat Aktaş için “O kadın, kız mıdır kadın mıdır?” ifadelerini kullandı. * Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, işsizlik ile ilgili yaptığı bir konuşmada “İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor” dedi. * Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bir programda “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? Anası ölsün öyleyse” diye konuştu. * Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kadınların “İş istiyoruz” sözlerine, “Evdeki işler yetmiyor mu?” yanıtını verdi. * Fetvacı hoca, Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız, ‘’Her çalışan kadın, gözü doymamış erkek demektir. Bir kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış olur” ifadelerini kullandı. * Eski Başbakan Yardımcısı Arınç, “Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak” dedi. * AKP Milletvekili Sefer Üstün, “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur” dedi. * Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Annelerin, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir” diye konuştu. * AKP Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider, feminizmin ülkeyi içten içe çürüttüğünü savunarak, ‘’Kadınları feminizmden kurtaralım’’ dedi. Kaynak: Birgun.net