Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik ile görüşmesini değerlendiren AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "AK Parti'de parti içi muhalefet geleneği yok ama eleştiri geleneğimiz var" dedi.AKP Sözcü Ömer Çelik düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ardından Bülent Arınç'la yaptığı görüşmeyi değerlendiren Çelik şunları söyledi: "Bizim AK Parti'de parti içi muhalefet geleneği yok ama eleştiri geleneğimiz var. Aktif siyasetin içinde ya da dışında olan arkadaşlarımız eleştirilerini basınla paylaşıyor. Bu açıklamalarla ilgili prensiplerimiz var. Politikalar eleştirilebilir. AK Parti içinde bu kadar önemli görevlerde bulunmuş arkadaşlarımızın değerlendirmeleri her zaman önemlidir. Ama şahsi değerlendirmelerin yapılmasını doğru bulmayız. Spekülatif haberlerde olduğu gibi bunu AK Parti'ye karşı yeni bir hareket gibi değerlendiremeyiz. Bu arkadaşlarımız yeni bir oluşum içinde midirler, hayır. AK Parti'nin geleneğinde yok. 11. Cumhurbaşkanımızın Cumhurbaşkanımızla görüşmesi gayet doğal. Başka arkadaşlarımızla da ülkenin meselelerinin değerlendirildiği görüşmeler yapılabilir. Bu AK Parti'ye karşı yeni bir siyasi hareket olarak değerlendirilmemelidir. Kriz olarak görmüyoruz." MÜTTEFİKLERİMİZLE GÖRÜŞ AYRILIKLARI YAŞASAK DA PYD, PYD'NİN SİLAHLI KOLU BİZİM İÇİN TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"PYD'nin Fırat'ın batısına geçtiği iddialarıyla ilgili de konuşan AKP Sözcü Ömer Çelik şöyle devam etti:"PYD Türkiye'ye karşı terör faaliyetlerinde bulunan bir yapı olarak Fırat'ın batısına geçmesi halinde Türkiye'nin nasıl karşılık vereceğini biliyor. Türkiye'nin bununla ilgili hazırlıkları da vardır. PYD sözcülerinin söylemlerinin kendileri açısından ne ifade ettiğinin de altını çizmek gerekir. PYD, DEAŞ ile mücadele ediyoruz bahanesi ile koalisyonun bir parçası olarak Fırat'ın batısına geçmek gibi bir niyetleri olduğunu biliyoruz. Her ne olursa olsun müttefiklerimizle bu konuda görüş ayrılıkları yaşasak da PYD, PYD'nin silahlı kolu bizim açımızdan bir terör örgütüdür. Bu terör örgütünün, Türkiye'ye dönük haspane davranışları vardır. Bu ulusal bir güvenlik meselesidir. Bugün bir takım geçici ittifaklar kurarak bölgede derinlik yarattıklarını düşünmeleri kendileri için hayaldir. Kalıcı olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Önemli olan, Türkiye Cumhuriyeti ile ne tür ilişkiler geliştirdikleridir. Büyük güçlerin şu anda Suriye'de yürüttükleri vekalet savaşında sadece sahada yuvarlanan bir futbol topu gibi çeşitli güç ilişkileri içerisine giriyorlar. Burası çıkmaz sokaktır. Hem Suriye Kürtlerinin kazanabileceği demokratik kazanımları riske atıyorlar. Hem Türkiye ile ilişkilerini bu haspane tutum ile tamamen berhava etmiş oluyorlar. PYD'nin tutum ve davranışı, hangi büyük gücün Suriye'de ihtiyacı varsa onun hizmetine gönüllü olarak koşulan ya da belli bir meblağ karşılığı koşulan bir lejanor hizmetinden başka bir şey değildir. Bu ulusal güvenlik riskine karşı da Türkiye'nin tutumu net ve kesindir." ABD'NİN PYD'YE İLİŞKİN AÇIKLAMALARI KABUL EDİLEMEZ CİDDİ BİR HAYAL KIRIKLIĞIDIRABD'nin PYD'ye ilişkin açıklamalarına ilişkin Çelik şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'nin düşman olarak belirlediği, terör örgütü olarak belirlediği bir yapının, bir müttefikimiz tarafından 'terör örgütü değildir' diye tanımlanması kuşkusuz kabul edilemez ve ciddi bir hayal kırıklığıdır. Müttefiklik, ortak dostluk tanımları geliştirmek, müttefik ülkelerden birisine karşı düşmanca tutum içerisine giren örgüt ya da devlete karşı ortak davranış geliştirme kavramıdır, zeminidir. Bunun korunmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizin başta Amerika Birleşik Devletleri tarafından ve bütün müttefiklerimiz tarafından ciddi bir biçimde ele alınması gerektiğini değerlendiriyoruz." "İSRAİL İLE GÖRÜŞMELERİN GENEL HATLARI İLE İYİ GİTTİĞİNE DAİR BİLGİYE SAHİBİZ"İsrail ile normalleşme ilişkilerine ilişkin Çelik, "Gazze bugün açık hava hapishanesidir. Mescid-i Aksa'ya dönük olarak tacizkar tutumları şiddetle kınıyoruz. Gazze'ye bir kasa domates giremiyor. Elektrik, su…yok. Dünyada böyle bir yer yok. Türkiye'nin bu insani ihtiyaçları karşılaması talebi var. Görüşmeler genel hatları ile iyi gittiğine dair bilgiye sahibiz" dedi."BM'NİN TÜRKİYE'YE 'SINIRINI AÇ' ÇAĞRISINDA BULUNMASI HAYRET VERİCİ İKİYÜZLÜLÜK OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ"Çelik, "Birleşmiş Milletler ve diğer odakların Türkiye'ye 'sınırını aç' çağrısında bulunmasını büyük bir hayretle karşılıyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse, uluslararası toplumun tarihine geçecek bir ikiyüzlülük olarak değerlendiriyoruz. Türkiye'nin zaten sınırları açıktır. 20-30 bin mülteciyi almak için aylarca pazarlık yapanlar, bir sürü şart öne sürenler, Türkiye'nin zaten açık olan kapılarını açmasını talep etmekle, kendi sorumluluklarını gizlemekten başka bir iş yapmıyorlar" diye konuştu.()Kaynak: Birgun.net