Muhalefet partilerinin seçimden önce de uygulamaya karşı olduklarını hatırlatan Yalçınbayır, "Sulh ceza hakimliklerini düzenleyen kanun, kalite olarak fevkalade yetersiz bir kanundur, evrensel standartlara uymamaktadır. Uygulamaları da apaçık ortadadır. Bütün bunları dikkate aldığımızda Türkiye’nin çok güçlü bir yargı reformuna, anlayış değişikliğine ihtiyaç var." dedi. <br> <div>Sulh ceza hakimlikleri ile ilgili geçen dönem Parlamento'daki bütün muhalefet parti milletvekillerinin tutum ve davranışlarının bilindiğini vurgulayan Yalçınbayır, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "CHP, MHP ve HDP buna karşıydı. Sanki bir idari mekanizmasın işletilmesi suretiyle yargı faaliyetinin yürütülmesi kabul edilebilir bir şey değildir. İdari işlemler ayrıdır, yargı işlemleri ayrıdır. Yargı işlemiyle idari işlem birbirine karıştı. Hak arama sınırlandırıldı, oraya atamalar idarenin tasarrufuyla oldu. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) burada idarinin bir birimi olarak siyasi kurumla iç içe çalıştı. Bütün bunları dikkate alırsak 25. Dönem Parlamentosu sadece sulh ceza hakimliklerini değil, diğer hukuka aykırılıkların giderilmesi konusunda özellikle geçen dönem muhalefetinin halkın verdiği işaret noktasında daha etkili olması gerekir. Bu CHP’nin işi değildir, MHP’ye ve HDP’ye de ait iş değildir, hatta AK Parti’nin de halkın bu uyarılarını dikkate alıp 17 ve 27 Aralık hukukunun tasfiye edecek işlemlere girişmek gerekir. Bu işlemler bir taraftan soruşturmaların önünü açmak gibi denetim işlemleri, diğer taraftan da hukuki düzenlemelerin kalitesinin yükseltilmesi suretiyle olacaktır."</div> <br> <div><strong>SULH CEZA KANUNU, YETERSİZ VE KALİTESİZ</strong></div> <br> <div>Sulh ceza hakimliklerini düzenleyen kanunun kalite olarak fevkalade yetersiz bir kanun olduğunu ve evrensel standartlara uymadığını savunan Ertuğrul Yalçınbayır, kanunun uygulamalarının da apaçık ortada olduğunu vurguladı. Türkiye’nin çok güçlü bir yargı reformuna ve anlayış değişikliğine ihtiyacı olduğunu belirten Yalçınbayır'a göre, Türkiye’nin en önemli konusu yargıyla ilgili konular.</div> <br> <div>Eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, açıklamasına şöyle devam etti: "Üç kuvvet; Meclis, yürütme ve yargı. Bu kuvvetlerin ayrılığı ama birbiriyle olan ilişkilerinin de medeni işbirliği ve nezaket içerisinde olması lazım. Şu anda Türkiye’deki bir takım sorunlar çıkarılan bu antidemokratik kanunlarla olmuştur. Bunların tasfiyesi olmadan Türkiye’nin hukuk devleti yolunda ilerlemesi zordur. Herkes kaynağını Anayasa’dan alan yetkisini kullansın. Milletvekilleri ilk oturumda 47 kelime bir cümle yemini ettiler. Çok ağır kelimeler var. İkinci birleşimde ise o yeminin hilafına Anayasa’nın 94’üncü maddesi, İç Tüzük’ün 10’uncu maddesi çiğnenerek gruplardan meclis başkanlığına adaylıklar belirlendi, buna yürütmenin buna partilerin buna Cumhurbaşkanı'nın karışması mümkün değildir. Meclis, ikinci birleşiminde anayasa ihlali yaptı. Bundan sonra bu tür ihlallerle bizim katlanma gücümüz yok. Bu tür ihlaller, yönetilemeyen demokraside olur. Bu ihlallerin içinde geçmiş dönemin tasfiyesi yer almalıdır. Bu tasfiyenin içerisinde sulh ceza hakimlikleri var, dershanelerin kapatılması, valiliklere tanınan geniş yetkiler var, bunlar da kaldırılmalıdır."</div> <br> <br> <div>CİHAN</div>