AKP Trabzon Milletvekili Salih Cora'nın sosyal medyadan duyurup sonra sildiği 'hükümetin yeni bir af çıkaracağına' dair mesajın gündem yaratmasının ardından hükümet kanadından peş peşe açıklamalar geldi. Bizzat AKP'li isimlerin alevlendirdiği konu parti içinde "Nereden çıktı" diye şaşkınlıkla karşılanırken, bu konuda bir çalışma olduğu yalanladı. Ancak, AKP'nin bir taslak üzerinde çalıştığı, bunu da farklı bir şekilde sunacağı öne sürülüyor. AKP'li Cora, önceki gece sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından henüz yayımlanmamış 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) görselini paylaşarak af çıkacağını duyurdu. Cora, "KHK ile 01 Ocak 2016 tarihinden önce işlenen suçlar için 5 yıl ceza infaz indirimi öngörülmektedir" dedi. Bazı gazetelerde de Adalet Bakanlığı'nda genel af çalışmasının tamamlandığı yönünde haberler yer aldı. Gelişme kamuoyunda yankı yaratırken, yurttaşlar bu KHK için resmi bir açıklama yapılıp yapılmayacağını sordu. Ancak Cora paylaşımından saatler sonra tweetini sildi ve 'Bu tweet resmi olarak teyit edilmediğinden KHK gibi gözüken belge sahih olmadığından derhal kaldırılmıştır' diye yazdı. Cora’nın hükümet üyelerince gelen tepkiler üzerine tweetini sildiği öne sürüldü. 'Akla, mantığa sığmaz' AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, kesin bir dille genel affı yalanlayarak, "Bu nereden çıktı, nasıl çıktı bilmiyorum. Ama af konusu değil bizim gündemimizde, zihnimizde kesinlikle yoktur. Böyle bir konu olamaz." dedi. Yazıcı, "Türkiye, terörle çok yoğun, etkin bir şekilde mücadele ederken aftan söz etmek, akla mantığa sığmaz, büyük bir haksızlık. Biz de hiçbir zaman haksızlıkların aracı olmayız, müsaade etmeyiz. Af konusu bizim gündemimizde yoktur. Zihnimizin herhangi bir yerinde de afla ilgili herhangi bir yer söz konusu değildir" diye konuştu. Yazıcı, denetimli serbestlikle ilgili bir soruya ise "İhtiyaç duyulunca olabilir. Dolayısıyla bunun afla hiçbir alakası yoktur. Bu konu da henüz gündeme gelmiş değil" yanıtını verdi. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak da, "Şu anda cezasının son bir yılını, iyi halle geçirmişse, bir yılı denetimli serbestlikle çıkıyor. Belki 2 yıla çıkabilir, belki 3 yıla kadar denetimli serbestliğe tabi tutulması mümkün olabilir. İnfaz hukuku bakımından yüzde 40’tan 60’a çıkarmıştır. Terör, ağırlaştırılmış müebbet, çocuklara istismar hariçtir. Ama af asla söz konusu olmaz" dedi. Öte yandan idam mevzusuna da değinen Kaynak, “Biz sizlerle her gün canlı yayında yansıtıyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın mitingini de ben sizden izledim. Vatandaşlarımızın darbecilere karşı yoğun bir idam talebi var. Ben kişisel görüşümü söyleyeyim, idam cezasının olduğu yerlerde ağır suçların işlenme oranı daha azdır” yorumunu yaptı. Bozdağ: Çalışma yok Konuya son noktayı koyan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise kişisel Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı; "İki gündür sahte bir KHK üzerinden yürüyen uydurma af gündemi hakkında açıklama: Herhangi bir af çalışması yoktur. Haber/yorumlar asılsızdır." İki gündür sahte bir KHK üzerinden yürüyen uydurma af gündemi hakkında açıklama: Herhangi bir af çalışması yoktur.Haber/yorumlar,asılsızdır. — Bekir Bozdağ (@bybekirbozdag) 11 Ağustos 2016 Adalet Bakanlığı kaynakları da ‘’Genel af ya da denetimli serbestlikle ilgili bir çalışmamız yok’’ diyerek haberleri yalanladı. Af tartışmasının fitilini ateşleyen isimlerden biri olan AKP Parti Sözcüsü Yasin Aktay ise, sözlerinin maksadını aşarak değerlendirildiği siteminde bulundu. Aktay, “Hâlihazırda genel veya kısmi bir af çalışması bulunmamakta” ifadesini kullandı. Aktay, "Adalet Bakanlığı bünyesinde cezaevlerinin durumu, doluluk oranı ve tabii ki ceza ve adalet dengesi, suç ve ceza arasındaki dengeyi, adaleti bozmayacak şekilde birtakım çalışmaların yapılıyor olduğunu biliyoruz” demişti. *** “İnkâr etseler de, böyle bir çalışma olduğu görülüyor” Konuyu BirGün’e değerlendiren Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi Anadolu Adliyesi yargıcı Nuh Hüseyin Köse, “Peş peşe yapılan açıklamalarla hükümet ve AKP kanadı af çalışmasını inkâr etse de bu konuda Adalet Bakanlığı tarafından bir çalışma yapılma olasılığı yüksek gibi görünüyor” dedi. Köse’ye göre, eğer KHK olarak çıkarsa şu sonuçlar ortaya çıkacak; * Müebbet ağır hapis cezasına hükümlü olanların veya şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenlerin ya da aldıkları ceza herhangi bir nedenle şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin tabi oldukları infaz hallerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından beş yıl indirilecek. * İndirim, verilen her bir ceza için ayrı ayrı değil, toplam ceza üzerinden bir defaya mahsus yapılacak. Örneğin; hırsızlık suçundan 5 yıl, yaralama suçundan da 5 yıl hapis cezası alan bir mahkûm, 2 yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilecek. * Kesinleşmiş ve infazına başlanmış suçlar açısından yasanın hangi tarihten itibaren uygulanacağı belirsiz. Ancak, 1 Ocak 2016 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde öngörülen şahsi hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı beş yılı geçmeyen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber, dava açılmamış veya son soruşturma aşamasına geçilmiş olmakla beraber henüz hüküm verilmemiş veya verilen hüküm kesinleşmemiş ise, davanın açılması veya kesin hükme bağlanması ertelenebilecek, varsa tutuklu halin kaldırılmasına karar verilecek. Bir başka deyişle, 1 Ocak 2016’ya kadar işlenmiş suçlar için öngörülen cezanın üst sınırı 5 yıl ve daha az ise, bu suçlardan yapılan soruşturma ve davalar durdurulacak. Tahliye kararları verilecek. Dolayısıyla düzenlemeler bir af değil, soruşturma ve kovuşturmanın şartlı olarak durdurulması niteliğini taşıyor. * Yasa, aklanma hakkını kullanmak isteyenlere uygulanmayacak; onlarla ilgili olarak yargılamalar sürecek. * Haklarında yakalama, tutuklama veya mahkûmiyet kararı bulunup da firar halinde olanlar bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde resmi mercilere başvurup teslim olmadıkları takdirde bu madde hükümlerinden yararlanamayacak. * Yasadan, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/1. Maddesinde “davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması” hariç,102/3a,b,c,d,e, 102/4. 102, yine aynı kanunun 103/1a 103/2. 103/3a,b,e,d,e, 103/4. 103/5, 103/6. 104/2 ve 104/3 Maddesi kapsamındaki suçlar ile Terörle mücadele kapsamına giren, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmişler yararlanamayacaklar. Yani söz atma ve sarkıntılık dışındaki cinsel saldırı suçları ile Terörle Mücadele Yasası uyarınca Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar yararlanamayacak. Bu hükmün mefhumu muhalifine göre; hırsızlık, gasp, insan öldürme, terör örgütüne üye olmak gibi suçlardan mahkûm olanların yasadan yararlanmaları mümkün görünüyor. Kaynak: Birgun.net