Ankara Adliyesi’nde görülen rüşvet davasında bu kez bir adliye çalışanı yargılandı<br /> <br /> Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelen ihbarda, Hüseyin Tuna adlı sanık hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü bulunduğu ancak bu işlemin Ankara Adliyesi’ndeki İlamat Bürosu’nun bir personeli tarafından para karşılığı üstünün kapatıldığı iddia edildi. Savcı Alpaslan Karabay, İlamat Asliye Ceza Masası Bürosu’nda inceleme başlattı. Personele ait bilgisayarlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda, Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hapis cezası kesinleşen Hüseyin Tuna için yapılması gereken infaz işleminin, zabıt kâtibi Fatih E.’nin kullandığı bilgisayardan üç defa yok edildiği tespit edildi. <br /> <br /> <strong>‘Hayatın olağan akışına aykırı'</strong><br /> <br /> Gözaltına alınan adliye memuru mahkemeye sevk edildi. Sevk yazısında hükümlüyle ilgili 2 farklı tarihte 3 ayrı işlem gerçekleştirildiğini, bu işlemleri aynı kişinin yapmasının tesadüfle izah edilemeyeceğini vurgulayan Savcı Karabay, “Bunu herhangi bir menfaat olmaksızın kapatması hayatın olağan akışına aykı- rıdır” dedi. Kayıtlar kapatıldığı için Bilgi İşlem Dairesi Dairesi’ne yazılan yazılara cevap verilemediği ve hükümlü Hüseyin Tuna’nın tüm aramalara rağmen bulunamadığı belirtilen sevk yazısında savcı, katibin “rüşvet almak ve resmi belgede sahtecilik” suçlarından tutuklanmasını istedi. <br /> <br /> Nöbetçi 8. Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan Fatih E., işlemlerin kendi şifresiyle yapılmış olmasının suçu işlediği anlamına gelmeyeceğini savundu. Zanlı, “Biz kalemde birbirimize güvendi- ğimiz için şifrelerimizi paylaşırız. Hüseyin Tuna’yı tanımıyorum, işlemi ben yapmadım” dedi. Babasının da Ankara adliyesinde bir mahkemenin kalem müdürü olduğu öğrenilen kâtip tutuklanarak cezaevine gönderildi.<br /> <br /> habertürk