Efiloğlu, açığa alınan isimlerin ‘üst merciler’den kuruma bildirildiğini söylüyor. Sanatçıların sosyal medya paylaşımlarının dosyalanıp kurumdan uzaklaştırılmaları için kendisine baskı yapıldığı iddialarını ise yalanlıyor. - Kurum sanatçılarının sosyal medya paylaşımlarının dosya halinde masanıza bırakıldığı, kurumdan uzaklaştırılmaları için baskı yapıldığı doğru mu? Hayır, öyle bir şey yok. Bunu söylemek bize haksızlık. Bizde kimsenin tweetinin peşine düşülmez, ki görevden alınan arkadaşların hiçbirinin tweeti yok zaten. - Olmaz mı?! Var mı? Bilmiyorum. Kemal Kocatürk, Ragıp Yavuz ve şimdi emekli olan Arif Akkaya’nın hakkında soruşturma açılmıştı. Çünkü onların paylaşımları 100 yıllık kuruma yakışır değildi. Burası bir hukuk devleti. Hukuk karar verir, onu uygularsın. Şu an o isimlerin tamamı mahkemede. İşten çıkartılan sözleşmeli çocuklardan 11’inin herhangi bir kusuru olmadığı anlaşıldı ve geri geldiler. 10 kişi kaldı şimdi dışarıda. Onlarla ilgili çalışma devam ediyor. Bence onlar da geri gelecek. Hepsi bizim çocuklarımız. - Geri alınmaları için çalışıyoruz diyorsunuz. Neler yapıyorsunuz? Çalışmalarımız sürüyor. Dünyaca önemli bir sanat kurumu burası. Kurumdaki kimsenin burnunun kanamasını istemedik, kanatmadık da. Ben 5 yıldır bu kurumdayım. Bir Levent Üzümcü olayı yaşandı. Ben çok konuştum kendisiyle. Kendi talebi böyleydi. Onun üzerinden prim yapmaya çalıştı, yaptı da. - Sanatçıların geri alınması için ne yaptığınızı söylemediniz... Sanatçılar bilirler beni. Ben Ragıp Yavuz ve Kemal Kocatürk hariç açığa alınanlar için olumlu yazılar yazdım. Ragıp Yavuz’un kendisine de söylemiştim. Açık söylüyorum, ikisi hariç diğer çocukların hepsine kefilim. İşim olmamasına rağmen yaptım bunu. - Nereye yazdınız? Mercilere... - Nereye ama? Yok. Bizim dışımızda o. Şimdi OHAL var, o şeye girmem, mahcup olurum o zaman. Aramızda konuştuğumuz şeyler... - Açığa alınanların isimleri pek çok kurum sanatçısının da düşündüğü gibi tiyatronun içinden mi bildirildi, yoksa dışarıdan mı geldi? Tiyatronun içinden gelse, her gün çok ağır eleştiriler yapan arkadaşlar var bizde. İsim de veririm, vermiyorum. Peki, onlara niye bir şey olmuyor? - Dışarıdan geldi yani. Peki, nereden? Onu söylemeye yetkimiz yok. Nereden geldiğinden öte, bizim ne yapacağımız önemli. Bana görüş sordular, o iki kişi hariç olumlu görüş verdim. Diğerleri için isterlerse onlar için de aynı şeyi yaparım. - Açığa alınanların listesi nereden geliyor? Bilmiyoruz ki, OHAL var. Biz de bilmiyoruz. Zaten onu bilsek de söylemeyiz.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr