ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Türkiye masası şefi olarak çalışan Amanda Sloat, Amerikan Türk Dernekleri Asamblesi’nin (ATAA) yıllık konferansına katılarak bir konuşma yaptı. Gazeteci İlhan Tanır'ın ABD'deki Türkler'in gazetesi Posta 212'de bildirdiğine göre Sloat, konuşmasında, ABD Dışişleri Bakanlığından 17 Aralık süreciyle ilgili belki de bugüne kadar en açık mesajlarını verdi. 17 Aralık Süreci Rahatsızlık Verici Tanır'ın aktardığına göre Sloat, Türkiye ile ABD’nin ekonomik ilişkileri daha da iyileştirmeye çalışırken, diğer yandan ‘’son aylarda Türkiye’de meydana gelen bazı gelişmeler rahatsız verici’’ diyerek, 17 Aralık süreciyle ilgili bazı saptamalarda bulundu ve şunları söyledi: ‘’uluslararası iş dünyası liderleri olarak basın özgürlüğünün, hukukun üstünlüğünün ve iyi yönetimin nasıl da pozitif bir yatırım ortamı yaratmak için kritik öneme sahip olduğunu bilirsiniz. Hukukun üstünlüğünü aşındıran politikalar ise şu anki yatırımcılara ve yatırımcı potansiyeline sahip iş adamlarına negatif sinyaller gönderir. Biz, adalet sistemine siyasi müdahale iddialarından derin bir şekilde endişe duyuyoruz. Ve aynı zamanda biz bütün yolsuzluk iddialarının bağımsız bir şekilde soruşturulması gerektiği hakkında açık bir pozisyona sahibiz.’’ Sosyal Medya Özgürlüğü Kısıtlanmamalı Sloat, konuşmasında, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray’dan son haftalarda Türkiye’deki Sosyal Medya yasaklamalarına gelen ihtarlara bir başkasını ekledi:’’Hükümetin Twitter ve Youtube’u yasaklama kararları da dahil olmak üzere, Türkiye’deki internet özgürlüğü ile ilgili getirilen kısıtlamalar hakkında da endişelerimizi belirttik. Aynı zamanda halkın sosyal medya platformlarına ulaşma özgürlüğü adına mahkemelerin verdiği kararı memnuniyetle karşıladığımızı da söyledik. Avrupa ve Avrasya İşlerinden sorumlu Dışişleri Bakan yardımcımız Victori Nuland’ın geçtiğimiz aylarda Atlantik Konseyi’nde dediği gibi: 'biz, daha çok şeffaflık, daha çok basın özgürlüğü, hesap sorulabilir hükümet isteyen Türklerle beraberiz ve bunu söylemekten de uzak durmayacağız.' Aynı zamanda Nuland’ın belirttiği gibi, bizim ittifağımızın güzelliği, aynı fikirde olmadığımız zamanlarda da bunu açıkça söyleyebilmemizdir.’’ Amanda Sloat konuşmanın sonunda ise, iki ülkenin ittifağının güçlülüğünün kişiler arasındaki ilişkilerin hayat kaynağı olduğunu söyledi ve bu açıdan ATAA gibi grupların öneminden bahsetti. Ayrıca birçok ABD’li üst düzey yetkililerin geçen ay Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve Bakan Ali Babacan’ın da şu an Washington’da finans toplantılarına katılmak üzere bulunduğunu, bu tür ziyaretlerin iki ülke arasında ekmek-su kadar önemi olduğunu söyledi. Tanır'ın aktardığına göre Sloat, konuşmasını, Dışişleri Bakanı Kerry’nin Kasım ayında söylediği bir sözle noktaladı: ‘’ABD ve Türkiye, iyi yönetim ve demokratikçe hesaba çekilebilir köklere bağlı, sürdürülebilir ve barışçıl bölgesel ve global bir düzen aramaktadır. Bu düzen ve ortak gayeler, iki ülkenin dayanıklı ortaklığının temelini oluşturur. Ve bu amaçla ATAA ve diğer gruplarla çalışmamıza devam ederek sürdürmeye çalışacağız.’’ Tanır, Sloat'ın konuşmasının dikkat çeken yönlerini şöyle sıraladı: Sloat’ın yaklaşık 10 dakika süren konuşmasında defalarca ‘hesaba çekilebilir hükümet’ atfı yapması dikkat çekti. Sloat’ın, bir Türk-Amerikan konferansında, misafir olarak katıldığı bir oturumda bu denli uyarılar dolu konuşması not edildi. Üst düzey bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi belki de ilk kez, bu denli açık bir şekilde ‘siyasetin yargıya sürecine müdahale iddialarından derin endişe’ duyulduğunu belirtmiş oldu. Odatv.com