Balyoz davasında yargılanıp beraat eden askerlerin avukatları tarafından yapılan başvuruyu inceleyen HSYK, Balyoz davasının tüm safhalarında görev almış savcılar hakkında ilk kez inceleme başlattı. HSYK, özel yetkili mahkemelerin kapatılmasından sonra davaya bakan ve beraat kararlarını veren İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nden davada görev almış savcıların tamamının isim listesini ve soruşturmada hangi safhalarda görev aldıklarını talep etti. Mahkemede başta dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı ile Bilal Bayraktar ve Fikret Seçen'le birlikte 5 savcının isminin ve görevlerinin yer aldığı bir yazı gönderdi. <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>Tüm detaylar istendi</strong></div> <br /> <div>HSYK Başmüfettişi Halil Kayahan'ın talebi üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Orhan Kapıcı'nın 30 Nisan'da 'çok ivedi' notuyla İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği yazıda, Balyoz soruşturmasıyla ilgili dosya numaraları verildi ve özetle şöyle denildi: "... soruşturmaların hangi tarihte, nasıl, hangi Cumhuriyet savcısı tarafından başlatıldığı, dosyaların soruşturma safahatında görev yapan Cumhuriyet Savcılarının hangi tarihler arasında bu dosyalar ile ilgili olarak görevlendirildikleri hususunda gerekli araştırmanın yapılarak çok ivedi Cumhuriyet Başsavcılığımıza bilgi verilmesi rica olunur."</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>Mahkeme isimleri verdi</strong></div> <br /> <div>Talebi değerlendiren 4. Ağır Ceza Mahkemesi de 15 Mayıs'ta savcılığı bir yazıyla bilgilendirdi. Yazıda Balyoz süreci anlatıldı, hangi soruşturmada, arama kararında hangi savcının adının yer aldığını tek tek mahkemeye bildirildi. Mahkemeden gelen bilgilendirme yazısı da başsavcı vekili Orhan Kapıcı tarafından HSYK başmüfettişine iletildi. Gelen bilgi sonrası da başmüfettiş incelemesini hızlandırdı. HSYK'nın önümüzdeki günlerde Balyoz savcıları hakkındaki kararını açıklaması bekleniyor.</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>İşte Balyoz süreci</strong></div> <br /> <div>Yazıda yer alan bilgiler özetle şöyle:</div> <br /> <div>- Taraf muhabiri Mehmet Baransu'nun belgeleri teslim etmesi ve bazı vatandaşların ihbarı üzerine 21 Ocak 2010'da İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı'nın talimatıyla dosya savcı Bilal Bayraktar'a tevzi edildi.</div> <br /> <div>- Kamuoyunda 'fuhuş - casusluk' olarak bilinen 2010/1003 sayılı soruşturma 6 Aralık 2010'da Gölcük Donanma Komutanlığı'nda zemininde dijital belgelerin bulunmasıyla başladı. Bu soruşturmayı savcı Fikret Seçen yürüttü.</div> <br /> <div>- Şüpheli Saffet Kaplan hakkında savcı Fikret Seçen tarafından 'tefrik kararı' verilerek başka bir dosya oluşturuldu. Bu soruşturmanın savcı Hüseyin Ayar tarafından yürütüldüğü belirtildi.</div> <br /> <div>- Dava görülürken gelen bir e-mail ihbarı üzerine emekli İstihbarat Albay Hakan Büyük'ün Eskişehir'deki evinde arama yapıldı. Dosyadaki yazışmalara göre bu soruşturma savcılar Süleyman Pehlivan ve Hüseyin Ayar tarafından yürütüldü. Daha sonra savcı Mehmet Ergül birleştirme kararı verildi. Ancak savcı Hüseyin Ayar daha sonra yeniden 'ayırma' kararı verdi.</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>Hepsine beraat!</strong></div> <br /> <div>AYM'nin hak ihlali kararıyla yeniden yargılanıp beraat eden 236 sanıklı Balyoz davası dışında Yargıtay'ın "yeniden yargılanmalılar "kararıyla yargılanıp beraat eden 63 sanık ile birlikte toplam da 299 sanık Balyoz davasında yargılanmıştı.</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>'Sahtecilik' soruşturması</strong></div> <br /> <div>236 sanığın beraat ettiği Balyoz Davası'nda sahte delillerin kim ya da kimler tarafından üretildiğinin belirlenmesine yönelik mahkemenin suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı 'sahtecilik' soruşturması başlatmıştı. Balyoz Davası'nda kumpas iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmada Gazeteci Mehmet Baransu 'Devletin güvenliği ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma, Devlerin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme' suçlamalarıyla tutuklanmış, gazeteci Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur'un da ifadeleri alınmıştı.<br /> <br /> <br /> <br /> Vatan</div>