200’ü aşkın gazeteci, yazar, sanatçı, politikacı, öğretim üyesi, sendikacı ve demokratik kitle örgütü temsilcisi, geride bıraktığımız hafta içinde ortak bir bildiri yayımlayarak halkı, 4 Eylül Pazar günü saat 17.00’de İstanbul / Kartal’da yapılacak “Gericiliğe, Emperyalizme, Darbecilere Boyun Eğmeyiz” mitingine katılmaya çağırdı. Çağrı metni şöyleydi: * “Darbe girişimi; NATO'cu, Amerikancı askerlerin işiydi. Emperyalizmin açık ve örtülü işbirlikçileriyle davamız var. BOYUN EĞMEYİZ. * Darbe girişimi; yıllarca laiklik ilkesinin üzerinde tepinenlerin besleyip desteklediği, tüm gücünü laikliğin tasfiyesine borçlu olan Fethullahçılar tarafından planlandı. Tarikatları ve dinsel örgütleri siyasetin merkezine koyanlarla, dinsel inançlarla siyaset yapanlarla, gericilikle hesabımız var. BOYUN EĞMEYİZ. * Darbe girişimi, patronlara, en zengin para babalarına hizmet eden, bunun için devlet tarafından himaye edilen uluslararası bir şebeke tarafından tezgâhlandı. Sömürü ve yağmanın sürdürücüleriyle mücadelemiz var. BOYUN EĞMEYİZ. * Darbe girişiminden emperyalist merkezlerle pazarlık yaparak çıkmaya çalışanların, din devleti hedefinden bir adım geri atmadan “milli mutabakat” çağrılarıyla halkın üzerindeki baskıyı artırmaya kalkanların fırsatçılık yapmalarına izin vermeyiz. BOYUN EĞMEYİZ. Bu nedenle halkımızı 4 Eylül'deki BOYUN EĞME mitingine, herhangi bir siyasi parti ya da örgütün bayrak ve pankartları olmaksızın katılmaya davet ediyoruz.”Kartal Mitingi; kefen giymiş Tayyip fedailerinin, cihatçı ve şeriatçı grupların “Demokrasi Nöbeti” adı altında sokakları işgale kalkıştıkları bir sırada, ilerici-sol-yurtsever kesimlerin dinci-faşist güçlere karşı kitlesel bir meydan okuyuşu olarak gündeme geldi. Yerinde ve tam zamanında bir müdahaleydi. Böyle bir çağrı kimden gelse olumlu karşılardım. O yüzden de hiç duraksamadan mitinge destek verdim, ortak çağrı metnini -BirGün’de yazan pek çok arkadaşım gibi- ben de imzaladım. İçinde yer aldığım Birleşik Haziran Hareketi’nin de bu mitinge tüm gücüyle destek vereceğini umuyorum… * * * 4 Eylül, aynı zamanda 97 yıl önce, Sivas Kongeresi’nde bağımsızlık ateşinin yakılarak emperyalist “manda ve himaye”nin kesin olarak reddedildiği gündür. Dinciler, o yüzden 4 Eylül’e de düşmandırlar. Nitekim bu düşmanlıklarını, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli’ni kundaklayıp aralarında ünlü yazar ve ozanlarımızın da bulunduğu 35 insanımızı diri diri yakarken attıkları sloganla tarihe geçirmişlerdir:“Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak!” Çok denediler ama başaramadılar. Bundan sonra da başaramayacaklar… * * * Bu satırları yazdığımız sırada, Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği adlı platformun da aynı gün ve saatte İstanbul / Bakırköy’de “Barış Mitingi” adıyla ayrı bir toplantı düzenleyeceğini öğrendik. Dört büyük meslek örgütümüzün (DİSK, KESK, TMMOB, TTB) oluşturduğu bu platformun, çalışmaları günler önce başlamış Kartal Mitingi’ne omuz vermek yerine, aynı gün başka bir eylem örgütlemesini zamanlama açısından çok yanlış bulduğumu hemen belirtmeliyim. Gerekçesi ne olursa olsun, sonradan kotarılmaya çalışılan bu mitingin, devrimci güçlerin birlikteliğini ve eylem yeteneğini zayıflatacağı açıktır. Benzer içerikli iki mitingi çakıştırma becerisi, olsa olsa, Türkiye solu’nun geleneksel “çocukluk hastalığı” ile açıklanabilir. “Faşizme, darbelere ve savaşa karşı barış için” 4 Eylül’de Bakırköy Alanı’nda toplanacak olan arkadaşların, aynı gün ve saatte “Gericiliğe, emperyalizme ve darbecilere karşı boyun eğmeyeceğiz" belgisiyle Kartal’da bir araya gelecek insanlara bu durumu nasıl açıklayacaklarını çok merak ediyorum, “Güçbirliği” adı altında ortak amaçlar için ayrı baş çekmenin ise doğru bir devrimci önderlik olduğunu düşünmüyorum.4 Eylül’de keşke tek ve merkezi bir miting yapılsaydı da, bu karanlık günlerde yalnız ve çaresiz olmadığımızı dosta düşmana daha güçlü biçimde gösterebilseydik…Her şeye karşın, “Boyun Eğmeyenler”in Kartal Mitingi’nin; dikta heveslisi İslamcı gericiliğe karşı çok yığınsal ve başarılı bir gövde gösterisi olacağına inanıyor, tüm katılımcıları şimdiden selamlıyorum...Kaynak: Birgun.net