Pediatrik rehabilitasyonun, doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrasında fiziksel, zihinsel ve duyuşsal gelişim problemleri nedeniyle ortaya çıkan engel ya da özür tablosuna yapılan multidisipliner yaklaşımların tümü olduğunu ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Gülşah Konakoğlu, “Disiplinlerarası iletişim bir zorunluluk ve her disiplin kendi içinde çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarına göre hareket etmeli. Biz fizyoterapistler, bu multidisipliner ekibin bir parçası olarak çocuklarda karşımıza çıkan fizyolojik, anatomik ve çevresel kısıtlamaları fiziksel ve psikolojik boyutlarıyla ele almayı, çocukların bağımsızlık düzeyini arttırmayı, aynı zamanda çocukların ve ailelerinin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. “EN SIK KULLANILAN YÖNTEM NÖROGELİŞİMSEL TEDAVİ” Pediatrik rehabilitasyon uygulama alanları hakkında bilgi veren Konakoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Pediatrik rehabilitasyonda fizyoterapi uygulamaları, Serebral Palsi, Spina Bifida, obstetrik brakial pleksus yaralanmalarında, kas hastalıklarında, otizm, down sendromlu çocuklarda, riskli bebeklerde, yenidoğanlarda ve normal motor gelişimi etkileyen daha birçok durumda ve hastalık gruplarında yapılabiliyor. Pediatri alanında kullandığımız çeşitli fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımları olmakla birlikte, erken çocukluk döneminde yaygın olarak görülen nörolojik problemlerden biri olan Serebral Palsi’li yani beyin felçli çocuklarda günümüzde en sık kullanılan yöntem ‘nörogelişimsel tedavi’ yaklaşımıdır.” “BECERİLERİN GÜNLÜK YAŞAMA ENTEGRE EDİLMESİ HEDEFLENİR” Fizyoterapistin, standart bir tedavi yaklaşımı yerine, bireye yönelik performansı değerlendirip, kısıtlılıkları ve fonksiyonel becerileri belirleyerek gelişimsel açıdan en uygun müdahale yaklaşımını oluşturması gerektiğini belirten Konakoğlu, “Hedefleri belirlemede gerçekçi olmak çok önemli. Rehabilitasyon ekibi, çocuğun durumuna uygun kısa ve uzun vadeli hedefleri belirlemeli ve bu hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını belirli aralıklarla kontrol etmeli. Oluşturulan hedef odaklı müdahaleler, ikincil olarak ortaya çıkabilecek bozuklukları önlemede de son derece önemli” dedi. “Bu tedavi yaklaşımı ile fonksiyonlar iyileştirilerek, kazandırılan becerilerin günlük yaşama entegre edilmesi hedeflenir” diyen Konakoğlu, “Bir takım çalışması içerisinde fizyoterapistin, engelli bireye yönelik öncelikleri ve gerçekçi hedefleri belirlemesi, erken dönemden itibaren rehabilitasyonun başlaması, ailenin bilgilendirilmesi ve ailenin fizyoterapive rehabilitasyon programına aktif katılımının sağlanması yapılan fizyoterapi uygulamalarının başarısını artırır” ifadelerini kullandı.Kaynak: DHA