Kadifekale semtindeki bir evde uyuşturucu bulunduğuna dair ihbar alan polis, 9 Mayıs 2015 tarihinde operasyon yaptı. Girilen evin yan bahçesine poşet içerisinde atılmış 144 uyuşturucu hap ile çatıda saksıya ekilmiş 6 kök hintkeneviri ele geçirildi. Evde bulunan Şükrü Yarar, tutuklandı. Hakkında İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Şükrü Yarar, yargılama aşamasında 5 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. Mahkemede savunma yapan Şükrü Yarar, geçimini midye satarak sağladığını, aylık gelirinin 5 bin lira olduğunu belirtti. Yarar, "Oğlum ile evde bulunuyordum. Bir süre sonra evin kapısının kırıldığını duydum. İçeri giren sivil polisler bana kelepçe taktı. Evin içerisinde yapılan aramada suç unsuruna rastlanmadı. Yan bahçede uyuşturucu hap, çatıda hintkeneviri bulundu. Ele geçirilen uyuşturucu hap ve hintkeneviri ile benim bir ilgim yok" dedi. Yargılama sonunda 11 yıl hapis cezasına çarptırılan Şükrü Yarar, tekrar tutuklandı. Şükrü Yarar'ın avukatı Tolga Turgut, kararın temyizi için Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay 20'nci Ceza Dairesi yaptığı incelemede sonucunda, Şükrü Yarar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtip, ikinci kez tutuklanmasından 11 ay sonra tahliye etti. Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden yapılan duruşmada mahkeme bu kez Şükrü Yarar'ın beraatine karar verdi. Beraat kararının kesinleşmesinin ardından Şükrü Yarar, avukatı Tolga Turgut aracılığıyla 16 ay haksız tutuklamaya karşın Maliye hazinesine karşı; 88 bin lirası maddi, 312 bin lirası manevi olmak üzere toplam 400 bin lira tazminat istemiyle, ağır ceza mahkemesinde dava açtı. Avukat Turgut, mahkemeye verdiği dilekçede, "Müvekkilim seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlamakta ve aylık geliri 5 bin liradır. Cezaevinde tutuklu kaldığı 6 ay boyunca aylık 500 liradan 8 bin lira harcama yapmıştır. Bugüne kadar en ufak sabıkası yoktur. Tutuklanması sebebi ile gerek maddi gerekse manevi yönden zarar görmüştür. Çevresi ve iş yaptığı kişiler tarafından, kendisine uyuşturucu taciri gözü ile bakılmıştır. Bu nedenle de fazlası ile zarara uğramıştır. Çalışmadığı 16 ay boyunca 80 bin lira kazançtan mahrum kalmıştır. Müvekkil davacı cezaevinde kaldığı 16 ay süresince, manevi yönden çok acı çekmiştir. Gerek müvekkil gerek ise ailesi telafisi mümkün olmayan acılar ile karşı karşıya kalmıştır. Evlilik hazırlığı yapan ve nişanlı olan oğlunun nişanı bozulmuştur. En doğal hakkı olan özgürlüğü haksız olarak 16 ay boyunca elinden alınmıştır. Bu da hiçbir maddi bedel ile ödenemez. Bu 16 ayın geri verilmesi de mümkün değildir. Çekmiş olduğu acı ve ızdıraba karşılık, istenilen tazminata karar verilsin" dedi. Açılan tazminat davasıyla ilgili henüz karar verilmedi.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr