Darbe suçundan yargılanan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya iddianamenin kabul edildiği tarihten 11 ay sonra tedavi gördükleri hastanedeki odalarında yatarak, telekonferans yöntemiyle hâkim karşısına çıktı. Duruşmanın ilk bölümünde Evren ve Şahinkaya’nın sesi sadece kimlik tespiti sırasında duyuldu. Müdahil avukatları sanıkların yüzü net görünmediği için telekonferans yöntemine ve görüntü kadrajlarına itiraz etti. İddianame okunurken Şahinkaya’nın uyuması üzerine ise avukatlar mahkeme heyetini uyardı: Sayın Başkan, sanık uyuyor!
Evren ve Şahinkaya’nın Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi ’ndeki yargılanmasına devam edildi. Üç gün sürecek duruşmaya daha önce sağlık gerekçesiyle katılmayan sanıklar, hastaneden telekonferans yöntemiyle duruşma salonuna bağlandı.

Yataktan bağlandılar

Duruşma salonuna 106 ekranlık 4 LCD yerleştirildi, mahkeme heyetinin, müdahil ve sanık avukatları ile müdahillerin sanıkları görmesi sağlandı. Duruşmaya müdahillikleri kabul edilen kişiler dışında izleyici alınmadı. Müdahiller ve taraf avukatlarının salonda yerini almasının ardından İstanbul GATA ’da tedavi gören sanık Şahinkaya’nın yatakta uzanmış haldeki görüntüsü ekrana yansıtıldı. İlerleyen dakikalarda da Kenan Evren’in GATA’daki odasından görüntüler yansıdı. Yatağının uzun süre boş olduğu görülen Evren, daha sonra avukatının kolunda yatağına geldi.
Sanıkların odalarında görevli yazıişleri müdürleri, bilgi işlem uzmanları ve avukatları hazır bulundu. Doktor ve hemşireler ise koridorda bekledi. Mahkemenin ara kararına rağmen naip hâkim görevlendirilmediği de duruşmada ortaya çıktı. Duruşmanın başında müdahil avukatları, her iki sanığın yüzlerinin net görülmediğini söyleyerek kamera kadrajlarının değiştirilmesini talep etti. Avukat Ömer Kavilli, “Görüntüde tarafsızlığı sağlayın. Şu anda sağlanan görüntü, yüzeysel ve göstermeliktir” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Süleyman İnce , görevli teknisyenleri uyararak, sanıkların yüzlerinin biraz daha net yansıtılmasını sağladı.

‘Kahve içsinler, açılsınlar’

Sanıkların kimlik tespiti sırasında Evren ve Şahinkaya’nın sesleri ilk kez duyuldu. Daha sonra sanıklar aylık gelirleri hakkında bilgi verdi. Evren aylık gelirinin 13.330 TL olduğunu söylerken, dünyada en zengin generaller arasında sayılan Şahinkaya ise 6800 TL geliri olduğunu bildirdi. Kimlik tespitinin ardından TRT spikeri tarafından iddianamenin okunmasına geçildi. Bu esnada Şahinkaya’nın uyuduğunu gören avukatlar, “Sayın Başkan, sanık uyuyor” dedi. Bir süre sonra da Şahinkaya’nın fincan içinde bir sıvı tükettiği ekranlara yansıyınca avukatlar, “Su içiyorsa hakkıdır. Ancak çay-kahve içiyorsa mahkemeye saygısızlıktır” diye uyardı. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, sanığa ne içtiğini sordu. Önce ‘kahve’ yanıtı veren Şahinkaya, yanındakilerin uyarıları üzerine, “Sıcak su var” dedi. Müdahil avukatları sanığın beyanını değiştirdiğinin tutanağa geçmesini istedi. Diyalogları tutanağa geçiren İnce iddianamenin okunması uzun süreceği için uykularını açacak sıvıların alınmasına izin verildiğini açıkladı.


‘Mesele Evren’le değil tarihle hesaplaşmaktır’

Aralarında 12 Eylül mağdurlarının da bulunduğu çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından vatandaşlar da yine davanın görüldüğü Ankara Adliyesi önündeydi. Adliye bahçesinde darbe mağdurlarının fotoğraflarıyla “Bütün darbeciler yargılansın”, “12 Eylül sürüyor, mahkûm edene kadar peşindeyiz”, “Darbecisiniz, paşa paşa yargılanacaksınız”, “Kayıplar bulunsun, darbeci katillerden hesap sorulsun” pankartları yer aldı. Darbe mağduru Atilla Güven, kefeni temsil eden beyaz bir örtü ve boynunda “yağlı urgan” ile Ankara Adliyesi önüne geldi. 12 Eylül Yargılama Platformu adına konuşan 78’liler Federasyonu Sözcüsü Metin Üzülür ise tüm çalışmalarına rağmen, darbenin gelişimi, darbe öncesi yaşanan olaylar ve sonrasında ortaya çıkan mağduriyetlerin dava konusu edilmediğini söyledi. Üzülür, “Mesele, bir başına Evren ve Şahinkaya’nın yargılanması değildir. Bir tarihle hesaplaşmaktır” dedi. BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır da “Darbeciler halen sanık sandalyesine oturtulamadı. Arkadaşlarımızı asanlar ne yazık ki bir şekilde mahkemeden firar etme yollarını buldular. Bu kişilerin mahkemede kendileri olmaları gerekirken ne yazık ki sanık sandalyesinde resimleri var” dedi.

Radikal MESUT HASAN BENLİ / Arşivi