Yıllık olarak yayınlanan Uluslararası Komünist Dergi'yi (International Communist Review) çıkartan komünist ve işçi partiler Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilgili ortak bir açıklama yayınladı. Suriye’ye dönük emperyalist müdahalelerin kınandığı açıklamada, emperyalizme karşı mücadelenin güçlendirilmesi için bütün barışçıl ve devrimci güçlere çağrıda bulunuldu.

"Emperyalizmin 'Suriye muhalefeti' bayrağı altında gerçek yüzünü gizleyerek Suriye halkına karşı kanlı bir saldırı başlattığı"nın vurgulandığı açıklamada, sözde “Özgür Suriye Ordusu”nun emperyalist güçler ve bölgedeki işbirlikçileri Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar tarafından hem politik yönden hem de askeri eğitim, para ve silah yardımı konularında desteklediğine dikkat çekildi.

“Diktatöre karşı halk” istismarı
Suriye’de yaşananların “diktatöre karşı halk” şablonuyla tarif edilemeyeceğinin belirtildiği açıklamada, Arap dünyasında yaşanan son gelişmelerin, özellikle de Libya'da Kaddafi yönetiminin devrilmesi örneğinin, bu şablonun emperyalistler tarafından destek sağlamak için istismar edildiğini gösterdiği ifade edildi. Açıklamada Suriye’de de benzer bir sürecin işletilmeye çalışıldığına dikkat çekildi.

“Amaç İran’ı zayıflatmak”
Bölgede yeni pazarların elde edilmesi ve doğal kaynakların sömürülmesi konusunda emperyalist rekabetin keskinleştiğine işaret edilen açıklamada, emperyalist güçlerin Suriye’de de rejim değişikliği gerçekleştirerek İran’ı yalnızlaştırmayı ve zayıflatmayı amaçladıklarını açıkça ifade ettiklerine işaret edildi.

“Türkiye, Sünni İslamcı militanları barındırıyor”
Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın ABD ile yakın işbirliği içinde oldukları belirtilirken, “savaş çığırtkanı” olarak nitelenen bu ülkelerin “Suriye’ye para ve silah akıttığı, hatta mücahit ithal ettiği” ifade edildi.

Açıklamada ayrıca Türkiye’nin Suriye’ye dönük emperyalist planlar içerisinde oynadığı role de geniş bir yer ayrıldı.

Türkiye’nin, komşusu Suriye rejimine karşı “birleşik bir Sünni muhalefeti“ oluşturmak için düzenlenen toplantılara ev sahipliği yapmasının yanı sıra, Sünni İslamcı militanları sınır kentlerinde barındırdığına da dikkat çekildi. Türkiye içinde inşa edilen kamplarda sivillerin yanı sıra bu militanların da barındığı belirtilirken, bu durumun mülteci kamplarına ilişkin uluslararası düzenlemelerin açık bir ihlali olduğuna işaret edildi.

CIA, MOSSAD ve MİT ajanlarının farklı askeri kamplarda Esad’a karşı savaşan militanlara eğitim verdiğine de değinilen açıklamada, Türkiye-Suriye sınırında yaşanan gerginliğin “özellikle tehlikeli” olduğu ve Türkiye halkının Suriye’ye dönük herhangi bir müdahaleye karşı olduğu vurgulandı.

“Emperyalist müdahaleleri kınıyoruz”
Suriye’ye dönük emperyalist müdahalelerin kınandığı açıklama şöyle devam ediyor:

Komünist partiler ve işçi partileri olarak, Suriye’deki rejime karşı savaşan bir grubu destelemek suretiyle ya da doğrudan askeri müdahaleler üzerinden yürütülen bütün emperyalist müdahaleleri kınıyoruz. Suriye’de emperyalizm tarafından benimsenmiş ya da benimsenecek olan bütün yöntemeleri, Suriye halkının kendi kaderini tayin hakkını ihlal etmiş olarak kabul ediyoruz.

Bu emperyalist propaganda ile birlikte, sözde “devrim” ve müdahalenin birbirine sıkı sıkıya bağlanmış olduğunu beyan ediyoruz. Şimdi “devrimci” olarak Suriye halkına karşı savaşan İslamcı güçler dahil olmak üzere, emperyalizm yanlılarına övgüler düzen emperyalist müdahale savunucularını kınıyoruz.

Açıklama, Suriye’ye ve İran’a yönelik emperyalist tehditlere karşı mücadelenin yükseltilmesi için “bütün gerçek devrimci ve barışçıl güçlere” yapılan bir çağırı ile son buldu.

Açıklamaya şu ana kadar imza veren partiler şunlar:

1. Belçika Emek Partisi
2. Macaristan Komünist İşçi Partisi
3. Lüksemburg Komünist Partisi
4. Rusya Komünist İşçi Partisi - Devrimci Komünist Parti (RKRP-RPC)
5. İspanya Halklarının Komünist Partisi
6. Türkiye Komünist Partisi
7. Ukrayna Komünistler Birliği
8. Venezuela Komünist Partisi

(soL- Dış Haberler)