Hürriyet’ten Oya Armutçu, bugünkü yazısında Yargıtay’ın hayvanseverleri üzen kararından bahsetti. Karara göre, site ve apartmanlarda kedi-köpek beslenemeyecek.

Davalı bir hayvanseverin başvurduğu ‘karar düzeltme’ yolu ise bu konuda verilecek kararlara emsal niteliğinde olacak.

Oya Armutçu’nun yazısı şöyle:

“Site ve apartmanlarda kedi-köpek beslenmesi mevzuatımızda yasak olmadığı gibi, yasal olarak da koruma altında. Ancak, sürekli tartışılan bir konu. İstanbul başta birçok apartman ve sitede bu yüzden vatandaşlar birbirleriyle mahkemelik. İstanbul’da bir köpeğin tahliyesi için açılan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (YHGK) önüne kadar uzanan davada, yüksek mahkeme hayvanseverleri üzen tartışmalı yeni bir karara imza attı. Yargıtay, apartman veya sitenin yönetim planında (YP) ‘Hayvan beslenemez’ yazılı olması halinde, binadaki bağımsız bölümlerde kesinlikle kedi-köpek beslenemeyeceğine karar verdi. Üstelik bu karar hukukçulara göre sadece hayvanseverleri değil herkesi ilgilendiriyor. Önce, bu kararın nasıl verildiğine göz atalım:

YEREL MAHKEME DİRENDİ

İstanbul’da, 2012’de köpeği havladığı için şikâyet edilen bir vatandaşa açılan davayı İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014’te reddetti. Bu kararı davacı komşu, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nde temyiz etti. Daire, 2017’de, YP’deki yasağı gerekçe göstererek, mahkeme kararını bozarak, “Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 28. maddesine göre bütün kat maliklerini bağlayıcı sözleşme niteliğinde olan yönetim planında, bağımsız bölüm ve eklentilerinde kedi, köpek gibi hayvanların beslenmesi açıkça yasaklanmışsa, bağımsız bölümde beslenen köpek çevresine rahatsızlık vermemiş olsa bile uyuşmazlık halinde mahkemece yönetim planının uygulanması zorunludur” dedi. Bozma kararı üzerine yeniden yapılan yargılamada İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi ilk kararında direndi. Davacı avukatı da mahkemenin direnme kararını bir üst kurul olan YHGK’de temyiz etti. YHGK, 18 Ocak tarihli 2017/(18)5-3018 esas 2022/6 karar sayılı kararı ile 18. Hukuk Dairesi’ni haklı buldu ve mahkemenin direnme kararını bozdu. Bozma kararında, “Bağımsız bölümlerde hayvanların beslenmesini açıkça yasaklamış olan yönetim planı hükmüne tüm kat malikleri uymak zorundadır” vurgusu yapıldı.

EVDEN ATILACAKLAR

Köpeğinden ayrılmamak için hukuk savaşı veren davalı hayvansever avukatı kanalıyla Yargıtay’ın bu kararına karşı son çare olarak “karar düzeltme” yoluna başvurdu. Eğer karar düzeltme aşamasında da karar değişmezse YP’de, “hayvan besleme yasağı” olan apartman ve sitelerdeki evcil hayvanlar; koku, ısırma veya başka şekilde bir rahatsızlık verip vermediklerine ilişkin bilirkişi incelemesi ve keşif yapılmadan evlerinden atılacaklar. Hayvanseverler şimdi, Yargıtay’dan çıkacak son kararı bekliyor.

‘ADALET VE VİCDANA AYKIRI’

Karar düzeltme başvurusuna ilişkin gerekçeleri, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi önceki dönem başkanı Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu’na sordum. Avukat Kalafatoğlu’nun, kararın uygulanması ve karar düzeltme başvurusuna ilişkin çarpıcı değerlendirme ve uyarıları bakın şöyle: “Kurul bozma gerekçesi olarak sadece; YP’nin hukuki niteliğini, mahiyetini ve bağlayıcılığını göstermiştir. Bu karar, kanunlara, normlar hiyerarşisine, anayasal ilkeler doğrultusunda temel haklara, adalet ve vicdan kavramlarına açıkça aykırıdır. Çünkü, daha önce Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2019/142 Esas, 2019/682 sayılı kararında da detayları ile açıklandığı üzere; YP, kat malikleri arasında kurulan üstelik uygulamada genellikle kat maliklerinin katılımı olmaksızın yalnızca müteahhit tarafından hazırlanan bir sözleşme mahiyetindedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 27. maddesinde sayılan sözleşme özgürlüğünü kısıtlayan durum ve hususlar, YP bakımından da geçerlidir. Bu madde kapsamında, hukuka, ahlaka ve adaba aykırı sözleşmeler kesin hükümsüzdür.

HÜKÜMSÜZ SAYILMALI

Hukukumuzun birer parçası olan Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, Anayasa’nın ‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir’ maddesini içeren 90/son maddesi uyarınca Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, 14 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren 7332 Sayılı Kanun hayvanları can ve dost olarak görerek, mal kapsamından çıkarılarak canlı olduğunu ve hayvanların kişilik hakkının bulunduğunu kabul etmiş ve hayvanların terk etmesini de isabetli olarak yasaklamışlardır. Belirtilen uluslararası sözleşme ve kanuna aykırılık teşkil eden bir hükmün, sözleşme niteliğindeki YP ile düzenlenmesi durumunda, kesin olarak hükümsüz sayılması gerekir.”

Kira Bedelini IBAN'a Yatıranlar Dikkat! Yargıtay İşlem Ücreti Anlaşmazlığında Ev Sahibini Haklı Buldu Kira Bedelini IBAN'a Yatıranlar Dikkat! Yargıtay İşlem Ücreti Anlaşmazlığında Ev Sahibini Haklı Buldu

TEHLİKELİ BİR EMSAL OLUR

Kalafatoğlu, kararın tehlikeli bir emsal oluşturacağına da dikkat çekti: “Hayvanları Koruma Kanunu uyarınca; bakım ve muhafaza altındaki hayvanın terki de suç olarak kabul edilmektedir ve tespiti halinde para cezası bulunmaktadır. Kanun ile yapılması yasaklanan bir eylemin, yargı üzerinden gerçekleşmesini sağlama yönünde hareket etmek tüm hukuk sistemine aykırıdır. Komşular arasındaki yükümlülüğün taşkın davranış olarak addedilip edilmeyeceği hususunun tespiti için mutlaka yerinde yapılacak keşif ile Kat Mülkiyeti Kanunu madde 18 ve Türk Medeni Kanunu madde 737 çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekir. Dolayısıyla, hayvanın sadece varlığının yönetim planında yasaklanması nedeniyle tahliyesine karar verilmesi mümkün değildir. Bu kararı emsal teşkil edecek olup ileride site yönetim planlarına, kanuna ya da normlar hiyerarşisine açıkça aykırı olsa da, kumarhane işletme gibi ya da konut dokunulmazlığına aykırı olsa da bir bağımsız bölümde en fazla 2 çocuk olması, bazı müzik türlerinin yasaklanması, bekârların sitede yaşayamaması gibi çoğaltabileceğimiz ve hayvan sevsek de sevmesek de hepimizi ilgilendirecek daha onlarca örnek düzenlemenin eklenmesinin yolunu açacaktır.”

APARTMAN VE SİTELER GETTOLAŞIR

YP’ye kayıtsız şartsız üstünlük tanınması, diğer hukuka aykırı uygulamaların da önünü açacak olması bakımından sosyal barışı bozacak ölçüde tehlikelidir. YP’lere, kayıtsız şartsız üstünlük tanınması; hukuk düzeninde olması amaçlanan birliği de bozacaktır. Çünkü hukuki birliği; Anayasa, kanunlar, ölçülülük ilkesi çerçevesinde sağlanabilir. Bu unsurların yok sayıldığı bir ortamda, her site ve apartmanın, YP çatısı altında, kendi küçük gettolarını oluşturabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.”

Odatv.com