Davacı S... vekili Avukat ... tarafından, davalı M... aleyhine 24/01/2012 gününde verilen dilekçe ile birleşen dosya davacısı M...vekili Avukat E... tarafından davalı S... aleyhine 06/03/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 27/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ve birleşen dosya davacısı M... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı M...'nun birleşen davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davalı M...nun asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; 

Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan doğan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının sosyal paylaşım sitesi olan twitterdeki hesabından 19.01.2012 tarihinde ...'de İsrail takımı ile oynanan basketbol müsabakasında bir grup gencin "Kahrolsun İsrail" sloganı atması nedeniyle haklarında soruşturma açılması nedeniyle "...suç duyurusu yapanın ... Bakanı olduğunu biliyorsunuz değil mi?" şeklinde ileti paylaştığını, tekzip edilmesine rağmen iddiasını sürdürdüğünü, daha sonra da "Dava aç, para verelim, ellerimizin kiri, buluruz" şeklinde beyanları ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu öne sürerek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. 

Davalı ise, yapılan açıklamanın siyasi bir eleştiri olduğunu, bazı duyumlar aldığını, bu nedenle açıklamada bulunduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; asıl dava yönünden, davalının suç duyurusunda bulunanın davacı olmadığını bilmesine rağmen, ısrarla davacıyı seçmenleri önünde küçük düşürmeye çalıştığı, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesi manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 

Davaya konu twitter hesabından davalının "...Tamam dava aç. Para verelim. Bu Büyüklenme, bu kibirlenme ne öyle. Para bu kardeşim. Ellerimizin kiri, bulur veririz Bakan kardeşlere" şeklinde ileti paylaştığı görülmüştür.

Dava konusu sözlerin söylendiği sosyal paylaşım sitesindeki davalıya ait beyanlar bir bütün olarak incelendiğinde; davacının kişilik haklarına yönelik olmayan sert eleştiriler olduğu, siyasi bir kişilik olan davacının hakkında yapılan sert eleştirilere katlanması gerektiği, beyanların tümünün eleştiri sınırları içinde kaldığı anlaşılmaktadır.

Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, asıl davadaki istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. 

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.