DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Altın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI 

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin işçilik alacakları için açmış olduğu dava sonucunda Uşak İş Mahkemesi’nin 2004/504 E 2009/404 K sayılı dosyasında müvekkilinin fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak davanın kabulüne karar verildiğini, bunun üzerine kararda belirtilen ve bilirkişi tarafından yapılmış hesaplamanın fazlaya ilişkin kısımlarının tahsili için davalı-borçlu aleyhine Uşak 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10941 E sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibin durduğunu haricen öğrendiklerini ve itirazın iptali talebiyle bu davayı açtıklarını iddia ederek, davanın kabulü ile davalı-borçlunun Uşak 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10941 E sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını ve davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, Uşak İş Mahkemesi’nin 2004/504 E 2009/404 K sayılı kararında davacının bir kısım işçilik alacaklarının fazla haklarının saklı tutulduğunu, davacı tarafından talep edilen fazla hakların süresinde talep edilmediğini ve zamanaşımına uğradığını, davacının davaya konu takipte fazlaya ilişkin alacaklarını talep ettiğini, alacakların 11.08.2009 tarihinde talep edilmesine rağmen 2004 yılından bu yana faiz işletilerek talepte bulunulduğunu, faiz konusunda da zamanaşımı itirazlarının olduğunu, bunun yanında istenen faize miktar yönünden de itirazlarının olduğunu, zira faizin alacağın talep edildiği 11.08.2009 tarihinden itibaren talep edilebileceğini iddia ederek, davanın reddi ile davacının %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna, 2004/504 Esas, 2009/404 Karar sayılı dosyası ile Uşak 3.İcra ve İflas Müdürlüğü'nün 2009/10941 sayılı dosyası doğrultusunda; her ne kadar davacı tarafça davalının Uşak 3.İcra Müdürlüğü'nün 2009/10941 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi talep edilmişse de; davalı tarafın süresinde yaptığı zamanaşımı itirazları doğrultusunda davacının talep ettiği alacakların 5 yıl geçtikten sonra icra takibine konu yapıldığı, oysa zamanaşımına uğrayan alacakların talep edilemeyeceği, davalı tarafın zamanaşımı itirazları dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. 

D) Temyiz:
Karar, davacı tarafından temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Uşak İş Mahkemesi’nin 2004/504 E 2009/404 K sayılı asıl dosyasında davacının davası kabul edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmuştur. Davacı bu ek dava ile de asıl (kısmi) davada saklı tutulan fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücret alacaklarına ilişkin başlattığı takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece dava konusu alacakların zamanaşımına uğraması nedeniyle davacı talebinin reddine, davalı lehine de inkar tazminatına hükmedilmiştir.

Davacı asıl davada tespit edilip saklı tutulan alacaklarının tahsilini içeren talebinin, zamanaşımına uğraması nedeniyle reddedilmesinden dolayı davacının kötüniyetli olduğundan bahsedilemez, dolayısıyla mahkemece davalı lehine inkar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.

2- Türkiye Barolar Birliği 2010-2011 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 12. maddesinin “Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” şeklindeki son cümlesinin yürütülmesi,Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30.6.2011 gün 2011/321 YD İtiraz Nolu kararı uyarınca durdurulmuştur. 

Somut olayda karar tarihi 06/09/2011 olduğundan yukarıdaki açıklamaya göre nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.