YARGITAY 13. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/11653 
KARAR: 2013/32764

MENFİ TESPİT DAVASI
BANKA KREDİSİ KULLANDIKTAN SONRA EMEKLİ OLAN KİŞİNİN EMEKLİ MAAŞINA KONULAN BLOKENİN KALDIRILMASI

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan 13.10.2009 tarihinde 36 ay vadeli olarak 30.000.00.TL tüketici kredisi çektiğini, taksitlerin maaş hesabından alındığını, 2011 yılı Ağustos ayında emekliye ayrıldığını ve bu tarihten itibaren davalı bankanın kredi taksitlerinin tahsili için doğrudan emekli maaşına el koymaya başladığını, emekli maaşının 5510 sayılı Yasanın 93. maddesi gereğince haczedilemeyeceğini ileri sürerek emekli maaşının üstüne konan blokenin kaldırılmasına ve kesinti yapılarak tahsil edilen 10.300.00.TL' nın iadesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacı hakkında bir takip ve haciz bulunmadığını, davacının emekli olmadan önce kredi kullandığını ve kredi sözleşmesinin 15. maddesi gereğince bankanın hapis hakkı bulunduğunu, davacının talebinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının, aylık maaş alarak işte çalıştığı sırada davalı bankadan 13.10.2009 tarihinde 36 ay vadeli 30.000.00.TL tüketici kredisi kullandığı, 2011 yılı Ağustos ayına kadar kredi aylık taksitlerinin davacının maaş hesabından verilen talimata binaen otomatik olarak çekildiği, 2011 yılı Ağustos ayında davacının emekli olmasına rağmen davalı bankanın davacının herhangi bir muvafakatını almadan kredi aylık taksitleri için davacının emekli maaşına bloke koyduğu ve emekli maaşından taksitlerin tahsil edildiği, davacı hakkında bir icra takibi ve haciz bulunmadığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

17.4.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez." düzenlemesine yer verilmiştir. Yine İİK.83/a bendinde “Borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir.”hükmünü içermektedir.
5510 Sayılı Yasanın 93.maddesine değişiklik getiren ve 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu yasa İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.2.2009 tarihi ve sonrasında artık borçlunun 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Somut olayda, davacının 2011 yılı Ağustos ayında emekli olduktan sonra davalı tarafından kredi taksitlerinin emekli maaşından tahsil edilmesine muvafakatı bulunmaması nedeniyle kesinti yapılan emekli maaşı miktarı saptanarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 34.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




kararara.com