T.C.

Yargıtay Beşinci Hukuk Dairesi

 

E: 2014/28162

K: 2015/10803

T: 12.05.2015

 

Kamulaştırılan Taşınmazın İadesi

Hak Düşürücü Süre

 

Özet:Kamulaştırılan taşınmazlara, bu işlemin kesinleşmesinden itibaren kamu hizmetine tahsisi lüzumu kalmaması halinde mal sahiplerinin yasadan kaynaklanan geri alma haklarını kullanabilmeleri için beş yıllık süre öngörüldüğü, bu sürenin hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen nazara alınması gerektiği, somut olayda da kamulaştırmanın kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar bu sürenin dolduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmelidir.

(2942 s. Kamulaştırma K. m. 22, 23)

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 22. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmazın, mal sahibi tarafından geri alımı davasının reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.05.2015 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 22. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmazın, mal sahibi tarafından geri alımı istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın tamamı davacı adına kayıtlı iken 04.10.1991 tarihinde davalı idarece kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma kararının 12.06.1997 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği, davacının açtığı bedel artırım davası nedeniyle de Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/647-1998/211 sayılı kararı ile bedelin artırılmasına hükmedildiği ve bu bedelin davacı tarafından tahsil edildiği anlaşılmıştır.

4650 sayılı Yasa ile Değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun "Vazgeçme, İade ve Devir" kenar başlığını taşıyan ve 13.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile değiştirilen 22. maddesinde "Kamulaştırmanın kesinleşmesinden sonra, taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde gerçekleşmesi halinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz. Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23. maddeye göre geri alma hakları da düşer. Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması halinde uygulanmaz." hükmü yer almakta olup, söz konusu maddede kamulaştırılan taşınmaza ihtiyacı kalmayan idarenin, kamulaştırmadan sonraki davranışları düzenlenmiştir.

Bilindiği üzere, hak düşürücü süreler yasalar ve sözleşme ile belirlenen bir sürenin geçmesiyle sadece dava hakkını değil bizzat hakkın kendisini ortadan kaldıran ve hakim tarafından resen nazara alınması gereken süreler olup, bu süreler, hukuki güvenliğin ve istikrarın sağlanması amacına hizmet eder.

Yukarıda açıklandığı üzere Kamulaştırma Kanununun 22. maddesine 13.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile eklenen ve Kamulaştırma Kanununun geçici 9. maddesi ile devam eden davalarda da uygulanması benimsenen üçüncü fıkra ile kamulaştırılan taşınmazlara, bu işlemin kesinleşmesinden itibaren kamu hizmetine tahsisi lüzumu kalmaması halinde mal sahiplerinin yasadan kaynaklanan yetkilerini kullanabilmeleri için 5 yıllık süre öngörülmüş olup, somut olayda kamulaştırmanın kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar bu sürenin dolması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi sonucu itibariyle doğrudur.

Davacı vekilinin temyiz istemi yerinde olmadığından hükmün (ONANMASINA), davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazîneye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.