Daire:10
Tarih:2013
Esas No:2013/16893
Karar No:2013/18285
Kaynak:uyap yargıtay kararları
İlgili Maddeler:5275 sk madde 44
İlgili Kavramlar:infaz hakiminin 7 gün içinde karar vermemesi hücre cezasının silinme süresinde aleyhe değerlendirilmez
T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi

Esas No : 2012/16893
Karar No : 2012/18285
Tebliğname No : K.Y.B./ 2012/124613

TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
YARGITAY KARARI

Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hükümlü İ.Y. hakkında Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi'nce 13.02.2012 tarihinde 2012/276 değişik sayı ile verilen "koşullu salıverme kararına yönelik itirazın reddine" ilişkin kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 15.05.2012 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) Hükümlü İ.Y. hakkında Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 27.03.2006 tarihli uyarlama hükmü ile 5237 sayılı TCK'nın 188/3, 188/4, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 100 TL adli para cezası verildiği,
b) İnfaz aşamasında İstanbul Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu'nca 02.01.2006 tarihinde 2006/4 karar sayı ile hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanun’un 44/3-g maddesi uyarınca 15 gün hücreye koyma cezası verildiği ve bu kararın 04.01.2006 tarihinde Eyüp İnfaz Hakimliği'nin onayına sunulduğu; Eyüp İnfaz Hakimliği'nce aynı tarihte esas defterine kaydının yapıldığı ve hücreye koyma cezasının 23.06.2006 tarihinde 2006/20 esas ve 2006/20 karar sayı ile onandığı; bu karara karşı hükümlü tarafından itiraz edilmesi üzerine, Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 27.07.2006 tarihinde 2006/871 değişik iş esas ve 2006/806 değişik iş karar sayı ile itirazın reddedildiği,
c) Hükümlü hakkındaki hücreye koyma cezasının infazına 07.07.2006 tarihinde başlandığı ve 22.07.2006 tarihinde infazın tamamlandığı,
d) Çanakkale E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu'nca 22.07.2007 tarihinde 2007/185 karar sayı ile "hükümlünün 22.07.2007 tarihinden geçerli olmak üzere disiplin cezasının kaldırılmasına ve iyi halliliğinin geri verilmesine" karar verildiği,
e) Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nce 19.07.2007 tarihinde 2006/901 müteferrik sayı ile "hükümlünün 22.07.2007 tarihinden geçerli olmak üzere koşullu salıverilmesine" karar verildiği,
f) Hükümlü müdafilerinin, koşullu salıverme kararına itiraz etmeleri üzerine, Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi'nce 13.02.2012 tarihinde 2012/276 değişik sayı ile "itirazın reddine" karar verildiği
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, hükümlü İ.Y. hakkında Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen onbeş gün hücre hapsi cezasının 04/01/2006 tarihinde infaz hâkimliğinin onayına sunulmuş olmasına rağmen, hükümlünün şartla tahliyesinin uzamasına sebebiyet verecek şekilde 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun 6/2. maddesinde öngörülen 1 haftalık süre geçtikten sonra, Eyüp İnfaz Hâkimliğinin 23/06/2006 tarihli, 2006/20-20 sayılı kararıyla hücre hapsi cezasının onanmış olması ve bu karara yapılan itirazın da Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/07/2006 tarihli kararıyla reddedilmiş olması karşısında, hükümlünün şartla tahliye tarihinin 03/02/2006 tarihi olarak belirlenmesi gerekirken, infazda hükümlü aleyhine sonuç doğuran karar esas alınarak 22/07/2007 tarihinden itibaren koşullu salıverilmesine karar verildiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.02.2012 tarihli "koşullu salıverme kararına yönelik itirazın reddine ilişkin" kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 48. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, “Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” hükmüne yer verilmiş; aynı fıkranın (b) bendinde ise “Disiplin cezalarının tamamı infaz edilip kaldırılmadıkça koşullu salıverilme işlemi yapılmaz, ancak bu süre hakederek salıverme tarihini geçemez.”hükmü öngörülmüştür.
Disiplin cezasının kaldırılmasına ve iyi halin kazanılmasına ilişkin aynı maddenin 4. fıkrasında, "hücreye koyma cezası için, cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 5275 sayılı Kanun'un 44. maddesinin 2. fıkrasındaki hallerde altı ay, 3. fıkrasındaki hallerde ise 1 yıllık sürenin esas alınacağı, süre sonunda hücreye koyma cezasının disiplin cezası almamak ve iyi hâlli olmak koşuluyla kurumun en üst amirinin önerisi ve disiplin kurulu kararıyla kaldırılacağı" belirtilmiştir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da hücreye koyma cezasının infaz hâkimince onaylanması için herhangi bir süre öngörülmediğinden, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 6. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen şikayetle ilgili 1 haftalık sürenin kıyas yoluyla uygulanması gerekir.
Somut olayda, 04.01.2006 tarihinde onaya sunulan hücreye koyma cezası, Eyüp İnfaz Hakimliği'nce en geç bir haftalık sürenin sonu olan 11.01.2006 tarihinde onaylanmış olsaydı, 12.01.2006 tarihinde bu cezanın infazına başlanacak ve 27.01.2006 tarihinde infaz tamamlanacaktı. Bu tarihten itibaren bir yıllık sürenin dolduğu 27.01.2007 tarihinde hükümlünün disiplin cezası kaldırılıp iyi halliliğinin geri verilmesi mümkün olacak ve aynı tarihte koşullu salıverilmesi gerekecekti.
İnfaz hakimliğince hücreye koyma cezasının geç onaylanması nedeniyle, hükümlünün koşullu salıverilme süresi 5 ay 25 gün gecikmiştir. Kendi kusuruna dayanmayan bu durum hükümlü aleyhine yorumlanamayacağından, hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 27.01.2007 olarak kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; itirazın kabulüne ve hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 27.01.2007 olarak belirlenmesine karar verilmesi gerekirken, itirazın reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma isteği bu değişik gerekçeye göre yerinde olduğundan; Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.02.2012 tarihli ve 2012/276 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Ali Hüsnü M.İsmet Hakkı Mehmet
KINACI UĞURLU YÖRÜK TORLAK ÖZKAN
Başkan V. Üye Üye Üye Üye

Karşılaştırıldı
Yazı İşleri Müd.

C.K