15. Ceza Dairesi 2017/15524 E. , 2017/8553 K.


"İçtihat Metni"



6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine muhalefet, endüstriyel tasarım hakkına tecavüz, ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilge veya belgeleri açıklamak ve hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçlarından şüpheliler ... ve arkadaşları hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/11/2015 tarihli ve 2015/69263 soruşturma, 2015/95259 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/02/2016 tarihli ve 2015/4990 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/09/2016 gün ve 105-06-3421-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2017 gün ve 2017/14044 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye muhalefet suçu yönünden, şüpheliler tarafından iddiaya konu haksız rekabet oluşturacak şekilde bir ürün meydana getirildiğine dair tespit yapılmadığı gibi 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin cezai sorumluluk öngören 48/1-a ve 48/A-c madde ve bentlerinin Anayasa Mahkemesinin 05/02/2009 gün ve 2009/19 sayılı kararı ile iptal edildiği, bu nedenle eylemin cezai anlamda herhangi bir yaptırımının bulunmadığı, 6102 sayılı Kanun'a muhalefet, ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilge veya belgeleri açıklamak ve hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçları yönünden ise suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Müşteki şirket vekilinin 24/11/2014 tarihli şikayet dilekçesi ile şüpheli ...'un kendisini uluslararası alanda faaliyet gösteren ... Enerji şirketinin yetkilisi olarak tanıtarak devlet ve kamu ihalelerine birlikte girmek suretiyle müşterek ticaret yapılması bahanesi ile müşteki şirketin faydalı modelleri, endüstriyel tasarım ve tescilleri hakkında bilgi sahibi olduğu, bu kapsamda..... projesi için aralarındaki sözleşme uyarınca bir kısım ürünlerin şüphelilere tesliminin yapıldığı, buna karşın şüpheli ...'un yapılan ısrarlı çağrılara rağmen gizlilik ve fikri hakların korunması yönündeki sözleşmeleri imzalamadığı akabinde de birlikte çalışmayacağını beyan ettiği, buna karşın şüpheliler tarafından müşteki şirketin endüstriyel tasarım koruması altında bulunan ürünlerin bire bir aynılarının imal edildiğinin öğrenildiğinin iddia edilmesi üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/158380 esas sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığı, herhangi bir soruşturma işlemi yapılmadan şüphelilerin üzerine atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile 26/01/2015 tarihinde 2015/6918 sayılı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, müşteki vekilinin itirazı üzerine Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/04/2015 tarihli ve 2015/1077 değişik iş sayılı kararı ile tahkikatla ilgili etkin soruşturma yapılmadığı, vasıflandırmada hataya düşülerek maddi gerçeğin yargılama sırasında ortaya çıkacağı dikkate alınmadan takipsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kamu davasının açılmasını teminen itirazın kabulü ile kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kesin olarak kaldırıldığı, bu kez Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/69263 esas sayılı soruşturma dosyası üzerinden şüpheli beyanlarının tespit edilmesini müteakip, soruşturma dosyası bilirkişi heyetine tevdi edilmek sureti ile 03/09/2015 tarihli Patent Uzmanı ve Hukukçu bilirkişiden “şüphelilerin eylemlerinin 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye göre cezai bir müeyyidesinin olmadığı, 6102 sayılı Kanun'un 54 ve devam eden maddeleri uyarınca haksız rekabet eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilebilmesi için şüpheliler tarafından üretilen bitmiş nihai ürünlerin incelenmesi gerektiği, dosyada bitmiş ürünlere dair herhangi bir görselin bulunmadığı, tespit işlemi sonrasında şüpheliler hakkında Fikri Haklar Mahkemesinde açılmış bir dosya varsa onun da getirtilmesi gerektiği, tüm bu hususlar esas hakkında yapılacak bir yargılama ile sübuta ereceği kanaatine varılmıştır” şeklinde rapor alındığı nazara alınarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 03/09/2015 tarihli raporda sayılan eksikliklerin ikmal edilmesini takiben Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/04/2015 tarihli ve 2015/1077 değişik iş sayılı kararı kapsamında şüpheliler hakkında kamu davası açılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabülü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.02.2016 tarih ve 2015/4990 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.