Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

I- Belediye başkanı olarak görev yapan yakınanın görevinin niteliği gereği eleştirilere açık ve hoşgörülü olması gerektiği, sanığın dilekçesinde belirttiği iddiaların ise yakınanın görevi ile ilgili bulunduğu ve ağır eleştiri sınırları içinde kaldığı bu nedenle olayda hakaret suçunun oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

II- Kabule göre de;

1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,

2- Sanığın, yargılama sürecindeki davranışları olumlu olarak değerlendirilerek hakkında 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi uygulandığı halde, duruşmadaki tutum ve davranışları bu kez olumsuz değerlendirilerek, hakkında TCK'nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle gerekçede çelişkiye neden olunması,

3- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.’nun 53/1. maddesi uygulanırken, (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılacağı gözetilmeden, sanığın herhangi bir süre belirtilmeksizin 53/1. maddedeki hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com