Yargıtay 3. Hukuk Dairesinden:

Esas No     : 2013/18138

Karar No : 2014/2039

YARGITAY İLAMI

İncelenen Kararın

Mahkemesi             :                EREĞLİ (KONYA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Tarihi                      :                16/5/2013

Numarası                :                2011/501-2013/302

Davacı                     :                İVRİZ SOL SAHİL VE YILDIZLI SULAMA BİRLİĞİ

                                  BAŞKANLIĞI VEK. AV. ALİ FİHİL TERZİ

Davalı                      : DURAN ÖZBUDAK

                                  VEK. AV. FATMA DENİZ BEKTAŞ ÖZBUDAK

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davacı vekili dilekçesinde, davalının 2009 yılında Cinler ve Kargacı’da bulunan pancar mahsulünü suladığı ancak sulama suyunun bedelini ödemediğini, borcundan dolayı hakkında yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptali ile, takibin 800 TL üzerinden devamına, 6183 sayılı Yasanın 51. maddesi gereğince alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda gecikme faizi yürütülmesine, kabul edilen asıl alacak miktarı olan 800 TL değer üzerinden % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23/9/2013 tarih ve 2013/262494 sayılı yazı ile; Mahkemece, davanın bir kısmı reddedildiğinden, HMK’nuın 326. maddesine göre yargılama giderlerinin, haklılık durumuna göre paylaştırılması ve reddolunan kısım üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin tamamının davalıya yükletilmesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek; hükmün HUMK’nın 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Dava konusu icra takibinin ve dava dilekçesinin incelenmesinde; davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) aleyhine toplam 1.006,63 TL alacak nedeniyle icra takibi yapıldığı, itirazın iptali davasının da bu değer üzerinden açıldığı, bu itibarla dava konusu alacak miktarının 1006,63 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının itirazının iptali ile takibin 800 TL üzerinden devamına karar verilmekle, davanın kısmen kabulüne karar verildiği açıktır.

6100 sayılı HMK’nun 326/2. maddesinde “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan madde hükmü gereğince, mahkemece, yargılama giderlerinin haklılık oranına göre paylaştırılması gerekirken, yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.

Ayrıca, 29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, mahkemece, reddedilen kısım dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırı görülmüş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK’nın 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine 12/2/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.