Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, davalının icra takibine konu ettiği 20.09.2004 tanzim 20.10.2004 vade tarihli bononun 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, senette “malen” kaydının bulunduğunu ancak taraflar arasında mal alışverişinin olmadığını, müvekkilinin Hollanda’da bulunan işyerine hırsız girdiğini ve tüm kıymetli evraklarının çalındığını, 3 sıfırın tanzim tarihi ve yerinin, adres bölümündeki Konya ibaresinin sonradan eklendiğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 

Davalı vekili, davacının senetteki imzayı inkar etmediğini, zamanaşımına uğramış senedin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, bu nedenle genel haciz yolu ile takibe girişildiğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. 

Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde bono zamanaşımına uğradığı için yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, davalının alacağını tanıkla ispatlayabileceği, davalının borç ilişkisini tanıkla ispat ettiği, davacının borç ilişkisi olmadığını ispat edemediği, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı gerekçeleri ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 

Davanın temelini oluşturan icra takibinde 80.000 TL asıl alacak 106.069,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 186.069,05 TL alacağın takipten itibaren işleyecek %19 faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Dava dilekçesinde harca esas değer olarak 80.000 TL gösterilip bu miktar üzerinden peşin harç alınmış ise de dilekçenin sonuç ve istem bölümünde takibin iptali talep edilmiştir. 

Bu durumda mahkemece iptali talep edilen takipte istenen toplam miktar 186.069,05 TL olduğuna göre davacının davasının harca esas değer olarak gösterilen 80.000 TL asıl alacağa yönelik mi yoksa dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde açıklandığı gibi toplam takip bedeline yönelik mi olduğu konusunda davacıya davasını açıklaması konusunda mehil verilerek soncuna göre gerektiğinde eksik peşin harç ikmal ettirilmek suretiyle davaya devam edilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan yargılama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com