6. Hukuk Dairesi         2015/6237 E.  ,  2015/9823 K.

"İçtihat Metni"

ESAS NO : 2015/6237 
KARAR NO : 2015/9823
 
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/6237
 
KARAR NO : 2015/9823 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2014/497-2015/178
DAVACI : D.. T..
DAVALI : B.. B..,A.. Ş..
DAVA TÜRÜ :
 İtirazın kaldırılması ve tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki
 itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
01.09.2012 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalı A. L. S. Ü. İnş. Taş. Tur. Oto. Tic. Petrol Ürünleri Paz. Dağ. Ve Tic. Ltd. Şti kiracı sıfatıyla, diğer davalı B.. B.. ise müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı alacaklı 25.09.2014 tarihinde başlattığı icra takibinde 2.383,33-TL Eylül/2013 bakiye kirası ile 31.460-TL Eylül/2014 kirası faiziyle birlikte toplam 34.249,77-TL kira bedelinin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine borçlular yasal süresinde borca
 itiraz etmişlerdir. Yapılan yargılama sonucunda ise mahkemece; başlatılan takibin kesinleştiği, davanın süresinde açıldığı, davalı tarafın itiraz etmeyerek takibe konu sözleşmeyi kabul etmiş olduğu ve verilen süre içerisinde kira borcunun tamamının da ödenmemiş olduğu gerekçesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava
 itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olup uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilip buna göre gerekçe oluşturmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; davalı şirketin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesin de iflasın ertelenmesi isteminde bulunduğu, ilgili mahkemece 09.07.2014 tarihli ara karar ile ‘’Amme alacakları da dahil olmak üzere ihtiyati hacizler ile bütün icra-iflas takiplerinin durdurulmasına ve şirket aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmamasına’’ tedbiren karar verildiği halde, bu karardan sonra başlatılan takip sebebiyle iflasın ertelenmesi kararının değerlendirilmemiş olması doğru değildir.
Öte yandan; davalı B.. B.. sözleşmeyi, müteselsil kefil sıfatıyla TBK.nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 01.09.2012 tarihinde imzalamıştır. TBK.nın kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda mahkemece kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu da değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz
 itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.