T.C

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

 

E: 2014/9714

K: 2015/22920

T: 24.06.2015

 

Asil İşveren-Alt İşveren İlişkisi

İşçilik Alacaklarından ve Tazminattan Sorumluluk

 

ÖZETİ: Davacının SSK sicil kaydı incelendiğinde de 17.06.2012 tarihinde işyeri sicil numarası farklı iken 18.06.2012 tarihinde başka bir sicil numaralı işyerinde işe girdiği ve iş sözleşmesinin bu işyerinde iken sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacının ihale bitimi olan 17.06.2012 tarihinden sonra davalı asıl işveren işyerinde çalışması yoksa, fesih daha sonra başka işyerinde gerçekleştiğinden davalı asıl işveren bu tarihteki ücret üzerinden kıdem tazminatından ve gerçekleşecek feshe bağlı olmayan işçilik alacaklarından sorumlu olacak, feshe bağlı olan yıllık ücretli izin alacağından ise sorumlu olmayacaktır. Mahkemece davalının bu yöndeki savunması ve kayıt üzerinde durulmadan, sanki fesih davalı asıl işveren işyerinde gerçekleşmiş gibi kıdem tazminatı ve alacakların eksik inceleme ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai, genel tatil, izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesi uyarınca, "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

Bu maddeye göre, "bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar alt işveren olarak belirtilmektedir.

Alt işveren işçisi, alt işveren tarafından alt işverenin aldığı işten dolayı bu süre zarfında sadece bu işte çalışmış ve alt ve asıl işveren arasındaki ilişki sona erdiğinde veya asıl işveren alt işveren ilişkisi devam ederken iş ilişkisi sonlanmış ise, işçinin feshe bağlı alacakları dahil tüm işçilik alacaklarından asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur. İşçi asıl işveren ilişkisi başlamadan önce de alt işveren işçisi olarak, alt işverenin kendi işinde veya alt işverenin üstlendiği farklı bir asıl işverende çalışmış ve işçinin iş sözleşmesi sonra kurulan asıl alt işveren ilişkisi sırasında veya bitiminde sonlanmış ise, alt işveren tüm süre üzerinden işçilik alacaklardan sorumlu iken, asıl işveren sadece kendi dönemindeki süre ve ücret üzerinden alt işverenle birlikte sorumludur. Asıl işveren ilişkisi sona ermesine rağmen, işçi alt işverenin kendi veya alt işverenin yeni yüklendiği farklı bir asıl işverene ait işte çalışıyor ise, fesih olgusuna bağlı haklar hariç, asıl işverenin kendi dönemindeki ücret ve süre üzerinden ücret ve diğer işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumluluğu devam eder. İşçinin iş sözleşmesinin daha sonra sonlandırılması halinde ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona erdiği tarihteki süre ve ücret üzerinden, sadece kıdem tazminatı ve gerçekleşen işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olacaktır. Fesih olgusu asıl alt işveren ilişkisi sona erdikten sonra gerçekleştiği için, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağından asıl işveren sorumlu tutulamayacaktır.

Dosya içeriğine göre davacı iş sözleşmesini 06.08.2012 tarihinde haklı nedenle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı ile ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı asıl işveren ise davacının hizmet alımı kapsamında alt işveren işçisi olarak çalıştırıldığını ve ihalenin 18.06.2012 tarihinde sona erdiğini, ihale bitimi ile dava dışı alt işverenin işyerinden ayrıldığını ve davacı dahil diğer işçilerini alıp gittiğini, davacının iş sözleşmesinin daha sonra alt işverende iken feshettiğini savunmuştur. Davacının SSK sicil kaydı incelendiğinde de 17.06.2012 tarihinde işyeri sicil numarası farklı iken 18.06.2012 tarihinde başka bir sicil numaralı işyerinde işe girdiği ve iş sözleşmesinin bu işyerinde iken sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacının ihale bitimi olan 17.06.2012 tarihinden sonra davalı asıl işveren işyerinde çalışması yoksa, fesih daha sonra başka işyerinde gerçekleştiğinden davalı asıl işveren bu tarihteki ücret üzerinden kıdem tazminatından ve gerçekleşecek feshe bağlı olmayan işçilik alacaklarından sorumlu olacak, feshe bağlı olan yıllık ücretli izin alacağından ise sorumlu olmayacaktır. Mahkemece davalının bu yöndeki savunması ve kayıt üzerinde durulmadan, sanki fesih davalı asıl işveren işyerinde gerçekleşmiş gibi kıdem tazminatı ve alacakların eksik inceleme ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.