Rahmi Ofluoğlu
 
Yargıtay vergi suçlarında vergi dairesi mütalaasını dava şartı olarak görmekte ve vergi dairesi mütalaası alınmadan hüküm kurulamasını bozma nedeni olarak saymaktadır.

YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2008/21556 K. 2009/14449 T. 20.11.2009 Tarihli kararında “Sanık Hakkında Açılan Kamu Davasından Anılan Yasa Maddesi Uyarınca İlgili Vergi Dairesi Başkanlığından Mütalaa İstenilerek Sonucuna Göre Sanığın Hukuki Durumunun Takdir ve Tayini Gerektiği”  ne hükmetmiştir.

Daire ayrıca kararında mütalaayı veren makamın yetkili olup olmadığının da araştırılması gerektiğine hükmetmiştir.

Mahkemenin vergi dairesi mütalaası ile bağlı olması

11. Ceza Dairesi E. 2013/23357 K. 2013/15895 11,2013 tarihli kararında vergi dairesi mütalaasının sahte fatura düzenlemek suçunu içerdiği,  iddianamede sahte fatura düzenlemek suçundan ceza talep edildiği, bu durumda mahkemenin sahte fatura kullanma suçundan hüküm oluşturamayacağına, davanın düşmesine kararı verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Vergi dairesi mütalaasının sahte fatura düzenlemek suçunu içermesi halinde C. Savcısının mütalaanın dışına çıkarak sahte fatura kullanmaktan dava açması VUK 367 inci madde ile getirilen usule aykırı olacaktır. Bu nedenle anılan Yargıtay kararında Cumhuriyet savcılığını vergi dairesi mütalaasına uyarak sahte fatura düzenlemekten dava açması yasaya uygundur. Ancak mahkemenin iddianamenin dışına çıkarak bir başka suçtan, sahte fatura kullanmak suçundan hüküm kurması yasaya aykırıdır ve Yargıtay bu nedenle kararı bozmuştur.

Mütalaa vermeye yetkili olanlar

6009 sayılı yasa ile VUK 367 inci maddenin 1. Fıkrasında yapılan değişiklikten önce mütalaa vermeye farklı durumlarda farklı merciler yetkili iken değişiklikten sonra tek bir merci; rapor değerlendirme komisyonu yetkili kılınmıştır.

Maddede yapılan değişiklikten önce maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri,  stajyer gelirler kontrolörleri ve vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık mütalaa vermeye yetkiliydi.

Mütalaanın maddede belirtilen usule uygun yapılmamasını Yargıtay bozma nedeni saymaktadır. Buna göre yaptığı inceleme sırasında 359 uncu madde kapsamına giren bir suç işlendiğini tespit eden maliye müfettişleri, hesap uzmanları ve bunların yardımcıları doğrudan kendi mütalaası ile Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak zorundadır. Vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar ise ilgili vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlığın mütalaası ile suç duyurusunda bulunacaklardır.

Değişiklikten sonra vergi suçu duyurusunda usul

1 Ağustos 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 6009 sayılı yasanın 13 uncu maddesi ile VUK 367 inci maddenin 1 inci fıkrasında değişiklik yapılmıştır. Değişiklik 1. 11. 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Maddenin değişik hali şöyledir:

“Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir.”

 Maddede yapılan en önemli değişiklik mütalaa verecek merciin teke indirilmesi, mütalaa verme yetkisinin münhasıran rapor değerlendirme komisyonuna verilmesidir. Değişiklikten önce maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri yanı sıra vergi dairesi başkanlığı ve defterdarlık mütalaa vermekteydi.

VUK 367 inci maddeye eleştiriler ve Anayasa Mahkemesi kararı

VUK 367/1 ile bir kısım kamu görevlisine vergi suçları ile ilgili suç duyurusunda bulunma görevi verilmiştir. Oysa TCK 279 bütün kamu görevlilerine görevleri ile bağlantılı olarak bir suçun işlendiği öğrenmeleri halinde ilgili makamlara suç duyurusunda bulunma zorunluluğu getirmekte aksi halde kamu görevlisinin 6 aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı öngörülmektedir. 5237 sayılı yasada bu düzenleme varken VUK’unu ile yapılan bu düzenleme gereksizdir.

TCK 279/1  “Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırdemektedir.

VUK’unu vergi inceleme memurlarına suçun maddi ve manevi unsurlarını soruşturma yetkisi vermemiştir. CMK 160, 161 ve 162 inci maddeler suçun failini, maddi ve manevi unsurlarını soruşturma görevini Cumhuriyet savcılarına vermiştir. Vergi incelemesini düzenleyen VUK’un 134-147 inci maddelerinde vergi inceleme memurlarına vergi suçunu soruşturma yetkisi veren bir düzenleme yoktur.  VUK 367 inci madde vergi incelemesi sırasında tespit edilecek vergi suçlarından söz etmektedir.

Uygulamada vergi inceleme memurları vergi suçu raporlarında suçun failini, maddi ve manevi unsurlarını tespit etmektedirler.   Böylece vergi inceleme memurları yasanın kendilerine vermediği bir yetkiyi kullanmakta ve uzman olmadıkları konularda mütalaa vermektedirler. Vergi inceleme memurları kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanarak suç işlemektedirler.

Anayasaya aykırılık iddiası

VUK 367 inci maddenin anayasanın 138 ve 10 uncu maddelerine aykırılı olduğu düşünülmektedir.  367 inci madde ile vergi suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasının vergi dairesi mütalaasına bağlanmasının anayasanın 10 uncu maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu, vergi dairesi mütalaasının anayasanın yargı mercilerine direktif vermeyi yasaklayan 138 inci maddesi ile çeliştiği ileri sürülmektedir. Bu gerekçelerle VUK 367 nin iptali için Anayasa mahkemesine gidilmiş ancak yasa Milli Birlik Komitesi döneminde çıkarıldığı gerekçesi ile iptal istemi ret edilmiştir.

Anayasanın Milli Birlik Komitesi döneminde çıkarılan yasaların iptal edilemeyeceği hükmü değiştirildiği için bu gerekçe bugün geçerli değildir.

Sonuç olarak akademik tartışmalara ve anayasa aykırılık savlarına karşın VUK 367 359 uncu madde kapsamına giren suçlarda vergi dairesinin mütalaasını bir dava şartı olarak düzenlemekte,  Yargıtay vergi dairesi mütalaası alınmadan hüküm kurulmasını bozma nedeni olarak görmektedir. Vergi dairesi mütalaasının yasada belirtilen usule uygun ve yetkili merci tarafından verilmiş olması gerekmektedir.