Ezgi GÖRGÜ

İstanbul

Sanatçı, akademisyen, aktivist ve siyasetçilerin 7 Haziran seçimlerinde “AKP’yi geriletmek, barajları aşmak için HDP’yle dayanışma çağrısı”na destek ve katılım büyüyor. Aydınlar, TMMOB Mimarlar Odası Karaköy binasında bir araya gelerek seçime kadar olan süreçte neler yapılabileceğini tartıştı.

İlknur Birol’un açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda TTB eski Genel Başkanı Eriş Bilaloğlu, TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen, Avukat Yıldız İmrek, Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, Avukat Can Atalay, gazetemiz yazarı Ender İmrek, Gazeteci yazar Ertuğrul Mavioğlu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Türkiye Temsilcisi Gülsüm Kav, Emekçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sibel Uzun, İlknur Birol, ÖDP kurucularından Doğan Halis, yazar Gün Zileli,  Laz Marks karakteriyle bilinen Yılmaz Okumuş olmak üzere çok sayıda katılımcı yer aldı.

Toplantıya katılanlar HDP’yi neden desteklediklerini açıklarken, bu seçim sürecinde muhalefetin birleşmesi gerektiğini vurguladı; Türkiye’nin demokratikleşmesi için herkesin bir araya gelerek HDP’yi desteklemesi gerektiğini belirtti.

‘BARAJI GEÇMESİ İÇİN SORUMLULUK ALMALIYIZ’

Eriş Bilaloğlu: Sonuçta Türkiye’de sol, sosyalist, doğayı ve yaşamı savunanlar bir mücadele yürütüyorlar. Bu mücadelenin değişik aşamaları ve alanları var. Bu sokak diye söylenen, sandık diye söylenen ve bence de klişelendirilmiş çerçeveler var. Aslında bütün ülke mücadele yürütüyoruz, bunun bir aşaması da evet, bugün önümüzde bir seçim süreci var, tüm Türkiye’nin, milyonların dikkatini üzerinde toplayacak. Biz de bu süreçte Türkiye’nin daha özgürlükçü, sol, sosyalist, demokratik, laik, emekten yana bir çerçevede bugün bir değerlendirme yaptığımızda HDP’nin desteklenmesi, Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, Türkiye’nin gerçek anlamda barış sürecine katkısında sol, sosyalistlerin yeri ve rolünün bu olması gerektiği değerlendirmesine sahibiz. Bu rolümüzü başkalarına cümle kurmaksızın kendimiz üzerinden herkese bir çağrı olarak ama öncelikle kendimiz üzerinden yapıyoruz. Kimi daralmış tartışmalarla, sandıktı seçimdi değil de hepsini bütünlüklü olarak mücadelenin bir parçası olarak değerlendiren bir noktadayız. Biz burada kimsenin oyunu çalmayız, aksine herkesin oyunu sahici bir emek mücadelesinde birleştiren öge oluruz diye düşünüyorum. Mücadelenin bu aşamasında HDP’nin barajı geçmesi için bir sorumluluk almanın kanaatindeyiz. Bu bir şeyi bölen değil, aksine birleştiren bir şey.

‘KAVGANIN SOKAKTA DA KARŞILIK BULABİLMESİ İÇİN BURADAYIM’

Ertuğrul Mavioğlu: Bu seçim son derece kritik bir seçim, aslında bütün seçimler için bu denilebilir ama bu sefer çok daha kritik. 12 yıldır devam eden bir diktatörlüğü sona erdirmenin en önemli yolu HDP’nin barajı geçmesinden geçiyor. Burada esas olan CHP’ye oy verecek olanlar veya bugüne kadar CHP’yi destekleyenler açısından da kritik bir yol eşiği bu. Yani HDP barajı geçmezse memleket tablosu tam da Erdoğan’ın dediği gibi 400 milletvekili ve katmerleşmiş bir diktatörlük olarak karşımıza çıkacak. Bu sebeple tabii ki HDP’ye destek veriyorum ama ben sayımların elektronik ortamlarda yapıldığı bir seçim sisteminde denetimin doğrudan doğruya hükümetin elinde olduğu bir seçim sisteminde fazla hile karıştırılma ihtimali olduğunu da düşünüyorum. O yüzden, sorarsanız çok da sandığa inanmıyorum. Gezi Parkı’ndan doğru gelen, Türkiye’deki demokrasi ve barış mücadelesi çerçevesinde yürütülen kavganın sokakta da karşılık bulabilmesi için de biraz buradayım. Sadece sandık ve seçim için değil. HDP, barajı geçerse AKP epeyce bir güç kaybedecek ama AKP’yi de, Türkiye’deki diktatöryal sistemi tümden elimine etmenin yolunun da hiçbir şekilde sandıklardan geçmiyor, ben buna inanmıyorum. Esas ana doğrultu yine sokaktan doğru yürür.

‘HDP’NİN YENİ YAŞAM DÜŞÜNCESİNE KATILIYORUM’

Aslı Tohumcu: Bir kere HDP’nin bize anlattığı yeni yaşam düşüncesine katılıyorum. Özellikle kadınlarla ilgili yaklaşımını çok içten ve çok doğru buluyorum. Bugün AKP’yi geriletebilecek, doğru düzgün muhalefet yapabilecek parti varsa onun HDP olduğunu düşünüyorum ve HDP’yle ilgili önyargılarımızı kırmak gerekiyor. Sadece Kürt milliyetçiliği yapan bir parti olduğu yargısı kırılmalı. HDP’nin Türkiyeli bir parti olduğuna kuvvetle inanıyorum. Daha renkli bir kesim biraraya geliyor ama ben gene de ne %100 umutluyum, ne de %100 umutsuzum diyemeyeceğim, heyecanla, merakla bekliyorum. Barajı aşacağımıza inanıyorum ama hani ne kadar üstüne çıkacağımızı merakla bekliyorum. Türkçülüğü, şuculuğu buculuğu bir kenara bırakıp insanlığı ön plana almak gerek. Demirtaş’ın da bir çok açıklamasıyla partisi adına insani ve vicdani bir portre çizdiğini düşünüyorum. Ayrıca bugüne kadar gördüğümüz en genç, ruhen de en genç, çatık kaşlı olmayan bir lider, inşallah Türkiye böyle bir lidere hazırdır diye düşünüyorum. Bugün barajı aşmayı, yarın da başbakanlığı konuşsak çok güzel olur diye düşünüyorum.

‘BİZ DE BURADAYIZ DEMEYE İHTİYAÇ VAR’

Seray Şahiner: Çok kritik bir seçim dönemine giriyoruz, bu baraj aşılmazsa tek başına yasa geçirme yetkilerini sürdürecekler ve bunun nereye kadar vahim durumlara gelebileceğini iç güvenlik paketi oylanırken gördük. İktidar partisi dışındaki bütün partilerin belki de zor bir tarihsel örnekle işbirliği yapmalarına rağmen, paketin tüm maddeleri teker teker geçirildi. Aslında bizim hayatımız oylanıyor bu seçimde. Karar verme yetkisini tek bir gücün elinden almak gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde birçok toplumsal problem var, kadın cinayetleri, sokağa çıkma hakkımız, gelir adaletsizliği, laik eğitim, tüm bunlar için elbirliğiyle bir şey yapmak gerekiyor. Bunun için HDP’yle dayanışmalıyız diyorum. Herkesin elinden geleni yapması gerekiyor çünkü biz nefes alma hakkımız için uğraşıyoruz.

KÖTÜYÜ ENGELLEMEK İÇİN HDP DESTEKLENMELİ

Nermin Yıldırım: HDP’li olan ya da olmayan, kendini muhalif addeden herkesin bugün AKP’ye karşı birleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü şöyle bir Türkiye hayal etmek istemiyorum; 400 milletvekiliyle mecliste dilediği gibi at koşturduğu, yasaları çatır çatır çıkaran. Bunun hepimiz için korkunç bir istikbal olacağını düşünüyorum. Bu yüzden HDP’li olmayanlar da dahil olmak üzere, hatta öncelikle onlar bir araya gelmeli. Hep söylüyoruz, her seçim önemli ama bu seçim her zamankinden daha önemli bir dönemeç Türkiye için. Dolayısıyla şimdi farklılıklarımızı bilerek ama bir kenara bırakıp bir araya gelmek ve hep beraber AKP’ye karşı birleşmek zorundayız, bu bizim için büyük bir sorumluluk.

Daha önce de politikada görmediğimiz yaş kesimi de şu an burada. Bir de Türkiye’de şu vardır; her 20 yılda bir bundan kötüsü olmaz denir. Şimdi biz yine bundan kötüsü olmaz diyoruz, ama şunu hatırlamak lazım; bundan kötüsü de olabilir. O kötüye doğru koşuyoruz şu anda, bunu engellemek için HDP’yi desteklemeliyiz.
Evrensel