Devlet Bahçeli yine şaşırtıcı bir çıkış yaptı. Genel af istedi. Genel af çağrısının perde arkasında ne var?

Devlet Bahçeli’nin şaşırtıcı çıkışlarına artık alıştık. Bunların hangisi kendisinin yatakta sağdan sola dönerken aklına gelen bir fikrin ifadesidir, hangisi -belki de başka ve uzak merkezlerde- düşünülüp taşınıldıktan sonra Sayın Devlet Bahçeli’nin ağzından ortaya atılmış öneridir, onu da belirlemek yahut tahmin etmek imkânı kalmadı. Ama ilginç olanı şu:

Devlet Bahçeli’nin bazı çıkışları sadece gündemi değil, ülkedeki siyasi hayatın akış yönünü de değiştiriyor. Hattâ Kasım 2002 seçimi vesilesiyle gördüğümüz gibi ortağını (DSP’yi) tarihe gömecek kadar radikal sonuçlar veriyor.

Aynen ülkemizi 2002 seçimine sürükleyen dönemde olduğu gibi, 24 Haziran’da yapılacak erken seçim de Bahçeli’nin gündeme soktuğu konu. Tabii onun sonucunu görmeden bu tertibin ardında ne olduğunu anlayabileceğimizi sanmıyorum.

Son olarak ortaya attığı “genel af” önerisine gelince:

Bunun yukarıda sözünü ettiğim çıkışları kadar önemli sonuçlar vermesi beklenemez ama bu önerinin yargı sistemimizin bütünüyle çökmüşlüğünü itiraf anlamına geldiğini rahatça söyleyebiliriz.

Öte yandan objektif bir değerlendirme yapınca bu önerinin “büyük ortak” AKP tarafından -en azıdan bu aşamada- kabul edilmesi ihtimalini güçlü görmüyorum. Nitekim hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Başbakan Yıldırım’ın ilk tepkileri “gündemimizde böyle bir konu yok” şeklinde oldu.

Ancak dikkat edilirse açıkça reddeden bir dil de kullanmadılar.

Aslında Tayyip Erdoğan’ın, “FETÖ” sanıklarını yeterince cezalandırmadan, özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsünden mahkûm olanların yeterince ceza çektiklerini görmeden bir affa yanaşması ihtimali azdır.

Öte yandan her af yasasının bazı suçlar için af getirip bazıları af kapsamı dışında tutması olağandır. Eğer Erdoğan, Bahçeli’nin bu çıkışını gündeme almak isterse -veya aralarında bir danışıklı dövüş varsa- ki bu siyasi çıkarları açısından bir genel afta yarar gördükleri anlamına gelir, o taktirde hiç şüphe etmeyin konu gelir gündemin ortasına oturur.Bunu demişken bir noktaya daha değinmek gerekir: Af bilindiği gibi Kanun Hükmünde Kararname ile ilân edilemez. Anayasanın 87’nci maddesine göre bu yetki TBMM’ne aittir ve 550 milletvekilinden en az 270’i kabul etmedikçe öneri yasalaşamaz. Bu da “seçim” kampanyası için tatile girmeye zorlanan Meclis’i bir süre daha çalıştırmak anlamına gelir.Gerçi AKP ile MHP Mecliste bu sayıya sahiptir ama temel mesele dönüp dolaşıp Erdoğan ile Bahçeli’nin “siyasi çıkar” hesabında düğümlenmektedir.

Doğu Akdeniz’de İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs yönetimi, Türkiye’nin haklarını çiğneyen adımları atmaya devam ediyor. Vatan Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Doğu Perinçek diğer partilerin Cumhurbaşkanı adaylarına konuyu gündeme getirmeleri için çağrıda bulundu. Konu önemsenmiyor mu? Bu sessizliğin sebebi nedir?

Doğu Akdeniz’de sadece saydığınız üç devletin değil, Mısır’ın ve orada Türkiye aleyhindeki gelişmeleri destekleyen ABD’nin, İtalya’nın ve Norveç’in de çok faal olduğunu görmemiz gerekir.Kabul edelim ki Kıbrıs adasının Güney ve Güney Batı bölgesinde Kıbrıs Rum Yönetiminin yaptırdığı araştırmalar ve 6’ncı parselde bulunan doğal gaz nedeniyle Türkiye’nin çıkardığı sese hatta tehdide kimse pek önem vermedi. Yanlış bilmiyorsam bir tek Türk Deniz Kuvvetleri’nin müdahalesi nedeniyle İtalya’nın ENİ firması etkilendi. Buna karşın genel faaliyette bir aksama olmadı.Vatan Partisi lideri Perinçek’in konuya öteki siyasi figürlerin dikkatini çekmesi ulusal çıkarlarımız yönünden elbet isabetlidir. Ama bizim siyasilerimiz deyim yerindeyse “yumurta görününceye kadar” harekete geçmediği için konu onların gündeminde yoktur.Sadece bu konu değil dikkat ederseniz 1923 tarihli Lozan ve 1947 tarihli Paris Anlaşmalarına aykırı olarak Ege adalarını silahlandıran Yunanistan’a da ciddi bir şekilde “dur” diyen hiçbir siyasetçimiz yok. Buna bakın, gerisini siz tahmin edin.

Cumhurbaşkanı adayları meydana çıktı. İlk izlenimleriniz nasıl?

Ben henüz “ısınma turlarını” tamamlamadıklarını düşünüyorum. Hele bir hafta on gün geçsin, bu konuyu daha iyi değerlendiririz.

https://www.aydinlik.com.tr/genel-af-yargi-sisteminin-butunuyle-cokus-itirafidir-oktay-eksi-kose-yazilari-mayis-2018