Sibel Edmond’un “CİA neden Erdoğanı hedef aldı?” röportajı Şubat sonlarında internete düşüyor. adaletbiz  röportajı  45 gün sonra yayınladı ve 3 günde röportaj 600 bin okundu, halende okunuyor. Sibel Edmond röportajda Gülen ile Erdoğan’ın, ABD ile Erdoğan’ın arasının nasıl açıldığını anlatıyor ve sonun CİA’nin Erdoğan’a sunduğu seçenekleri aktarıyor. Seçenekler:

“Erdoğan'a şu ihtimaller sunuldu, tabii bunları hiçbir yerde duyamazsınız; birincisi, geri adım atacaksın, her şeyi geri saracak, İsrail'le ilişkilerini düzeltecek, Çin'den silah almaktan vazgeçeceksin, Şangay'dan uzak duracaksın, Gülen'den özür dileyeceksin, bu senin birinci seçeneğin.



İkinci seçeneğin, sessizce istifa edip gideceksin. Çünkü biz hali hazırda senin yerine gelecekleri belirledik (Ç.N: CHP!). şu ana kadar çalıp çırptığın paraları da beraberinde götürebilirsin. senden öncekiler de çaldı, sen de çaldın, ve bunlarla İngiltere'ye gitmene izin vereceğiz.



Üçüncü seçeneğin ise bizi beklemek olacaktır ki bu sana iki senaryo sunar; Kaddafi gibi, Saddam gibi yokedilirsin, seni Taksim meydanında, Gezi Parkı'nda öldürürüz. ikinci senaryo da, Mübarek gibi korkak bir şekilde teslim olabilirsin, seni İngiltere'de bir hapishaneye atarız, yaşamının kalanını orda sürdürürsün.”

 

Sibel Edmond bunları aktardıktan sonra röportaj şu cümlelerle bitiyor:

 

Soru: Sizce Erdoğan'ın başına gelenler Kaddafi ve Saddam'ın başına gelenlerle tıpatıp aynı mı olacak, yoksa biraz daha farklı bir versiyon mu göreceğiz burada?



"Türkiye, Mısır ya da Libya'dan tamamen farklı bir ülkedir, dinamikleri çok çok farklıdır. Öncelikle, Türk insanı gerçekten de farkındalığı yüksek bir kitledir. Aptallar için tasarlanmış iki partili sistem, ABD'de olduğu gibi, Türkiye'de çalışmaz, Türkiye'de çok farklı fraksiyonlar, eğilimler mevcuttur. ABD'de olduğu gibi, yani demokrat ve cumhuriyetçiler arasında bir gel-git oyunu sergileyerek halkla dilediğiniz gibi oynamanız Türkiye'de çalışmaz.



Burada bilinç düzeyi son derece yüksek bir halk kitlesinden bahsediyoruz. ABD'den çok farklı bir kitledir bu. Eğitimli ve düşünen insanların olduğu bir ülkede bu kadar kolay oyunlar sergileyemezsiniz, bu çok zordur.



Diğer bir fark da, Türk insanının aktivist yönü, sokaklara inen, hakları için savaşan bir topluluktur Türkler. Bana soruyorlar bazen, oyunu kime vereceksin diye. ben de "oyumu Türk halkına vereceğim" diyorum, çünkü onlara inanıyorum, onlar kendilerine ne olacağına kendileri karar vereceklerdir.



Türk halkı gözünü açık tutmaya devam etmeli ve Libya'da, Mısır'da olanlardan ders almalıdır. bunları milliyetçi bir kişiliğim olduğu için söylemiyorum, burada tamamen farklı tür insanlardan bahsediyoruz.



ABD'nin planları Libya ve Mısır'da olduğu kadar kolay işlemeyecektir Türkiye'de.

...


diğer bir konu da, AB meselesi. daha önce AB'yi bir kurtuluş olarak gören Türk insanı, AB'nin politik ve ekonomik çöküşünü görüyor. Almanların Türkiye'deki işlere başvurduklarını, Avrupa'da işsizliğin boyutlarını görüyor. AB'ye girMEmiş olmanın bir avantaj olduğunu düşünüyorlar."

Röportajın sonunda Sibel Edmond tarafını belli ediyor.. Sibel Edmond özet olarak röportajın sonunda şunu ifade etmeye çalışıyor:

“ Bakın, ABD Erdoğan’ı bir şekilde düşürmek istiyor ancak Türkiye Libya, Mısır değil, ABD bu amacına ulaşamaz.”

 

Sibel Edmond’un röportajın sonunda belirttiği kanaat röportajın bir “made in AKP” olduğu intibaını uyandırıyor..

Sibel Edmond kim?

Sibel Edmond Türk İran asıllı eski bir FBI tercümanı. ABD ulusal çıkarlarını tehlikeye attığı gerekçesi ile FBI'dan atılmış.. 

Röportajın tamamını okumak için buraya TIKLAYINIZ