AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya'da AKP İl Başkanlığı toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Biz, başka partiler gibi 'bana değmeyen yılan bin yaşasın' da diyemeyiz. Biz, milletin emanetini sırtında taşıyan bir partiyiz. Biz, dertliyiz, derdi olan, davası olan, prensipleri olan bir partiyiz. Biz, gece gündüz demeden Türkiye'nin meseleleriyle, Türk milletinin dertleriyle dertlenen bir partiyiz. Biz, Diyarbakırlı Hacire ananın derdiyle hemhal olan, Aylan bebek gibi Suriyeli masumların acısını yüreğinde hisseden bir kadroyuz. Bunun için PKK tarafından evlatları dağa kaçırılan Diyarbakırlı anaların feryadını duymazdan gelemeyiz. Suriyeli mazlumlara sırtımızı dönemeyiz. Biz, ilk kıblemiz Kudüs'ü, üstüne türküler yaktığımız Yemen'i, yüzyıllarca himayemiz altında bulunan Libya'yı kaderine terk edemeyiz. Biz, milli meselelerde dahi Rumlar'ın ağzıyla siyaset yapanlardan olamayız."

"Artvin barajlar şehri oldu"

"Bizim de haklarımız var, güneyin de var ama biz, Türkiye olarak garantör bir ülkeyiz orada bulunma hakkına sahibiz. Aynı şekilde Yunanistan garantör ülke, aynı şekilde İngilizler, aynı şekilde Avrupa Birliği... Ama kimse bize 'Niye oradasınız' deme hakkına sahip değildir. İşte oradayız."

"Başörtüsü sorunu var mı"

Kılıçdaroğlu’nu tehdit eden Çakıcı’nın savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı Kılıçdaroğlu’nu tehdit eden Çakıcı’nın savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı

"Dünyanın en ücra köşesinde bile olsa her bir kardeşimizin sorunu bizim sorunumuz, sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her derdine deva bulana kadar durmayacak, çalışacak, gayret edeceğiz.

Çünkü bizim nazarımızda siyaset millete ve ülkeye hizmet yarışıdır, fitne, fesat yarışı değildir. AK Parti'nin tasavvurunda siyaset milletin değerlerini ayakta tutmak, bu değerleri daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak için yapılır. Biz, siyaseti ikbal kapısı olarak değil, milletin hassasiyetlerini, milletin hayallerini gerçeğe dönüştürme vasıtası olarak görüyoruz. Biz, siyaseti kendi geleceğimiz için değil, ülkemizin istikbali, aydınlık yarınları için yapıyoruz. 14 Ağustos 2001 tarihinde işte bu hassasiyetlerle yola çıktık. 18 yıl önce milletimize daha özgür, daha huzurlu, daha müreffeh bir Türkiye'yi inşa etme sözü verdik. Hamdolsun 18 senede de vaatlerimizi tek tek gerçeğe dönüştürdük. Başörtüsü sorunu var mıydı? Vardı. Kızlarımız üniversitelere sokuluyor muydu? Sokulmuyordu ama sabrettik. Sabreden derviş muradına ermiş. Şu anda artık üniversitelerde başörtüsü sorunu var mı? Yok. Devlette var mı? Yok."

"Zaferden değil, seferden sorumluyuz"

Nereden, nereye. İşte bu özgürlük mücadelesini AK Parti kadroları akıllı yöntemlerle elhamdülillah çözdü. Daha iyi olacak. İnşallah bunu çok daha başarılı bir noktaya taşıyacağız.

Kardeşlerim unutmayın, biz zaferden değil, seferden sorumluyuz.

Elbette 18 yıllık bu uzun, ince ve meşakkatli yolculukta nefesi yetmeyenler, nefesi kesilenler çıktı. Bu yolculukta hırslarının ve kibirlerinin kurbanı olanlar çıktı. Bu yolculukta böbürlenenler, gururlananlar, başarıyı kendinden menkul görenler oldu, dava adamı olmanın gerektirdiği sabrı ve adanmışlığı gösteremeyenler, sahada çalışmak varken bir kenara çekilip fildişi kulelerinde ahkam kesenler oldu. Bu yolculukta makamlarını kaybedince nefislerine yenik düşenler çıktı. Biz, zaferin ve kaderin tek sahibinin Allah olduğuna inanarak yolumuza sizlerle beraber devam ettik, devam ediyoruz."

"Üye kazanma çalışmalarını sürdürmeliyiz"

"Milletimiz bize hem 24 Haziran 2018'de hem de 31 Mart'ta gerçekten önemli mesajlar vermiştir. Şahsım başta olmak üzere hiçbirimizin bu mesajlara kulaklarını tıkama hakkı yoktur. Bizler ilçelerimizde, beldelerimizde, illerimizde, oraların Ömer'lerini bulacak ve onlarla beraber yola devam edeceğiz, kanaat önderlerini bulacak ve onlarla yola devam edeceğiz."

"Kongre süreci bir taraftan tazelenmeye diğer taraftan da kenetlenmeye, kardeşlerimizi ve kardeşliğimizi perçinlemeye, inşallah kadrolarımızı yeni yol arkadaşlarıyla güçlendirmeye vesile olmalıdır. Teşkilatlarımızın tüm kademelerinde, üyelerimize yönelik yeni bir birleşme, bütünleşme, kucaklaşma iklimi oluşturamamız gerekiyor. Her bir üyemizi teker teker ziyaret ederek, halini hatırını, sevinci, derdini sormalı, kendisiyle irtibatımızı yeniden güçlendirmeliyiz."

"Ayıklamaktan çekinmeyiz"

"Üyelerimizden eksilenler varsa sebebini araştırmalı, yeni üye kazanma çalışmalarını da kesintisiz sürdürmeliyiz. Kağıt üzerinde üyemiz gözüküp de gönlünü ve yolunu bizden ayırmış olanlar varsa onları ayıklamaktan da çekinmemeliyiz. Hiç kimseyi dışlamadan, hiç kimsenin değirmenine su taşımadan herkesi kucaklayacak ama aynı zamanda milletimizle olan muhabbet bağımızı kuvvetlendirecek bir süreci hep birlikte yönetmeliyiz. Milletimizle irtibatımızı ne kadar güçlü tutarsak, parti olarak geleceğimize o derece güvenle bakabiliriz. Unutmayın, yolumuz uzun yükümüz ağırdır."

Kaynak Cumhuriyet