RAHMİ OFLUOĞLU

Suriye’de olası Kürt Devleti ne pahasına olursa olsun önlenmeli mi? Önlemek mümkün mü? Türkiye’nin korkuları, yeni Derin Devlet, rejimin İslamlaşması… Bunlar çok iddialı konular ve de bir yazıya sığdırılacak konular değil..

Başlıklarını verdiğim konuların şöyle bir üzerinden geçeceğim,  Bir konuda, derin devlet konusunda komplo teorisi üretmeye çalışacağım…

Devlet hiç şüphesiz bize göre birçok olayı önceden görebilir, çünkü devletin bir istihbarat teşkilatı ve dünya ile canlı bağları var. Böyle olunca bizim devlet Suriye’de olası bir Kürt devletini ve bunun Türkiye için yaratacağı tehlikeyi önceden gördü. Barış, çözüm süreçlerinde bize çok saçma gelen olaylar ve gelişmeler bu nedenle yaşandı. Devlet kendi Kürtleri ile uzlaşarak Suriye’deki gelişmeleri kontrol etmek istedi. Ancak görüldü ki bu mümkün değil, bu kez güvenlikçi çözüme yöneldi.

Bu ara 17-25 Aralıktan sonra RTE eski derin devletin unsurları ile temasa geçti ve yeni derin devlet inşa edildi.. Bu nedenle Doğu Perinçek iktidarın bir parçası gibi rol üstlendi, Rusya ve Suriye ile iktidarın arasını bulma girişimlerini yürüttü, yürütmekte.. Sedat Peker bu nedenle tekrar sahne aldı..

RTE bu nedenlerle İŞID ile birtakım ilişkilere girdi, iddia edildiği gibi uluslararası suç boyutunda ilişkiler mi bilemeyiz..

Suriye’de kurulacak olası Kürt devleti laik bir rejim olacak. Bu laik rejim ancak selefi gericiliği ile, İŞID ve benzeri örgütlerle alt edilebilir.. Türkiye’nin Kürt nüfusu içerisinde laikliği PKK ve HDP temsil ediyor. Bu yüzden PKK ve HDP’ye karşı İslamcı bir alternatif yaratılmaya çalışılıyor.

Perinçek’inde yardımları ile Türkiye Rusya ilişkileri düzelme yolunda, Suriye ile ilişkiler ise belirsiz..

Erdoğan, Polonya ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklama Erdoğan: Haritadan silinecek duruma doğru giden bir Suriye var, buna göz yummak mümkün değil

 diyor. Suriye’de bir Kürt devleti kurulursa bir Sünni ve bir alevi devleti de kurulur ve RTE’nin dediği gibi ortada Suriye diye bir devlet kalmaz.

Gelinen noktada Türkiye küresel güçlere teslim olmuş görünüyor.. Küresel güçler şimdi planlarını değiştirip PYD’yi desteklemekten vaz mı geçecekler? Salih Müslim batı bizden vazgeçmez diyor.

Türkiye küresel güçlere teslim oldu diye İŞID, El Nusra, El Kaide ve bunların tabanları, bu örgütleri yaratan koşullar yok olmayacak. RTE batı için çok güvenilir bir ortak değil. Bu durumda batı PYD’yi desteklemekten vazgeçmez gibi..

Ancak küresel güçler için ilke yoktur, çıkar vardır.. Çıkarları Kürtleri satmaksa hiç tereddüt etmez satarlar.

RTE için ortada bir açmaz var; küresel güçlerin isteği doğrultusuna Kobane’de bir Kürt devletine evet derse, Türkiye’de Kürtler ile barışçı çözüme razı olmak zorunda kalacaktır. Böyle bir uzlaşmayı yeni derin devlet ve uzantıları kabul etmez. RTE batıya boyun eğmez ise bu kez kendisini bekleyen bir başka tehlike var; batının bir şekilde kendisine karşı yapacağı operasyon..

Bekir Bozdağ bu nedenle olacak “bize milletten başkası operasyon yapamaz” diyor.

Bütün bunlar olurken olan Türkiye’de giderek yanlı hale gelen yargıya, çağdaş yaşama ve gelecek kuşaklara oluyor.

Biz ne yapmalıyız?

Bu soruyu kendimize sorup bir cevap bulmak durumundayız.