OHAL KHK’leri ile ihraç edilenler için iç hukukta yargı yolunda belirsizlikler mevcuttu. Bu nedenlerle KHK’ler eleştirildi ve ihraç edilenlerin yargıya erişim hakkı olması gerektiği savunuldu.  09 Aralık 2016 tarihinde açıklanan Venedik Komisyonu Raporunda bu konuda eleştirilere yer verildi ve Türkiye’ye tavsiyelerde bulunuldu.
İşte bu nedenlerle 685 sayılı OHAL KHK düzenlemesi yapıldı.
KHK’de Komisyonun görevleri şöyle tanımlanmış
Komisyonun görevleri
MADDE 2 – (1) Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verir.
 a) Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi.
 b) Öğrencilikle ilişiğin kesilmesi.
c) Dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumları, vakıf yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması.
 ç) Emekli personelin rütbelerinin alınması.
(2) Olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle gerçek veya tüzel kişilerin hukuki statülerine ilişkin olarak doğrudan düzenlenen ve birinci fıkra kapsamına girmeyen işlemler de Komisyonun görev alanındadır.
 (3) Bu maddede belirtilen işlemlere bağlı olarak olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerde yer alan ilave tedbirler ile kanun yollarının açık olduğu işlemler hakkında ayrıca başvuru yapılamaz.
Görüldüğü gibi komisyonun görevleri arasında silahlı terör örgütü üyeliği, irtibatı veya iltisaki olduğu iddiası ile kamudan ihraç edilenlerin uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini bulunmamaktadır.
Kişiler, savunmasız, yargısız silahlı terör örgütü üyesi olarak ilan edilerek toplumdan dışlanmış, aşağılanmış ve suçlu gösterilmiştir.  Kişilerin sonradan suçsuz olduğuna karar verilmesi halinde maddi ve manevi tazminat hakları olması gerekir. Ayrıca kişiler suçsuz olduklarını kanıtlamak zorunda olmadıkları halde aklanıncaya kadar kamu görevinde çalışmaktan yasaklandığı gibi silahlı terör örgütü mensubu olmakla suçlandıkları için özel sektörde iş bulmaları da nerede ise imkansız hale gelmiştir.
Yargı kararı olmaksızın kişilerin pasaportlarına el konulmuş ve seyahat özgürlükleri kısıtlanmıştır.
OHAL İNCELEME KOMİSYONU bütün bu hak ihlallerini giderecek bir hukuki statüye sahip değildir.
Kamudan ihraç edilenlerin hepsinin ihraç gerekçesi aynı, hiçbirinin bir diğerinden farkı yok.
İhraç gerekçesi:
“Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisaki yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.”
OHAL İnceleme Komisyonu’na yazılacak dilekçenin içeriği
Komisyona başvuracaklar kendilerini nasıl savunacaklar?  Suçlama belli ancak delilleri belli değil. Vazgeçtik masumiyet karinesinden kişiler suçlandıkları delileri bilmeden suçsuz olduklarını nasıl ispatlayacaklar?
Kişiler basında çıkan haberlere göre kendilerine yöneltilen suçlamanın delillerini tahmin edip ona göre savunma mı yapacaklar?
Sendika üyeliği , Bankasya hesabı olmadığını veya sohbetlere katılmadığı v.s. nin  aksini mi ispatlayacak?
OHAL İnceleme Komisyonunun ihraç edilenlerin suçsuz bulunmaları halinde hak ihlallerini giderecek hukuki statüde olmaması bir yana hangi delillerle suçlandıklarını bilmeyen kişilerin komisyona verecekleri dilekçelerin içeriğinin ne olması gerektiği konusunda da tam bir belirsizlik mevcuttur.
Rahmi Ofluoğlu
Avukat

Biz