T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/16122

K. 2015/18626

T. 19.10.2015

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Hükmün Kapsamı başlıklı 297/2. maddesinde ''Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.'' denilmektedir.

Ayrıca ilamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili İcra Mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. sayılı ilamları)

Somut olayda; Mersin 1. İş Mahkemesi'nin 27.01.2012 tarih ve 2011/285 Esas, 2012/54 Karar sayılı ilamında ''... 11.666,86 TL' nin davalı .. Sigorta'nın sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde kalmak koşuluyla, davalı .. Sigorta'nın 03.12.2012 tarihinden itibaren sorumlu olmak şartıyla davalılar İ.. A.., .. Sigorta, .. Madencilik İnşaat Taah. Ltd.Şti den kurum gelirinin onay masraflarının sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınıp davacıya verilmesine'', dair hükmüne dayalı olarak, borçlu sigorta şirketi ve diğerleri aleyhine ilamların icrası yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu sigorta şirketi, ilamda hüküm altına alınan alacaktan sigorta poliçesiyle sınırlı olarak sorumlu olduklarını ve bu sınırlar içerisinde borcun ödendiğini bildirerek, takibin iptalini istemiştir. İcra Mahkemesi'nce, poliçe örnekleri getirtilip bunlar üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve Yargıtay'ın süreklilik kazanan içtihatları nazara alınarak, takip konusu ilamın hüküm bölümünde; alacağın davalılardan müteselsilen tahsiline ve davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasına karar verildiği, ve böylece sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar açıkça gösterilmediğinden, hüküm ancak; davalıların hükmedilen alacak kalemlerinden müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek infaz olunabilir. Mahkemece, bu kurallara göre sonuca gidilmesi gerekirken, ilam hükmü yorumlanarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.