(Ne kadar bilirsen bilene danış
Danışan dağları aşar mı aşar
                    Pir Sultan Abdal)
 
Yazar:Ahmet OZANSOY*
Yaklaşım / Haziran 2011 / Sayı: 222
 
I- GİRİŞ
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 413. maddesine göre; mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan (GİB) veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem (belirsiz) ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilir. GİB, kendisinden istenecek izahatı özelge ile cevaplandırabileceği gibi, aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler de yayımlayabilir.
II- ÖZELGENİN ÖNEMİ
VUK’un 369. maddesine göre; yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde vergi cezası kesilmez ve gecikme faizi hesaplanmaz. Yani verilen özelge ile mükellef idare tarafından yanıltılmışsa ya da idare görüş değiştirmiş ise vergi aslı ortadan kalkmamakla birlikte mükellefe ceza kesilemeyecektir. Ayrıca, gecikme faizi de hesaplanmayacaktır. Daha önceden vergi aslına gecikme zammı uygulanmakta iken, VUK’un 369. maddesinde 01.08.2010 tarihinden itibaren yapılan değişiklikle mükellefin kendisinden kaynaklanmayan tahakkuk gecikmesi nedeniyle gecikme faizi alınması uygulamasından vazgeçilmiştir.
Bir hükmün uygulanma tarzı hususunda GİB görüş ve kanaatini değiştirmiş ise, oluşan yeni görüş ve kanaate ilişkin genel tebliğ veya sirküler yayımlandığı tarihten itibaren geçerli olacak, o tarihten önce verilen özelgelere ya da sirkülere uygun hareket eden mükellefler geriye dönük olarak cezai işleme tâbi tutulamayacaktır. Ancak doğal olarak, yargı mercileri tarafından iptal edilen genel tebliğ ve sirküler hakkında bu hüküm geçerli değildir.
III- ÖZELGE OTOMASYON SİSTEMİ
Özelgenin taşıdığı önem, önceden bazı aksaklıkları bulunan müessesenin yeniden düzenlenmesini gerektirmiş ve bu amaçla önce 395 sıra numaralı VUK Genel Tebliği(1) yayımlanmış, sonra VUK’un 413. maddesinde 6009 sayılı Kanun’un(2) 15. maddesi ile değişiklik yapılmış, daha sonra da yayımlanan “Mükelleflerin İzahat Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmelik”(3) ile uygulama esasları belirlenmiştir.
Önceki sisteme getirilen en büyük eleştiri, farklı vergi dairesi başkanlıklarında (veya defterdarlıklarda) aynı konuyla ilgili olarak farklı özelgelerin verilebilmesinin mümkün olduğu ve bu idarelerin birbirlerinin verdikleri özelgelerden haberlerinin olmaması nedeniyle uygulama birliğinin sağlanamaması, böyle bir durumun ortaya çıkması durumunda vergi idaresinin saygınlığının zedelenmesi idi. Bir diğer eleştiri konusu da, özelgelerin yayımlanmaması, dolayısıyla şeffaf olmaması nedeniyle oluşan spekülasyonların önlenememesiydi. Getirilen yeni düzenleme ile her iki eleştiri de bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Uygulamaya konulan yeni özelge sistemi ile mükellefe kısa zamanda doğru ve net cevap verilmesi, muhatabın teke indirilmesi, başvuruların ve cevapların bir standarda kavuşturulması, internetten yayın yoluyla şeffaflık sağlanması, mükellefin uyum maliyetinin azaltılması, idarenin iş yükünün hafifletilmesi ve bürokrasiyi azaltarak kaynakların verimli kullanılmasının sağlanması amaçlanmıştır. Bunun için, Özelge Otomasyon Sistemi kurulmuş, özelgenin istenmesi ve cevaplanması süreci ayrıntılı olarak standardize edilmiştir. Özelge talebinde bulunulması, özelge taslaklarının hazırlanması, Başkanlığa iletilmesi, Komisyonca onaylanması ve tayin edilmiş olan özelgelerle ilgili emsal özelge havuzu oluşturulması, Özelge Otomasyon Sistemi ile sağlanmaktadır.
IV- KİMLER ÖZELGE TALEP EDEBİLİR?
Özelge taleplerinin, mükelleflerin ve vergi sorumlularının kendileri tarafından yapılması esastır. Ancak bunların mirasçıları, yetki belgesine sahip kanuni temsilcileri veya vekillerince de özelge talep edilebilir. Odalar ve birlikler gibi mesleki kuruluşlar, kendi mükellefiyetleri ile ilgili olanlar hariç olmak üzere, üyelerine ilan etmek amacıyla özelge talebinde bulunamazlar. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, toplu olarak “özelge” niteliği taşıyan bir başvuruda bulunulamayacağıdır. Bunun dışında, diğer kurum ve kuruluşlar gibi bu kuruluşlar da GİB’ten, vergilendirme ile ilgili konularda özelge niteliğinde olmayan görüş talep edebilirler. GİB, bu görüşü sadece ilgili mesleki kuruluşa gönderebileceği gibi, görüş istenen konuda genel bir belirsizlik hali olduğunu görmesi durumunda sirküler de yayımlayabilir.
V- ÖZELGE NEREDEN TALEP EDİLİR?
Özelge tayinine Vergi Dairesi Başkanlıkları (bulunmayan illerde ise Defterdarlıklar) yetkili kılınmıştır. Özelge, mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi bakımından sürekli mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairesi başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı bulunmayan illerde defterdarlıklardan talep edilir. GİB merkezine doğrudan başvurma imkanı ortadan kaldırılmıştır.
Diğer mükellef veya vergi sorumluları özelge talepleri için, ikametgâh veya kanuni merkezlerinin bulunduğu vergi dairesi başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı bulunmayan illerde defterdarlıklara müracat edeceklerdir. İkametgâhı veya kanuni merkezi bulunmayanlar ise Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi başkanlıklarından herhangi birine başvuru yapabileceklerdir.
VI- ÖZELGE BAŞVURUSUNDA USUL
Özelge taleplerinin, GİB’in internet sitesinde yer alan Özelge Talep Formu kullanılmak suretiyle yapılması gerekmektedir. Söz konusu form kullanılmaksızın yapılacak özelge talepleri kabul edilmemektedir. Ancak, başvuru formu dışında dilekçe ile başvuran mükelleflere formu doldurması gerektiği idare görevlileri tarafından hatırlatılacaktır.
VII- ÖZELGE TALEBİNİN KAPSAMI
Özelge, mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkındaki izahat taleplerine ilişkin olarak verilir. Gerçek bir durumu yansıtmayan varsayımlara dayalı olarak özelge istenemez. Ayrıca aşağıdaki tür başvurular da özelge kapsamında değerlendirilmez:
a- Başkalarının vergi durumları hakkında bilgi ve izahat talepleri,
b- Yargıya intikâl etmiş olaylara ilişkin izahat talepleri,
c- Hakkında vergi incelemesi yapılmakta olan mükelleflerce veya vergi sorumlularınca incelemeye konu olan işlemlerle ilgili izahat talepleri,
d- Somut bir olaya dayanmayan, teorik hususlara ilişkin bilgi ve izahat talepleri,
e- Mücbir sebep hâli ilanı, vergi borçlarının terkini, belge düzenine ilişkin yetkilerin kullanılması gibi kanunlarla uygulamanın tespitine dair Maliye Bakanlığı’na yetki verilen konulara ilişkin talepler,
f- Mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi uygulamaları ile ilgili işlemlerinin gerçekleşmesinden sonra yaptıkları başvuruları ile VUK’un 122. maddesine göre vergi hataları ile ilgili yapılan düzeltme talepleri ve 124. maddesine göre Maliye Bakanlığı’nca incelenecek olan şikâyet yoluyla müracaatlar,
g- Sözlü veya yazılı olarak veya internet aracılığıyla, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca yapılan talepler.
VIII- VERİLECEK ÖZELGENİN OLUŞTURULMASI
Sirküler ve özelgeler, GİB bünyesinde, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği gelir yönetimi daire başkanlığından sorumlu bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç gelir yönetimi daire başkanından müteşekkil bir komisyon marifetiyle oluşturulur. Komisyona, gelir yönetimi daire başkanlıkları dışında bir daire başkanlığı tarafından özelge taslağı sevk edilir ise taslağı sevk eden daire başkanı da sevk edilen bu taslakla sınırlı olmak üzere üye sıfatıyla Komisyona katılır.
Vergi dairesi başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı bulunmayan illerde defterdarlıklar özelge taleplerini, kapsamı ve talep edebilecekler bakımlarından değerlendirirler ve bu bakımlardan aykırı bir durumun varlığı hâlinde, başvuru sahibine yazılı ve gerekçeli olarak durumu bildirirler. Kapsam ve özelge talep edebilecekler bakımından problem yok ise; istenen özelgenin konu ve ilgili olduğu mevzuat bakımından daha önce verilmiş bir özelge olup olmadığı araştırılacaktır. Daha önce aynı hususta verilmiş bir özelge olmaması durumunda vergi dairesi başkanlığı (bulunmayan yerlerde defterdarlık) tarafından hazırlanan “özelge taslağı” GİB’e gönderilir. Komisyon, özelge taslaklarını oy çokluğu ile aynen veya değiştirerek onaylar ve böylece özelge kesinleşmiş olur. Komisyonca onaylanmış özelgeler emsâl teşkil etmek üzere Özelge Otomasyon Sisteminde bu amaçla hazırlanan emsal özelge havuzuna konulur.
Komisyonda daha önce oluşturulmuş sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili olduğu mevzuat bakımından tamamen aynı mahiyeti taşıyan bir hususta özelge talebinde bulunulması hâlinde, Komisyon tarafından oluşturulan sirküler veya emsal özelge havuzunda yer alan özelgelere uygun olmak şartıyla vergi dairesi başkanlığı (bulunmayan yerlerde defterdarlık) özelge verebilir.
IX- SONUÇ
Oluşturulan yeni özelge sisteminde, yerel teşkilatın birbirinden habersiz şekilde, birbirleriyle çelişen özelge verebilme ihtimali berteraf edilmiştir. İlk defa özelge talep edilen bir konuda vergi dairesi başkanlıklarının (bulunmayan yerlerde defterdarlıkların) özelge verebilme yetkileri kaldırılmış, özelgeyi tayin yetkisi merkezde oluşturulan bir komisyona verilmiştir. Ayrıca verilen özelgelerin, vergi mahremiyetini ihlal etmeyecek şekilde özelge otomasyon sisteminde yayımlanması esası getirilerek şeffaflık sağlanmıştır. Bu uygulama şekli özelge müessesesine yeknesaklık sağlamak bakımından fevkalade önemdedir. Kanaatimizce bundan sonraki aşama özelge müessesesinden bütünüyle vazgeçilmesi, GİB’in mükellef özelinde görüş vermemesi, mevzuatın uygulanması bakımından tereddüt hasıl olan durumlarda genel tebliğ ya da sirküler yoluyla açıklama yapması olmalıdır.
*          Dr., Maliye Başmüfettişi
(●)         Bu makaledeki görüşler yazarına ait olup çalıştığı Kurum’u bağlamaz, yazarın çalıştığı Kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz.
(1)         16.01.2010 tarih ve 27464 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2)         01.08.2010 tarih ve 27659 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(3)         28.08.2010 tarih ve 27686 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.