Sevgili dostlar; tam 509 km. Dağ,tepe,bayır,dere demeden yörenin en yüksek rakımına  ve deniz seviyesinin altına inmek hissidir likya yolu.

Likya yolu, dünyanın ilk 10 sıralamasında bulunan trekking parkurlarından. Fethiye’den başlayıp Antalya’ya uzanan bir medeniyet.

Kayalardaki işaretlere, taş üstündeki taşlara bakarak gideceksin Antalya’ya.

Her metresi belirsizlik kokar Likya’nın. Ne zaman kaybolacağını, hele ki nereden ne çıkacağını kestirmen çok zor.

Dayanıklılık ile merakını birleştirebilirsen eğer gece rahat uyuyabilirsin ancak çadırında.

Sabah erkenden kalkar ve yürümeye başlarsın. Ülkenin tüm sorunları sanki yoktur. Sanki hiç olmamıştır. Hiç yaşanmamıştır ve sana ucu hiç dokunmamıştır sanki. Kafanın içi o kadar boştur ki dünyadaki tek insan “Sen” zannedersin kendini.

Ama! Geride kalanların “Sen” gibi değildir işte…

Sen kaçarak unutursun olanları, Onlar durarak hatırlarlar…

Ülken kan,revan içindedir ve elinden koskoca bir ‘Hiç’ gelir.

Ya dere-tepe yürürsün, ya da olduğun yerde sessizce beklersin…

Neticeten ya seversin, ya da terkedersin. Ve bir gün gelir ki terkedecek bir sevgilin bile olmaz…

Vatanımıza, milletimize, ulusumuza, hürriyetimize ve benliğimize ve toplumumuza ve sana ve bana özgürlük düşer, sevmek düşer, gülümsemek düşer…

Düşer! Ve eline almalısın, almak zorundasın…

 

Sevgi ve Saygılarımla;

Ulaş SABANCILAR

Katılım Büro-Sen Gnl.Bşk.Yrd.