1 milyon 700 bin genç insanın onuru ve geleceğiyle oynayan ve artık kesin ve kesin Amerikadan yönetilen bir hükümete biz varızdemek için meydanlardayız...

Cheyi yeniden anımsamak için meydanlardayız...

Deniz Gezmişi, Hüseyin İnanı, Yusuf Aslanı, Erdal Ereni ve bütün devrim şehitlerinin anısını en vakur bir biçimde yaşatmak için meydanlardayız...

Yurtdışına sürgüne mahkûm edilen Nâzım Hikmetin şiirlerini, Yılmaz Güneyin filmlerini, Ahmet Kayanın şarkılarını başımız dik okuyabilmek, söyleyebilmek, seyredebilmek için meydanlardayız...

Başı vurulan heykellerimize ve insanlık onurumuza en derinden sahip çıktığımızı göstermek için meydanlardayız...

Diyarbakır Cezaevinde işkenceye uğrayanların, hayata dönüş operasyonunda yakılarak öldürülenlerin, ölüm orucunda yaşamını yitirenlerin anısı önünde yüreğimiz burkularak özür dilemek için meydanlardayız!..

Kanlı 1 Mayısta kızını yitiren ve o yıldan bu yana her 1 Mayısta Kazancı Yokuşuna karanfil koyan bir babanın yanında olmak için meydanlardayız!..

Onat Kutları, Orhan Cavit Tütengilleri, Kemal Türkerleri, Hrant Dinkleri, Bedrettin Cömertleri, Uğur Mumcuları ve hain kurşunlara hedef olmuş bütün aydınlarımızı ve onların bıraktığıaydın aydınlığınıyeniden bulabilmek için meydanlardayız...

Devlete ait gördükleri her şeyin başlarına kötü bir hal getireceğini, babasını, ağabeyini, kız kardeşini bilinmeyen bir meçhule doğru götüreceğini daha süt emerken öğrenen taş atan çocukların masum davranışlarına gaddarca saldıran devlet güçlerinedurdemek için meydanlardayız...

Bir türlü atanmayan gencecik öğretmenlerin çaresizlikten intihar etmelerinin son bulması için meydanlardayız...

Bir babanın evine ekmek götüremediği için utançtan kahrolmasına yüreğimiz elvermediği için meydanlardayız...

Kıdem tazminatları ellerinden alınan, hiçbir hakları olmayan, bir köleden öte çalıştırılan, vahşi kapitalizmin ecirleri işçiler için meydandayız...

İş bulamayan beyaz yakalılar için meydandayız...

Dağlarda ölen ve ölüleri çırılçıplak bir at arabasıyla kentte dolaştırılan gencecik çocukların ölmemesi için meydanlardayız!..

Her telefon çaldığında elleri ve yüreği titreyerek telefona uzanan asker ailelerinin eziyeti son bulsun diye meydanlardayız...

Küçücük kızların başlık parası nedeniyle babaları yaşlarındaki erkeklere satılmasına gönlümüz razı olmadığı için meydanlardayız!..

Kadınlar öldürülmesin diye meydanlardayız...

Herkes sevdiğine korkusuzca sarılsın diye meydanlardayız.

Bütün sofralara bereket gelsin diye meydanlardayız.

Bu bereketli yurdun, bütün meyvelerini hep birlikte toplamak ve kardeşçe paylaşmak için meydanlardayız...

42 uygarlığın bize bıraktığı muhteşem bir kültür mirasını kıskançlıkla savunduğumuz için meydanlardayız!..

Dünyanın pek çok dilinin konuşulduğu, yazıldığı bir ülkenin çocukları olmak için meydanlardayız...

Aşk ve neşenin bütün yurdu, bir şenlik bulutu gibi kuşatması için meydanlardayız!..

Kısaca dostlar, kendimiz için, çocuklarımız için, torunlarımız için, geçmişimizin onurlu günleri ve gezegenimizin geleceği için meydanlardayız...

Hep birlikte 1 Mayıs marşını söylemek için meydanlardayız...

Işıl Özgentürk/Cumhuriyet