Ulusal Kanal’da Recep Erçin’in Gündem Ekonomi programına konuk olan Av. Rahmi Ofluoğlu, konkordatoya ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.
Av. Rahmi Ofluoğlu’nun açıklamalarından çıkardığımız başlıkları şu şekilde derleyebiliriz;
“Şirketler konkordato ilan etmeye korkuyor.”
“Konkordato konusunda özellikle basın yanlış bilgilendirme yapmaktadır.”
“Dezenformasyon nedeniyle konkordato kurumu itibarsızlaştırılmaktadır.”
“Halen Türkiye genelinde konkordato ilan eden şirket sayısı 1.110 kadardır. Sayının azlığı sevindirici değil üzücü bir durumdur.”
Av. Rahmi Ofluoğlu konkordato uygulamaları hakkında programda, özetle şunları ifade etti:
“Basın ve sosyal medyanın konkordato hakkında yanlış bilgilendirme yapması, konkordato kurumunu itibarsızlaştırmaktadır. Konkordato ile ilgili oluşan olumsuz algı nedeniyle şirketler konkordato başvurusu yapmaya korkmaktadır.
İş insanları için itibar sermayeden daha önemlidir. Kamuoyunda oluşan ve konkordatoyu hileli bir iş gibi niteleyen hatalı algı nedeniyle, konkordatoya gitmesi gereken birçok şirket bu yola başvurmaktan geri duruyor.
Bugün mali açmazda bulunduğu halde, itibar kaybından korktuğu için konkordato başvurusu yapmaktan kaçınan şirketler, bir zaman sonra ellerinde olmayarak iflas edebilirler. Konkordato ile düze çıkabilecek ve istihdam yaratmaya, ekonomiye artı değer katmaya devam edebilecek şirketler bu şekilde yok olup gideceklerdir.
Konkordato ile ilgili basında çıkan olumsuz haberlere örnek olarak “Ver 300 Bin Lira, Al Konkordato” şeklindeki haber gösterilebilir. Bu büyük bir yalandır. Çünkü konkordato talep eden ve evrakları tamam olan herkese, bazı istisnai durumlar hariç, mahkemeler geçici mühlet vermek, malvarlığını korumaya almak ve şirkete karşı icra ve hacizleri durdurmak durumundadır. İlk verilen üç aylık süre geçici mühlettir. Üç aylık geçici mühlet içerisinde komiser, şirketin konkordato talebinin başarıya ulaşma şansı olup olmadığı konusunda mahkemeye bir rapor sunacaktır. Ayrıca mahkeme konkordato ilanında alacaklılara çağrı yaparak, borçlunun ön proje ve evraklarını inceleyerek bir itirazları varsa mahkemeye bir dilekçe ile başvurmalarını isteyecektir.
Komiserin raporu ve alacaklıların itirazları sonucunda, şirketin konkordato talebi ret edilebileceği gibi, şartları varsa iflasına da karar verilebilir.
Özetle söyleyecek olursak; bugün borçlunun mühlet talebini kabul edip, üç ay geçici mühlet kararıyla borçluyu alacaklılara karşı korumaya alan mahkeme, 20 gün veya bir ay sonra, ya da üç aylık sürenin herhangi bir aşamasında konkordato talebini ret edebilecektir. Bu nedenlerle diyoruz ki, konkordato başvurusu hazırlıkları işin uzmanlarının denetiminde yapılmalıdır. Aksi halde bir süre sonra hayal kırıklığı yaşanabilir.
Konkordato dilekçesine eklenecek en önemli belge ön projedir. Ön projenin kopyala yapıştır yöntemi ile değil, borçlu şirketin gerçek durumuna uygun olarak uzmanınca hazırlanması gerekir.
Yeni konkordato hukuku, uzatmalarla birlikte 29 aya yayılan bir geçici ve kesin mühleti kapsamaktadır. Borçlu bu süre içerisinde alacaklılarına ödeme yapmayabilir. Ödemelerin nasıl ve ne zaman yapılacağı, kesin mühlet içerisinde mahkemenin tasdiki ile yürürlüğe girecek konkordato projesinde yer alacaktır.
Bütün bu aşamalarda alacaklılara önemli görevler düşmektedir. Bu nedenle borçlu şirketten ciddi alacağı olan alacaklılar, konkordato konusunda deneyimli avukat ve mali müşavirlerle süreci takip etmelidir.
Ülkenin geleceğini ve de üretim ekonomisini korumak adına, basına düşen görev; asparagas haberlerle konkordato kurumunu itibarsızlaştırmak yerine, doğru bilgilerle denetim görevini yerine getirmek, konkordatoya layık olan şirketlerin düze çıkmalarına katkı verirken hatalı uygulamalara dikkat çekmektir.”
www.adaletbiz.com
