İstanbul Barosu’nda avukatlar kime, neden oy veriyor?

Baro 'Uzlaştırma Yönetmeliği'ni Danıştay'a taşıdı Baro 'Uzlaştırma Yönetmeliği'ni Danıştay'a taşıdı

İstanbul Barosu seçimlerini 20 yıldır Önce İlke Avukatlar Grubu kazanmaktadır. Önce ilke Çağdaş Avukatlara oy verenleri etkileyen farklı paradigmalardan söz edilebilir, ancak ortak payda milliyetçilik ve laiklik olarak özetlenebilir.

Önce İlke Grubu içerisinde demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, adil yargılama hakkına ve temel insan haklarına önem veren bir kesimin olduğu doğrudur ancak bunlar tayin edici değildir, gruptaki ana akım Atatürkçülük ve buna bağlı laik, milliyetçi kesime tabidirler.

Son 8 yıldır Önce İlkeye hakim olan milliyetçi kesimin çok fazla demokrasi,  adil yargılanma hakkı ve hukuk devleti endişesi taşıdığı söylenemez. Son 8 yıldır grup içerisinde demokrasinin D’sinde söz edilemez. Bu kesim yönetime geldiği günden beri grupta hiçbir oylama yapılmaz olmuştur. Bunlar seçimlerde ve her önemli kararda karar verme yetkisini “reis e” devretmektedirler, tıpkı ülke yönetiminde olduğu gibi, tıpkı nasyonal sosyalistlerde olduğu gibi…

Son 8 yıllık Önce İlke yönetimi adil yargılanma hakkını ve savunmayı(avukatları) savunma konusunda kötü bir sicile sahip olduğu tartışmasızdır.

Adil yargılanma hakkında sanığın düşüncesi, dini, mezhep önemli değildir, herkesin adalet ve eşit yargılanma ve adil yargılanma hakkı vardır. Önce İlke yönetimi önceleri Kürt yurttaşların yargılandığı davalara usulen ilgi gösterir gibi yaparken kendilerine yakın gördükleri davalarda aktif bir sahiplenme içerisinde olduklarını avukatlar yakında gözlemlemişlerdir.

Son yıllarda, özellikle 15 temmuz Darbesi sonrası yargılamalarda ise Önce İlke yönetimi tam bir suskunluğa bürünmüş, ağızlara kilit vurulmuştur.

Şimdi Önce İlke Çağdaş Avukatlardan ayrılan iki grup baro seçimlerine katılmaktadır; Önce İlke Yükseliş Hareketi, başkan adayı Av. Hasan Kılıç, Avukat Hareketi, başkan adayı Av. Dr. Başar Yaltı.

Av. Hasan Kılıç seçim kampanyasında avukatlara karakollarda sahip çıkmayı öne çıkarırken A v. Dr. Başar Yaltı bu sorunu temelden çözen bir yaklaşım içerisindedir. Yaltı önemli olan avukatları karakollardan toplamak değil onları oraya düşürmekte olan uygulamaları ve anlayışı ortadan kaldırmaktır demektedir.

Bilindiği gibi Yaltı’nın doktora tezi “Hukuk Devleti Perspektifinden Avukatların Adil Yargılanma Algısı ”’dır.

Demokrasi, hukuk devleti, temel insan hakları ve adil yargılanma hakkın Av. Dr. Yaltı’nın önemsediği konuların baş sıralarında yer alır.

Genel olarak avukatlar baroyu ve baro seçimlerini önemsemedikleri doğrultusunda yapılan tespitlerde maalesef büyük bir gerçek payı vardı.

Avukatlar baro seçimlerinde oy kullanırken ilkesel kaygılar yerine yukarıda belirttiğimiz gibi onlara yön veren paradigmalar doğrultusunda davranmaktaydı.

İçerisinde bulunduğumuz seçim sürecinde avukatların baro seçimleri algısını değişmekte olduğu gözlemlenmektedir.

Öncelikle Önce İlke Avukatlar Grubuna hakim olan son 8 yıllık tekçi, reisçi otoriter anlayış artık deşifre olmuş, açığa çıkmıştır. Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunu oluşturan kişiler arasında bu otoriter, avukatların kimliğini hiçe sayan anlayışa tepkiler oluşmaya başlamıştır.

Diğer taraftan Cag, Çağdaş Avukatlar Grubu tam bir çözülme ve dağılma sürecine girmiştir.

Bu tepkiler sonucu Önce İlke Yükseliş Hareketi ve Avukat Hareketi oluşmuştur.

 Avukat Hareketi bu iki hareketin demokrasiyi, hukuk devletini, adil yargılanma hakkını, temel insan haklarını ve sömürüsüz adil bir dünyayı savunan kesimlerinin bir sentezi olarak doğmuştur.

Önümüzdeki İstanbul Barosu seçimleri, adil yargılanma hakkına yabancı, pasif, tekçi ve reisçi anlayış ile demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, hukuk güvenliği, adil yargılanma hakkı ve sömürüsüz, adil bir ülke ve dünyadan yana olan arasında bir yarış olarak geçecektir.

Av. Rahmi Ofluoğlu