Konkordatoya karşı ilk haberi Sözcü gazetesi yaptı. Sözcü’de yer alan “Anahtar Teslim Konkordato” başlıklı haberde Ankaralı sanayici Mehmet Yalçındere’nin söylentilere dayalı açıklamalarına yer verilmişti.

Konkordato sistemi değişiyor Konkordato sistemi değişiyor

Sözcü Gazetesine konuşan Ankaralı sanayici Mehmet Yalçındere “bazı avukatlık bürolarının firmalarla 150-200 bin lira karşılığında anlaşıp adeta anahtar teslimi konkordato kararı aldırdıkları yolunda yoğun iddialar var” diyordu.

Haberin devamında OSTİM OSB Kuruçayırlı Sanayi Sitesi Başkanı Mehmet Yalçındere daha da ileriye giderek hakimleri ve konkordato komiserlerini zan altında bırakacak söylentilere dayalı iddialarda bulunmaktaydı.

Bu kez Muharrem Sarıkaya konkordato karşıtı kampanyaya katıldı. Sarıkaya Haber Türk’te yayınlanan “Konkordato fırsatçıları!” yazısında adını vermediği bir iş adamının konkordato ile ilgili kendisine anlattıklarına yer vermektedir.

“İş adamı bir tanıdığım dün isyan eden, biraz da ciğeri yanmış ses tonuyla arayıp başından geçenleri anlattığında farkına vardım…”

İyi ki aramış Muharrem Sarıkaya’yı  bu ciğeri yanmış iş adamı, yoksa konkordatonun böyle kötü bir şey olduğunu anlamayacaktı.

Sözcü Gazetesinde “Anahtar Teslim Konkordato” başlıklı haberi yapan gazetecinin de Muharrem Sarıkaya’nın da konkordato hukukuna Fransız oldukları çok açık.

Ciğeri yanmış ses tonuyla Muharrem Sarıkaya’yı arayan iş adamının anlattığı hikayede Sarıkaya’nın tanıdığı A kişisinde söz ediliyor. A kişisinin sahibi olduğu birçok şirket var, A şirketi tanınan muteber bir şirket. Ciğeri yanmış iş adamı A şirketinin itibarına güvenerek adamın B şirketine mal vermektedir. Meğer Adam uyanıklık yapmış bütün borçları B şirketinde toplamış ve sonunda B şirketi için konkordatoya başvurmuş ve 3 ay geçici mühlet almış. Ciğer yanmış iş adamı adamın borçlarını B şirketinde bilinçli topladığını iddia ediyor.

Muharrem Sarıkaya’da bu hikayeyi yemiş görünüyor. Bir kere konkordatonun şunun şurasında 5 aylık bir geçmişi var yok, adam bu 5 ayda bu tezgahı nasıl kurabildi, borçlarını kasıtlı olarak B şirketinde bu kadar kısa sürede nasıl toplayabildi? Piyasa gerçeğini bilen hiç kimse bu hikayeye inanmaz.

Muharrem Sarıkaya konkordato komiserinin görevini şöyle anlatıyor:

“ Üç aydan az olmamak üzere iflas anlaşması isteyen (konkordato) şirketin, mahkemeye sunduğu ödeme planın uygun olup olmadığına bakmak, eğer uygun ise bunun gerçekleşmesi sağlamak.”

Üç aydan az olmamak üzere iflas anlaşması (konkordato)… Konkordato hukukunda böyle bir şey yok. Ne en az üç aylık konkordato anlaşması diye bir şey var, ne de konkordato komiserin görevi böyle iki kelimeyle sınırlı bir görev.

Konkordato süreci en az 15 ay, mahkemenin takdirine göre bu süre en fazla 29 aylık bir zaman dilimini kapsamaktadır. Muharrem Sarıkaya’nın sözünü ettiği iflas anlaşması(konkordato) bu 15 aylık veya 29 aylık sürenin sonunda yapılan bir anlaşma. Bu anlaşmada süre alacaklılar ile borçlunun karşılıklı yürüttükleri müzakereler sonunda belirlenir. Böylece hazırlanan sözleşme alacaklılar toplantısında oylanır ve mahkemenin tasdikine sunulur.

Mahkeme geçici ve kesin sürelerin her aşamasında konkordato başvurusunu ret edebileceği gibi borçlu iflasa tabi ise ve iflas koşulları varsa borçlunun iflasına karar verebilir.

Yazıda yer alan bir başka eleştiri de mahkemelerin sadece belgelerin tam olup olmadığına baktığını, 3 aylık geçici mühlet ile geçici komiser ataması yapmaktan öteye yetkisinin olmadığı iddiası.

Bu iddia doğrudur ancak bunun eleştirilecek bir tarafı yoktur. Kanundaki bu düzenleme konkordato kurumunun amacına uygun bir düzenlemedir. Mahkemenin firmanın konkordato sürecinde başarılı olup olamayacağına uzman kişilerin yardımı olmadan karar vermesi mümkün değildir, doğru da değildir. Ayrıca konkordato başvurusunun sürece yayılması da doğru değildir. Bu nedenlerle kanun açıkça belgelerin eksiksiz olduğunun tespiti halinde derhal üç aylık geçici mühlete ve geçici komiser atanmasına karar verilir amir düzenlemesini yapmıştır. Yukarıda anlattığımız gibi geçici komiserin hazırlayacağı rapor üzerine mahkeme konkordato talebini ret edebilecek veya borçlunun iflasına karar verebilecektir.

Konkordato uygulaması daha çok yeni, konkordato sürecine giren firmaların daha çok azı kesin mühlet içerisine girmiş bulunuyor.

Daha yeni başlamış bu konkordato uygulamasına karşı bu telaşlı karşı koyuş nedendir?

Cevap:

Finans baronları öyle istediği için olamaz mı?

Daha orta fol yok yumurta yokken konkordato uygulamasını gözden düşürmek için zaten yaralı olan yargıya yüklenmek, hakimleri, avukatları ve diğer kamu görevlilerini suçlamayı başka türlü yorumlamakta zorlanıyoruz.

Basının bu tavrı karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın finans baronlarına karşı yaptığı açıklamaları anımsıyorum. Öyle görülüyor ki küresel finans baronları her şeyin üzerinde bir güce sahip.

O zaman yazımızı şöyle bitirelim:

Kahrolsun mali oligarşi!

Av. Rahmi Ofluoğlu

Biz

ÜCRETSİZ KONKORDATO BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI

Çözüm Ofis KOBİ'ler İçin Ücretsiz KONKORDATO Bilgilendirme Toplamtıları

Yapmaktadır. Toplantılara katılmak için 0537 614 62 64 Yeşim Hanım, Rezervasyon yapınız

Çağlayan Adliyesi'nin(İstanbul Adliyesi) tam karşısı

Çözüm Ofis Çağlayan
Çağlayan, no:2/4, Cihanşah Sk, 34403 Kağıthane/İstanbul
(0212) 234 32 69

https://www.google.com/maps/

Mali Sıkıntıdan Çıkış Yolları

*Çeklerinizi ve kredilerinizi ödeme güçlüğü içerisindeyseniz,

*Çeklerinizin yazılması, icra ve hacizlerin başlaması an meselesi ise,

*Çözüm için size önerilerimiz olacak.

Çözümler ve öneriler için tıklayınız