AİHM'in DGM'lerdeki yargılamalara ilişkin ihlal kararı vermesi üzerine yeniden yargılama yolu göründü.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yargılananların adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine ilişkin karar vermesi üzerine uzun birçok mahpusa yeniden yargılama yolu göründü. Geçen günlerde bu kapsamda yüze yakın Hizbullah üyesi cezaevinden tahliye edildi. Hizbullahçıların tahliyesi mahpuslar arasında çifte standart uygulandığı tartışmalarını gündeme getirdi. Peki yeniden yargılama nedir? Anayasa Mahkemesi bu konuda ne diyor? AİHM’in yeninden yargılamaya gerekçe oluşturduğu etkenler hangileri.

AİHM'in DGM'lerdeki yargılamalara ilişkin ihlal kararı vermesi üzerine yeniden yargılama yolu göründü. AİHM neden DGM'lerde yargılananlar için ihlal kararı verdi? Anayasa Mahkemesi bu konuda ne diyor? Tüm Hizbullahçıların serbest bırakılması ne anlama geliyor? Avukat Hadice Korkut bu sorulara açıklık getirdi.

Korkut’un Gazete Duvar’da yer alan açıklamaları şöyle:

‘MADDE 6’DAN İHLAL KARARLARI ÇOK FAZLA’

AYM’nin yeniden yargılama kararı sonrası müebbet hapis cezası alan birçok mahpusun durumu yeniden tartışma konusu oldu. Yeniden yargılanma nedir, hangi durumlarda yeniden yargılama yapılır?

AİHM kural olarak AİHS koruduğu haklardan birinin ihlalini tespit ederse yüksek sözleşmeci taraf olarak tanımlanan devletler için ihlali ortadan kaldırmak ve sonuçlarını gidermek yükümlülüğü doğar. Bu da olabildiğince ihlalden önceki durumun yeniden tesisini gerektirmekte. Yeniden yargılama CMK’da düzenlenen kesinleşmiş mahkeme kararlarının olası hukuka aykırılıklarına karşı öngörülmüş bir olağanüstü itiraz mekanizması ve pek çok sebeple yeniden yargılama yoluna başvurulabilir. Bunlardan biri de AHİM ihlal kararları. AHİM’in sözleşmenin adil yargılanma hakkını düzenleyen 6’ncı maddesinin ihlal edildiği belli durumlarda bu ihlalin giderilmesi için önerdiği bir yöntem. AHİM hakları ihlal edilen bireyler için durumun ihlalden önceki hale getirilebilmesinin, ihlali gidermenin etkin bir yolu olarak kabul ediyor. Bu anlamda belli durumlarda 6’ncı (Adil Yargılanma Hakkı) maddenin ihlaline karşı yeniden yargılanmayı önerebiliyor.

Burada sorun kesinleşen bu ihlal kararlarına karşı yüksek sözleşmeci taraf olan devletlerin yeniden yargılanma kararlarına yaklaşımı ve son dönem yaşanan tartışmalar tam olarak buna tekabül ediyor. Yoksa hakkında AHİS Madde 6 çerçevesinde ihlal kararı verilen her birey için yeniden yargılanmanın bir hak olarak tanınması ideal durum. Türkiye’ye dönersek en çok ihlal kararı verilen ülkelerden biri ve bu ihlal kararları içinde AHİS madde 6 ihlali oranları bir hayli fazla ve yine bu ihlallerden bazılarına yönünden AHİM bizzat ihlalin telafisi için yeniden yargılama yapılması gerektiğini söylemişti. Yani yeniden yargılamanın birden çok sebebi var.

DGM (Devlet Güvenlik Mahkemeleri)’lerde yargılanan ve hüküm alanlara yeniden yargılama yolu göründü. Bu mahkemelerin verdiği kararlar yıllarca tartışıldı. Bu mahkemelerde kimler yargılandı?

1977’de DGM’ler ile başlayan ve 2014’te özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına kadar geçen sürede yapılan yargılamalardan ve halen cezaevinde olan çoğu PKK davasından yargılanmış Kürt, Türk sol hareketlerinden ve yine, İBDC gibi radikal İslamist gelenekten gelen hareketlerden müebbet hapis cezası almış mahpuslardan ve Hizbullah nedeniyle yargılanarak ceza almış mahpuslar söz konusu.

‘AİHM KARARLARININ UYGULANMASI FARKLI BİR SEYİR İZLEDİ’

Geçtiğimiz aylarda Hizbullahçı yargılamaları sonrasında ceza alan sanıkların neredeyse tümü serbest bırakıldı. Bu konu kamuoyunda çok tartışıldı…

Görünen o ki Diyarbakır ve Van başta olmak üzere bölgedeki kimi Ağır Ceza Mahkemeleri kendilerine yapılan yeniden yargılanma taleplerini kabul ederek hem davaların yeniden görülmesine hem de bu süreçte sanıkların tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesine karar verdiler. Bunun yasal süreçlerin sonucu olduğunu ve böyle okunması gerektiğini düşünmek, hukuki sürece teknik bir biçimde sadece yasaların uygulanmasına indirgeyerek baktığımızda bile sorunlu. Ayrıca yine DGM yargılamaları ile hüküm alan çoğu PKK davasından müebbet almış hepsi 20 yıldan fazladır cezaevinde olan kimi mahpuslar yönünden ise bu süreç çok farklı bir seyir izledi. Bunun için AHİM’in yeniden yargılama kararlarına dönmemiz gerekiyor.

AHİM kararlarının uygulanması, süreci son derece tartışmalı bir seyir izledi. Genel hatlarıyla AYM’nin tüketilmesi gereken bir iç hukuk yolu olmadığı dönemde kararı veren mahkemeye yapılan başvurular ya hiç incelenmeden veya AHİM ihlal kararlarının hükmü etkileyecek konulara ilişkin olmadığı gibi gerekçelerle reddedildi. İtiraza tabii olan bu kararlar kesinleştiğinde bu davalar yeniden AİHM önüne götürülerek bireysel başvuru konusu yapılmaktaydı. AİHM kararlarının uygulanmasını sağlamak ve bunu takip etmek Avrupa Konseyi’nin yürütme kolu olan Bakanlar Komitesi’nin görevidir ve bu AHİM kararların bir bölümü halen komite önünde.

‘ALTUN KARARI DGM YARGILAMALARINI TARTIŞILIR HALE GETİRDİ’

Geçtiğimiz Eylül ayında Anayasa Mahkemesi, DGM kararıyla ömür boyu ağır hapis cezasına mahkûm edilen Abdullah Aytun adlı başvurucunun dosyasına karara bağladı. AYM, Altun’un bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Bu karar DGM’ler için ne anlama geliyor?

AYM bu başvuruya verdiği kararla iki ayrı konuda gerekçelendirdiği ve bağlayıcılığı olan durumu tanımladı. Yeniden yargılanma kararlarının nasıl uygulanacağını tanımlarken derece mahkemelerin yeniden yargılama kararlarına uymak zorunda olduğunu belirtti. Ayrıca bu kararda bir başka durumu daha tanımladı ki bu sadece AİHM’e bireysel başvuru yapan mahpusları değil askeri üyelerin yer aldığı DGM yargılamaların tamamı açısından yargılanmaları tartışılır hale getirmekteydi. AYM, Altun kararının büyük bir kısmında bu durumu tartışarak yargılama sürecinde AİHM’in bu konudaki tutumunu içtihat olarak tanımladı. AİHM incelediği dosyanın özel durumundan, o dosyaya özgü hak ihlallerinden bağımsız olarak ya da incelediği dosyaya özgü ihlal tespitleri ile birlikte DGM askeri hakim ve savcıların bulunmasını AİHS madde 6/1 ihlali olarak kabul ederek, başvurucuların yargılamanın bağımsızlık ve tarafsızlığından endişe duymalarının meşru olduğunu sonucuna varmıştır.

‘İHLAL TÜM DGM YARGILAMALARI İÇİN…’

AYM bu durumda kişilerin bu kararların infazına katlanmak zorunda kalmalarının Anayasa 36 ve AİHS Madde 6 korunan haklarını ihlal anlamına geldiğine dair ayrıntılı bir gerekçelendirmeyle yeniden yargılanma konusunda bağlayıcılığı olan bir karar verdi. Bu durumda yani ihlalin kaynağı doğrudan yasanın emredici hükümlerinden kaynaklandığı için ihlal tüm DGM yargılamaları için söz konusuydu. Ceza yargılamasının temel ilkeleri bir yana basit bir vicdan muhasebesi bile sadece bireysel başvuru hakkını kullanmamanın meşru olmayan bir kararın 30 yıl gibi sürelerle infazı makul gösteremez.

‘ÇİFTE STANDART UYGULANDIĞINI DÜŞÜNDÜRTÜYOR’

Bir ay önce cezaevlerinde bulunan yaklaşık 100 Hizbullah yöneticisi serbest bırakıldı. Tahliye gerekçesinde ise Anayasa Mahkemesi’nin 2018’de ‘heyette askeri hakim bulunması yeniden yargılama nedenidir’ gerekçe gösterildi. Tahliyeler mahpuslara çifte standart uygulandığı tartışmalarını da gündeme getirdi…

DGM yada özel yetkili mahkemelerin sadece askeri üyelerin varlığı değil bir bütün olarak yargılama süreçleri sorunlu. Hizbullah davasında verilen kararla bu konuda çifte standart uygulandığını düşündürtüyor. Zira 100 aşkın sanık hakkında tek tek yeniden yargılama ve tahliye kararları verildi. Bizzat inceleme olanağı bulduğum kararlardan birinde AİHM’e bireysel başvuru yapmamış bir sanık yönünden verilen yeniden yargılama kararına atıf yapılarak yeniden yargılanma talebi kabul edilmiş ve salıverilmişti. Yine AİHM başvuru olmayan bir kararda ise doğrudan AYM Altun kararına atıf yapılarak yine yeniden yargılanma ve tahliye kararı verilmişti. Benzer biçimde şimdi derece mahkemeler yapılan PKK davasından yargılanmış sanıklar için çok farklı bir tutum görüyoruz. Çoğu kamuoyuna yansımasa da İlhan Çomak ve Umut Fethi Süvarioğulları için tutukluluk hali devam ediyor, Abdullah Altun, Muhuyettin Sevinç, Şehmus Yıldız, Leşker Acar ise yeniden yargılanma sırasında tahliye edilen isimler ve Hizbullah dahil bu başvurulara ilişkin dosyalarda yargılamalar halen sürüyor.

Hizbullah yargılamaları üzerinden devam edersek, bu durum artık DGM’lerde askeri üye sorununu aşıyor çünkü tarih olarak bile Hizbullah yargılamalarının bir bölümünün askeri üyelerin DGM çıkarıldığı 2000’lerde yapıldı ve bu durumda diğer sanıklar yönünden adil olan bu yargının sadece Hizbullah yargılamaları yönünden sorunlu olduğunu mu kabul edeceğiz? Bütün bu sonuçlar bizi daha bütünlüklü bir bakış acısı ve çözüm yöntemini tartışmak gerektiği sonucuna götürüyor. Bu durumda TMY (Terörle Mücadele Yasası) Madde 17’nin kaldırılması ya da geçerliliği tartışmalarının da dahil edileceği daha geniş bir tartışma. Tabii bu arada hakkında bu tartışmayı yaptığımız insanların 20 yılı aşkın süredir cezaevlerinde olduğunu gerçeğini unutmadan.

‘BAŞVURULAR VAR…’

DGM’de yargılanarak ceza alan fakat bireysel başvuru hakkını kullanmayan mahpuslar var mı, bu konuda başvurular aldınız mı hiç?

Bireysel başvuru hakkını kullanmamış fakat DGM’de yargılanmış kimi mahpuslarla yaptığımız tartışmalar oldu. Yine cezaevleri alanında çalışan bir STÖ olan CİSST’e bu konuda hukuki destek isteyen mektuplar geliyordu. Ben de zaman zaman infaza ilişkin sorunlarda onlara hukuki yardım sunmaya çalışıyorum. Bunun üzerine örnek dilekçeler ve AYM kararlarını da içeren yazılı bir bilgi notu hazırladık onlarda özelikle AYM’nin ALTUN kararına dayanarak yeniden yargılanma başvuruları yaptılar. Halen bu yönlü başvurular olduğunu biliyorum. Bazı başvurulara da mahkemelerin bir bölümü olumsuz yanıtlar verdi. Bu başvurulardan bazıları AYM önüne kadar gitti ve bir bölümü halen derece mahkemelerinde başvurularına cevap alabilmiş değiller.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1489655/Yeniden_yargilama_basladi__ihlal_tum_DGM_yargilamalari_icin.html