Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda en çok eleştirilen 39. madde nasıl değişecek?
Serkan Şahin, Kenan Mehmetzade   -   21.05.2012
Zaman Gazetesi'nin düzenlediği Ortak Akıl Toplantıları'nda iş dünyasının temsilcileri, 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu konusunda endişelerini dile getirdi.

En çok üzerinde durulan konulardan biri de, işletmelerde kullanılan her türlü kâğıt ve belgede ticarî unvanı kullanma mecburiyeti getiren 39. madde oldu. İşadamları, maddeye göre belgelerde yer alan isimlerin çok kapsamlı ve bir belgeye sığamayacak kadar detaylı olduğuna işaret etti. İşadamlarına kanunda değişiklik yapılacağı müjdesini veren Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da, 39. maddenin yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu kaydetti. Yazıcı, maddeyle ilgili bakanlığın yaptığı taslağı katılımcılarla paylaştı.





Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı:

Hiçbir metin kutsal değildir. Yasa, tüzük, yönetmelik, anayasa. İnsanların ihtiyaçlarını gidermek için yapılan düzenlemeler bunlar. 39. maddenin ikinci cümlesi üzerinde çok duruldu. Bunun 2. fıkrasına ilişkin çalışmalardan sonra bizim tasarladığımız içeriği paylaşayım sizinle. Hedefin kayıt dışılığı önlemek olduğunun herkes farkında. İleriki aşamalarda biz Maliye Bakanlığı'yla defterlerin elektronik ortamda tutulması için bir çalışma yürütüyoruz. Böylece defter, kayıt ve belgelerin noter tasdikine gerek kalmayacak. Elektronik Ticaret Kanunu da Meclis Genel Kurulu'na geldi.

31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla, Türkiye'de anonim şirket sayısı 98 bin 191, faal olan sayısı 65 bin 409, gayri faal olan 32 bin 782. Limitet şirket sayısı 744 bin 1, faal olan sayısı 568 bin 567, gayri faal 175 bin 434. Kooperatif şirket sayısı 71 bin 258, gayri faal 39 bin 242. Topladığımız zaman 247 bin 558 şirket gayri faal durumda. Bunların beyin ölümleri gerçekleşmiş. Bunların fişini çekecek düzenlemeler yapacağız. Limitet şirket sayısının fazla olmasının sebebi, Kurumlar Vergisi yapısıyla ilgili. Kuaför bile ltd. adı altında faaliyet yürütüyor. Belki burada limitetten şahıs şirketine dönüşüm de kolaylaşacak. Varsa yükünüzü kaldıracak düzenleme çalışması içindeyiz. Şirketlerin denetlenmelerine ilişkin ise şirketlerin çalışan sayısı, yıllık malî bilanço değeri, yıllık net satış hasılaları dikkate alınmak suretiyle büyük orta ve küçük olarak sınıflandırılıyor. Bunların denetim kriterleri ve standartları ona ayarlanacak.

Şirketlere uyarlama süresi olarak 1 yıl verildi. Bakanlığımıza bunu 1 yıl öteleme yetkisi de verildi. Gerekirse bu imkânı da kullanacağız. 6103 No'lu kanun bakanlığımıza ikincil düzenleme yetkisi de veriyor. Bunların sayısı 20 tanedir. 3'ü tüzük niteliğinde, 6 tanesi yönetmelik ve 11 tanesi de tebliğ. Bunlar hazırlanmış durumda. Bakanlığın eski isminin kanunlarda yenilenmesi gibi birtakım değişikliklerle 25-30 madde olabilecek. Yönetim kurulunun 4 gün içinde istifa etmesi eleştirisine yönelik de, ekstrem durumlarda işletmenin yönetim organsız kalmaması için rötuş yapıyoruz.

Dörtte 1 oranında yüksek tahsil olması şartıyla ilgili geçenlerde bir espri olarak söyledim. Ruhsat böyle olursa o zaman Kayserililer ticaret hayatından çekilmek zorunda kalır. Kayserililerin okumuşu ticaret yapmaz, okumamışı yapar. Hocalarım beni bağışlasın, bu madde neden konulmuş onu bilmiyorum. Türkiye'nin 81 iline üniversite koymuşuz. Vakıf üniversiteleriyle birlikte 170'ten fazla üniversite var. Hemen her ailede birden fazla kişi yüksek tahsil alıyor. Onlar da mutlaka bir yerlerde istihdam edilecek. Dolayısıyla onu da oradan kaldıracağız.

Yeni TTK'daki 39. madde

Her tacir, ticarî işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Tescil edilen ticaret unvanı, ticarî işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılır. Ayrıca, tacirin işletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kâğıt ve belgede, tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermaye, internet sitesinin adresi ve numarası gösterilir. Anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, sırasıyla yönetim kurulu başkan ve üyelerinin; müdürlerin ve yöneticilerin adları ile soyadları gösterilir. Tüm bu bilgiler şirketin internet sitesinde de yayınlanır.

39. madde ile ilgili değişiklik taslağı

Her tacir, ticarî işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Tescil edilen ticaret unvanı, ticarî işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılır. Ayrıca, tacirin işletmesiyle ilgili olarak düzenlediği ticarî mektuplarda, sipariş formlarında, kanunun 64. maddesi 1. fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgelerde ve işletme konusu ile ilgili olarak 3. şahıslara verdiği belgelerde tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir sermaye şirketi ise sayılanlara ek olarak tescil edilen internet sitesinin adresi gösterilir. Anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerine adlarıyla soyadları, taahhüt edilen sermaye miktarı; limitet şirketlerde müdürlerin adları ve soyadları, ödenen sermaye miktarı; sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı şirketin internet sitesinde yayınlanır. Bu şirketler ayrıca ticaret sicil numarasını, ticaret unvanını ve şirket merkezini de internet sitelerinde yayınlarlar."



Ortaklara borçlanma yasağı, şirketlerin içi boşaltılmasın diye getirildi

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nu kaleme alan komisyonun üyesi Prof. Dr. Veliye Yanlı: En çok eleştirilere maruz kalan borçlanma yasağından başlamak istiyorum. Borçlanma yasağı, anonim şirketlerde pay sahipleri açısından, limitet şirketlerde ortaklar açısından söz konusu. Aynı zamanda yönetim kurulu üyeleri ve belirli derecedeki ilişkili taraflar için yasak var. Borçlanma yasağının temelinde yatan düşünce şirketin mal varlığının korunması.

Bugüne kadar, kâr edilmemesine rağmen maalesef şirketten temettü avansı altında veya farklı şekilde sürekli para çekilmiş, şirketin içi boşaltılmıştır. O yüzden alacakları mağdur duruma düşürmüştür. Şimdi denmiştir ki ey hissedar, sen alacaksan şirkette görevin dolayısıyla ücret al. Eğer şirket kâr etmişse, temettü de al. Uygulamada bilgi kirliliğine yol açacak şekilde şiddetle eleştirilenlerden bir tanesi, şirketin internet sitesi. Her sermaye şirketi için internet sitesi oluşturma zorunluluğu getirildi. Şirketin sitede ilan etmek zorunda olduğu hususlar sadece kanunda yer alanlardan ibaret değildir. Gerekirse pay sahiplerinin ve tedarik zincirlerinin ve devletin yani şirketten menfaat sahibi olan herkesin menfaatinin korunması için gereken bilginin açıklanması aranmaktadır. Bilgi kirliliğine yol açan iki husus var. Bunlardan bir tanesi ticarî sır. Kanun asla ticarî sırrı açıkla demiyor, bilakis iki madde var ki ticarî sırrı koruyor. Başka bir bilgi kirliliği de, deniyor ki bütün yönetim kurulu kararları açıklanacak. 1524. maddeye bakın. Orada açıklanması gereken yönetim kurulu kararları şirketin projeksiyon, yatırımlar, gizli bilgileri kapsamıyor. Bağımsız denetime gelirsek... Bağımsız denetim şudur: Şirketin malî tablolarının ve yönetim kurulu faaliyet raporunun şirketin mal varlıksal durumunu gerçeğe uygun bir şekilde dürüst bir şekilde yansıtıp yansıtmadığının denetimidir. Yoksa şirketin kontrolü değil.

39. maddede her türlü belgede bir yıl bilgilerin bulunması yer alıyor. Bir kere her türlü belge komisyon tarafından konulmadı. Bu sonradan eklenen bir kelimedir. Yalnız 39. madde çok dikkatli okunursa bütün yöneticilerinin isimlerinin yer almadığını görürüz. Maddenin çok iyi kaleme alınmadığı doğrudur, fakat anonim şirketlerde sadece yönetim kurulu üyeleri, limitet ise müdürler, komanditse yöneticileri diye okumak lazım.


Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç: Tacirlerin hapse atılması, iyi niyetli ama bilgi eksiği olan işadamlarını mağdur eder

Yeni TTK, Türkiye için bir ihtiyaçtı, gerekliydi. Biz ta başından beri bunu destekledik. Bu konuda bazı çekincelerimiz vardır. Bazı bilinmezlikler var. 1535 maddeden oluşan değişiklik öngörülüyor. Ama 15-20 madde daha çok konuşuluyor. Türkiye'deki işletmelerin yüzde 99,6'sının KOBİ olduğu düşünüldüğünde, küçük şirketlerin internet siteleri kurması lazım. Tabii şeffaflık her zaman gerekli. Ama bunu iş olsun diye mi yapacaklar, yoksa bu sitelerin güncellenmesi lazım. Belki bir maliyet doğuracaktır. Kanunun ertelenmesinden yana değiliz. Bazı noksanlıkların da 'Kervan yolda dizilir' misali süreç içinde düzenlemesinden yanayız. Diğer taraftan tacirlerin hapse atılmasından yana değiliz. Bu konuda hâkimin yorumuna kalmış bir durum çıkar. İyi niyetli bir tüccarın hataları olacaktır, çünkü bilgi eksikleri var. Büyük şirketler gibi danışmanları yoktur. Zamanla bu aşılabilir. Bu yaptırımların 1 yıl sonra olmasını talep ediyoruz. Yoksa kanun yürürlüğe girer girmez KOBİ'ler birçok sorunla karşı karşıya kalacak. Şirketlere bağımsız denetçilerle serbest malî müşavir ve yeminli malî müşavirle bağımsız denetim şirketlerine denetlendirilmesinin zorunlu hale getirilmesi şirketler açısından malî külfet doğurur. Malî müşavir tarafından yapılacak hatanın denetim sırasında çıkması ve yönetim kurulu imzasını etkileyecek bir sonuç çıkmasından sözleşme yapılmış defter kayıtlarını tutan malî müşavirlere de yaptırım yüklenmelidir. Denetimlerde ahbap-çavuş ilişkisi riski her zaman kaçırılmaması gereken bir gerçektir. Bununla birlikle denetçinin görüş bildireceği alan da iyi seçilmeli, aksi halde kendi yorumunu katıp olumsuz rapor vermeye açıktır.


Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatörü Hayri Erce: Otomotiv üreticileri kanuna kolay adapte olur, servis ve yetkili satıcılar zorlanır

Yeni kanunun kurumsallaşma ve farklılaşma adına önemli değişiklikler sağlayacağı, dünyayla entegre olma sürecinde bize çok büyük katkıları olacağı kesin. Fakat bilgilenme konusunda oldukça farklı seviyeler olduğunu görüyoruz. Özellikle ölçek seviyesine bağlı olarak KOBİ'lere ve ufak ölçekli firmalara gittikçe bilgilenmenin az olduğunu görüyoruz. Bu kısa zaman dilimi içinde problem oluşturacak gibi. Ayrıca devreye girecek olan ikincil düzenlemelerle kanunun devreye giriş tarihi hemen hemen aynı döneme denk geliyor. Uyum sürecinin olması kaçınılmaz gibi gözüküyor. Hapis cezaları herkesin altını çizdiği gibi önemli problemlerden biri. Cezalar konusunda bir miktar daha ekonomik yaptırımların ön plana çıkması daha doğru olur. Diğer bir konu, ölçeğe göre kademelendirme. Malî ve finansal tablolar beyan edilmesinde ölçeğe göre kademelendirme tercih edilebilir. Büyük ölçekli firmalarda belki daha detaylı finansal tabloların beyanı söz konusuyken, daha küçük ölçekli firmalarda daha az detaylandırılması söz konusu olabilir. Son olarak da otomotiv sektörü açısından konuya baktığımızda, ana sanayi, distribütör, yan sanayi firmalarının bu sürece çok daha hızlı adapte olma ihtimali varken, yetkili satıcılarda, bayilerde, servislerde yani KOBİ düzeyli işletmelerde bu sürecin daha fazla zaman alacağı ve ekonomik açıdan da bu işletmeleri zorlayacağını görüyoruz.
 

Nakpa Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Nakipoğlu: Dolandırıcıların ve sahtekârların şirket kurmasına izin verilmemeli

Denetim firmasının bir taraftan para alıp diğer taraftan bağımsız denetim yapacağına inanmıyorum. Yüz kişilik bir komisyon kurarak alternatif düşüncelerimizi kitapçık halinde arz ettik. 40 yıllık işadamı olarak özetle kanunun bazı hususlarını az görüyorum. Herkesin şirket kuramaması, hatta ortak dahi olamaması lazım. Yönetim kuruluna giremiyor, ama dolandırıcı, sahtekâr, naylon fatura hazırlamış kişilerin ortak dahi olamaması lazım. Ayrıca, şirketlerin sermaye, istihdam ciro gibi bazı belirlenebilen kriterlere göre derecelendirilmesi ve bunlara göre müeyyidelerin tayin edilmesi gerekiyor. Diğer konular ise kuruluş sermayesinin gerekirse yükseltilmesi, bağımsız denetim ve malî müşavir bürolarının birleştirilmesi. Birleştirilmediği takdirde şirketler için çifte masraf doğacak. Muazzam iflas erteleme kararlarından da mevzuatta hiç bahsedilmemiş. Bu konuda alacaklılar çok mağdur oluyor. Uluslararası arenada ülkenin itibarının yükseltilmesi için kesin hüküm giymiş kişilerin kara liste gibi bir uygulamalarla teşhir edilmesi lazım. Bunun bir sitede ya da yerel müsteşarlık nezdinde teşhir edilmesi gerekir diye düşünüyorum.


Yüksel Karkın Küçük Hukuk Bürosu Ortağı Av. Murat Karkın: Şirket antetli kâğıt bastırmak yerine internet sitesinde yayınlamak daha uygun

39. madde ile ilgili uygulamada aksayan hususlardan birisi şu: Tabii ki lafzına baktığınızda kanunun amacı belli, şeffaf olmak. Üçüncü kişilerin de bu konuda yeterli bilgi sahibi olması. Buralarda hiçbir tereddüt yok ama bir şirketin ticarî unvanı ötesinde birçok bilgilerin antetli kâğıtlarında, yazışmalarında yer alması uygulamada gerçekleşecek bir şey değil. Örnek vermek gerekirse yeni genel kurul toplandı, yönetim kurulu seçildi, antetli kâğıtların hepsini bastırdık. Ertesi gün yönetim kurulu üyelerinden biri istifa etti. Ne olacak? O antetli kâğıtların hepsi çöpe gidecek, yenilerinin basılması gerekecek ya da orada ödenmiş sermayeyle ilgili taahhüt edilen sermayeyle ilgili sermaye taahhüt borcu altına girdim, bir de orada ödenen sermaye taahhütleri var, bugün şirkete 100 bin lira gönderdim yarın buna göre yeni antetli kâğıtların düzenlenmesi gerekecek, bir hafta sonra bir 10 bin lira daha gönderdim şirkete sermaye ödeme borcumu taksit yerine getirmeye başladım. Bu durumda benim kanuna uygun olarak yükümlülüklerimi yerine getirmem için her defasında bunları taşıma yükümlülüğü gerektiriyor. Belki hocalarımızın bahsettiği gibi web sitelerinde bunların tutulması daha uygun bir yol gibi görünüyor. Aksi halde bu tarz uygulamadan kaynaklanan sıkıntılar taciri, esnafı, muhatabı etkileyecek niteliktedir.