Cumhuriyet Savcısı Aslı Betül Cevizoğlu, Sarıyer Adliyesinde görev  yaptığı dönemde, Sarıyer Şehit Şeker Aktaş Polis Karakolu yakınlarında Murat Kara  ve Arif Kara'nın sözlü ve ıslıklı tacizine uğradı. 

 
KARAKOLDA DÖVDÜ İDDİASI
 
Cevizoğlu'nun, savcı olduğunu belirterek, hakaret ettiği bu kişileri  karakolda kamera bulunmayan bir odaya aldırdığı, tacizcilere burada yumruk ve  tokat attığı, küfür ettiği, duvardaki tabloyu kafalarında parçaladığı iddiaları  üzerine Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. 
 
Mahkeme, Cevizoğlu hakkındaki delillerin takdir ve değerlendirilmesi  için dosyaların birleştirilerek son soruşturmanın Yargıtay 4. Ceza Dairesince  yapılmasına karar verdi. 
 
Dairenin yargılaması sonucunda, Cevizoğlu'nun, kendisine tacizde  bulunduğu gerekçesiyle Murat Kara'yı hafif tıbbi müdahaleyle giderilebilecek  şekilde yaralama, tişörtünü yırtarak mala zarar verme ve basit biçimde hakaret  etme suçları, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle düştü. 
 
KASTEN YARALAMADAN CEZA
 
Cevizoğlu'nun, Arif Kara'ya yönelik hakaret suçunu ise Arif Kara'nın  kendisine ıslıklı ve sözlü tacizde bulunması nedeniyle işlediğine karar  verilerek, cezalandırılmasına yer olmadığına hükmedildi. Karakolda yaşandığı iddia edilen olaylarla ilgili ise Cevizoğlu'nun  kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildi. 
 
NÜFUSUNU KULLANARAK...
 
    Cevizoğlu, Murat Kara'ya yönelik karakoldaki eylemleri nedeniyle Türk  Ceza Kanunu'nun (TCK) kasten yaralama suçunu düzenleyen 86. maddesi uyarınca 120  gün karşılığı adli para cezasına çarptırıldı. Sanığın, nüfuzunu kötüye kullanarak eylemi gerçekleştirdiğinden yarı  oranında artırılan cezası, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümleri uygulanarak  75 gün karşılığı bin 500 lira adli para cezası olarak belirlendi. 
 
 Savcı Cevizoğlu'nun, bir başka olayda görevli olduğu duruşmaya  katılmadığı için kendisini arayan yazı işleri müdürüne, "Beni neden aradın, sen  emir köpeği misin, Sabah sabah sesini duymak zorunda mıyım" dediği, adliyeye  geldikten sonra da "Senin çirkin suratını görmek istemiyorum" ifadelerini  kullandığı öne sürüldü. Cevizoğlu'nun ayrıca kendisinin alması gereken şüpheli ifadelerini,  sonradan imzalayacağını söyleyerek zabıt katiplerine aldırdığı iddia edildi. Bu iki konuda hakkında açılan davada hakaret ile görevi kötüye  kullanma suçlarından para cezasına çarptırılan Cevizoğlu'nun aldığı cezalarla  ilgili, "kişilik özellikleri dikkate alınarak, ileride yeniden suç işlemeyeceği  kanaatine varılmadığından" hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer  olmadığına karar verildi. 
 
Cezalar, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca da onandı. 
 
Adalet Bakanlığı, savcının aldığı cezalarla ilgili kanun yararına  bozma talebinde bulundu. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için  sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin olmaması, mahkemece sanığın  kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışlarının göz önünde  bulundurulması gerektiğine işaret edilen Bakanlık başvurusunda, sanık savcının,  daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin ve giderilmesi gereken somut bir  zararın bulunmadığı belirtildi. 
 
Kanun yararına bozma talebini görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu,  talebi yerinde görmeyerek kabul etmedi. 


Milliyet