İSTANBUL Barosu’na üye Avukat Tuncay Çaltekin, FETÖ ile ilişkili oldukları gerekçesi ile açığa alınan veya tutuklanan hakim ve savcıların baktıkları dosyaların yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı. Av. Çaltekin, anılan hakim ve savcıların kendilerine verilen görev doğrultusunda hareket ederek karar verdiklerini söyledi. Av. Çaltekin, Türkiye'nin bir çok yerinde, mağdur edildiğini söyleyen kişilerin, verilen kararlar nedeni ile hayatlarının karardığını söyledi.

Metro Holding’in patronu Galip Öztürk hakkında verilen müebbet hapis cezasına ilişkin itirazı yapan isim Av. Tuncay Çaltekin, Fetullahçı Terör Örgütü’ne üye oldukları veya ilişkili oldukları gerekçesi ile binlerce hakim-savcının açığa alındığına işaret etti. Av. Çaltekin “Bu ‘hâkim ve savcılar’ yıllardır özel yetkili sıfatlarıyla karar verdiler. Bu hâkim ve savcılar hakkındaki iddialar kanıtlandığında, hâkim-savcı sıfatıyla yargılama yapmadıkları, terör örgütünün kendilerine örgüt yapılanması kapsamında hâkim-savcı olma görevi verildiği ve bu doğrultuda hareket edildiği ortaya konulacaktır” dedi.

TALİMATLA HARAKET ETTİLER

Yargı yetkinin millet adına bağımsız mahkemelerce kullanıldığını söyleyen Çaltekin “Türkiye Cumhuriyeti'nde bir hâkim, Türk Milleti adına karar verir. FETÖ/PDY mensubu olduğu iddia edilen hâkimlerin Türk Milleti adına karar verdikleri düşünülemez. Örgüt üyeleri, talimat üzerine hareket eder ve talimatları sorgusuz uygular. Bu hâkimler ve savcılar tarafından gerçekleştirilen işlemler ile verilen kararların hukuka uygunluğunun tespiti için kararların, örgüt adına verilmediğinin ortaya konulması gerekir” şeklinde konuştu.

Verilen bir çok kararın, intikam amaçlı olduğunu savunan Av. Çaltekin “Bu suretle birçok trajediye mağduriyete neden oldular. Yapılan yargılamalarda, dosyalar gereksiz evraklarla içinden çıkılamaz hale getirildi. Savunma hakları kısıtlandı. Uzun tutukluluklar ile şüpheli ve sanıklar deyim yerindeyse örgüt adına cezalandırıldı. Haksız olarak malvarlıklarına el konuldu. Hatta cezaevlerinde tedavileri yapılamayan şüphelilerin ölümüne varan birçok akıl almaz eylem gerçekleştirildi” dedi.

SESLERİNİ DUYARAMAYANLAR VAR

Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kamuoyunun bildiği bir çok büyük davanın yanı sıra başka bir çok davada daha mağduriyet yaratıldığını söyleyen Çaltekin “Bu davaların dışında sesini duyuramayan vatandaşların da yaşadığı binlerce hukuksuzluk bulunuyor” dedi.Galip Öztürk ile ilgili İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın emsal nitelik taşıdığını belirten Çaltekin “Bu kararla, FETÖ/PDY örgütüne üye olduğu iddia edilen kişiler tarafından yapılan yargılamalarda, örgütün kurmaca deliller ile yargılamaya müdahale ettiğinin ortaya konulması durumunda, bu yargılamaların yenilenmesi gerektiği net bir biçimde vurgulanmıştır. Binlerce insan bu kararlar sebebiyle mağdur olmuştur” dedi.

MAĞDURLARDAN ARAYAN ARAYANA

Türkiye genelinde birçok yerden kendisine ulaşıldığını anlatan Çaltekin “Türkiye'nin dört bir yanından insanlar bana ulaşıyor. Kimi, FETÖ tarafından, kendilerinin ihalelere girmeme konusunda tehdit almış, kimi bağış yapması için zorlanmış, kimi şirkete tehdit yoluyla ortak olunmaya çalışılmış… Ancak bu taleplerin kabul edilmemesi üzerine de mağdurların haksız olarak tutuklanmış veya mahkûm edilmiş. Hatta yargılama sürecinde, maddi çıkar karşılığında davaların lehe bitirileceği söylendiği ifade edilmekte” şeklinde konuştu.

TELEFONLARI DİNLEYİP EŞİNE GÖNDERDİLER

Av. Çaltekin kendisine ulaşan birçok mağdurun durumunu ise “İzmir'de yatırımları ile dikkat çeken bir iş adamından bağış istenmiş. Bu paranınAv. Çaltekin: O hâkim-savcıların verdikleri kararlar yeniden ele alınsın verilmemesi üzerine kardeşi tutuklanmış. Yerel bir gazetenin sahibi, cemaat aleyhine haber yaptığı gerekçesi ile tutuklanmak suretiyle cezalandırılmış ve ekonomik açıdan mağdur edilmiş. Zeytinyağı üretim işi ile uğraşan ve cemaate aylık bağışta bulunan bir başka mağdur, maddi durumunun kötüleşmesi ve bağışa devam edememesi üzerine hakkında kaçakçılıktan işlem yapılmış. Hatay'da bu örgüte taraftar olmayan kamu görevlilerinin telefonları takibe alınmış ve şantaj yapılmış. Iğdır'da ise FETÖ ile bağlantısı bulunan derneklere bağış yapılmaması halinde, bir kişinin, tutuklanacağı yönünde tehdit edilmiş ve bu suretle yağmalanmış. Sakarya'da ise, telefonları usulsüz dinlenen bir kişinin, özel olan bir kısım görüşmelerin eşine gönderilmiş.

YARGILAMANIN YENİLENMESİNİ İSTEYİN

Av. Çaltekin açıklamasının devamında “Mağdurlarca, yargılama süreçlerinde bu hususlar, terör örgütü üyesi oldukları bilinmeyen hâkimlere anlatılmaya çalışılmış ve malumdur ki bu çığlıklar hiç duyulmamış. Burada hepimizin en temel görevi, bu mağduriyetleri ortadan kaldırmak olmalı. Mülkün temeli olan adaletin sağlanmasının ve vatandaşların adalete ve hukuka olan güvenlerinin geri kazandırılmasının tek yolu, bu hakim ve savcıların katıldığı yargılamaların gözden geçirilmesi, tarafsız ve bağımsız mahkemelerce yeniden yargılamaların yapılmasıdır. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, yargılamaların yenilenmesi talepleri bakımından anahtar vazifesi görecek, artık mahkemelerce bu kararlar daha kolay verilebilecektir. Öte yandan, FETÖ mensubu hakim-savcıların mağdur ettiği her kes ve kurumun, yargılamanın yenilenmesi yönünde başvuru yapmasını öneriyorum.”

 

Hürriyet