Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin uluslararası haber ajansı AFP'ye açıklamalarda bulundu.

Akdoğan'ın AFP muhabiri Fulya Özerkan'a verdiği röportajın öne çıkan kısımları şu şekilde:

"Türkiye daha kapsamlı bir şekilde, sadece DAEŞ meselesi değil, Esed rejimi ve tüm aktörleri de içine alacak şekilde, sonuç alıcı bir adım atılması gerektiğini düşünüyor. Ama burada Türkiye tek taraflı olarak böyle bir harekata girişecek değil. Türkiye maceraya atılacak bir ülke de değil. Savaş meraklısı bir ülke de değil. 

Türkiye savaş meraklısı değil ama Türkiye ulusal güvenliğini korumak durumundadır. Türkiye'nin ulusal güvenliği de hudut kapısından başlamaz.

Türkiye'ye dönük bir tehdit oluşması halinde Türkiye kendi angajman kurallarını işletir ve kendini savunur.

Koskoca ABD'nin küçücük bir terör örgütüne bel bağlaması... Ondan medet umması... Bütün Suriye yaklaşımlarını onun üzerine endekslemeye çalışması... Ben bunun çok doğru bir yaklaşım olduğu kanaatinde değilim.

YPG-PYD, PKK'nın bir parçasıdır. Burada isimlerin değişmesi bir şeyin mahiyetini değiştirmez. Elmaya armut da deseniz, elmadır.

Türkiye sınırıyla Azez arasında o 8-10 kilometrelik alanın bir kere tamamen bu sivil yerleşimcilerle sığınmacılarla ilgili bir sivil yardım hattı olması, adeta bir güvenli bölge olarak bunların koruma altına alınması önem taşıyor.

Burada siviller var. Sivil yerleşim yeri oldu burası. Bundan dolayı bir insani yardım kuşağıdır burası. Bu anlayışın gelişmesi önemli. Bunun üzerinde uçuşların olmaması birtakım operasyonların yapılmaması vs bu konuda bütün ülkelerin buna duyarlılık göstermesi lazım.

Kaynak: Haber.sol.org.tr