Van'da HDP ve DBP ile KJA (Özgür Kadınlar Kongresi) öncülüğünde Dünya Kadınlar Günü mitingi Kültür kavşağında düzenlendi. Mitinge HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ'ın yanısıra HDP Van Milletvekilleri Tuğba Hezer ile Bedia Özgökçe Ertan, Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Hatice Çoban ve kadınlar katıldı. Yüksekdağ, Kadınların 8 Mart kadınlar gününü kutlayarak konuşmasına başladı. Yüksekdağ, dün sofrada yeri olmayan kadının bugün siyasetin en ön saflarında bulunduğunu belirterek şöyle konuştu:

'ZOR GÜNLERDEN GEÇİYORUZ'

"Bugün elbette kadın özgürlük mücadelesi içerisinde halklarımızın mücadelesi içerisinde acılı ve zor günlerden geçiyoruz. Bu zor günler içerisinde yine kadınlar bütün zorlukları bütün meşakkatleri göğüslemekten bir an bile olsun tereddüt göstermediler. Silopi’de katledilen Seve, Fatma, Pakize işte en önde yürüyen kadınlarımızdandı. Bu savaş, iktidarın, erkeklerin oluşturduğu erkek egemen düzenin var ettiği, bu faşist savaş siyasetini ancak kadınlar durdurabilir, engelleyebilir, dönüştürebilir. Onlar sadece öldürmeyi bilirler."

'ÖLÜDEN İNTİKAM ALACAK KADAR DİBE VURDULAR'

Özyönetim talebinin kadının özü olduğunu da anlatan Yüksekdağ, "Kadınlar olarak kendimizi de kentimizi de bizler yöneteceğiz. Bunun önünde hiç kimse duramayacak. Bunu böyle bilsinler. Kadınlar ablukaların sokağa çıkma yasaklarının olduğu alanlarda katledildiler. İşkenceye, zülme uğradılar. Taybet Ana cenazesii bir hafta sokakta bekletildi. Kadınların gençlerimizin cenazesine işkence ettiler. Diriye saygısı olmayanın ölüye de yok. Bunlar bütün değerlerini, ahlaklarını un ufak etmişler. Ölüden intikam alacak kadar dibe vurmuşlar. Bugün karşımızda bitmiş bir insanlık vardır. Karşımızda bitmiş bir siyaset vardır" dedi.

'SİVİL DARBE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Yüksekdağ, darbe ile karşı karşıya olduklarını ve buna karşı mücadele verdiklerini söyledi. Yüksekdağ, "Biz darbeye karşı mücadele ediyoruz diyorlar, bugün kendileri darbe yaptılar. Bugün sivil bir darbe yaptılar, sivil siyaset görünümü ile sivil siyasetçi kılığına bürünerek bir darbe yaptılar. Cumhurbaşkanı diyorki, anayasayı tanımıyorum, mahkemeyi tanımıyorum, diyor ki rejim fiilen değişmiştir ister gelin ister gelmeyin, parlamento devre dışı bırakılmış durumda. Bütün devlet kurumları kamu kurumları taahküm altına alınmış durumda ve bugün en son darbece ve en son darbeci süreci yaşanıyor Türkiye’de. Türkiye tarihinin en son darbecisi saraydaki zattır. Ve biz bugün darbe mağduruyuz diyenler bir yeni darbe iktidarı ile karşı karşıyız. Katliamlarla hesaplaşacaklarını iddia ediyorlardı" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün Şırnak'ın Silopi İlçesi'ne yaptığı ziyareti de eleştiren Yüksekdağ, Davutoğlu'nun koruma ordusu ile ilçeye girdiğini belirtti. Yüksekdağ, "Başbakan’ın yakıp yıktığı Silopi'ye dün 2 bin özel koruma ile savaş helikopterleri ile 3 otobüs özel hareket polisi ile ve görünür görünmez koruma zırhı ile girdi. Habersiz girdi. Yakıp yıktıkları topraklara binlerce koruma olmadan giremiyorlar. O topraklardaki bir avuç insanın üzerine 50 kişinin üzerine 100 kişinin üzerine 10 bin kişilik ordu salanlar. Bugün temizledik, güvenli hale getirdik dedikleri bir ilçeye 5 bin güvenlik gücü ile giriyor. Yukarıdan savaş helikopterleri ile giriyor. Bununla mı gurur duyuyorsunuz, sizin başarınız bu mu Allah aşkına. Şimdi siz başardınız mı, soruyoruz? Başaramadılar Allah da şahidimizdir kul da insan da şahidimizdir ki başaramadılar. Böyle büyük bir zulmü uygulayanlar tarih boyunca da başaramayacaklar" diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr