Odabaşı, Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerini tutuklayan zihniyetin hiçbir hukuksal dayanağı olmadığını vurgulayarak bu tablonun Türkiye’yi dünya önünde utandırmaktan başka bir anlam taşımadığını söyledi. Odabaşı, şunları söyledi:

“Türkiye’de siyasal İslamın bir direniş geleneği yok fakat solun, demokratların bu ülkede Pir Sultan’dan, Nesimi’den Şeyh Bedreddin’den bugüne sadece Cumhuriyet dönemini bile dikkate alırsak, Şefik Hüsnü’den Mustafa Suphi’lerden başlayıp Nâzım Hikmet’ler Yılmaz Güney’lere uzanan büyük bir mücadele geleneği ve büyük bir kültür sanat mirası var. Sadece ümmet-ecdad söylemleriyle yığınları kolluk kuvvetleriyle korkuyla sindirmeye çalışanlar, laiklerin ve demokratların bu büyük ve soylu mücadele geleneğini asla gözardı etmemeliler.

Cumhuriyet bizim 78 kuşağı olarak da kimliklerimizi edinmeye çalıştığımız yıllardan bugüne okuduğumuz bir gazetedir. Cumhuriyet gazetesi, bazıları bugün aramızda olmayan Mehmed Kemal, İlhan Selçuk gibi ağabeylerimizin şiirlerimizi bağrına bastığı bizlerde çok güzel anılar ve bir duruş bırakmış, miraslarına hep saygılı olduğumuz ve olacağımız bir mecradır. Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini tutuklayan zihniyetin hiçbir hukuksal dayanağı yoktur. Bu tablo Türkiye’yi dünya önünde utandırmaktan başka bir anlam taşımıyor.

AKP’nin haksız yere mağdur ettiği Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin her koşulda yanında olduğumu beyan etmeyi vicdani bir sorumluluk sayıyorum.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr