Hollandalı animasyoncu Michael Dudok de Wit’in görsel, şiirsel, duygusal, müzikal animasyonu izleyiciye adeta görsel bir şölen sunuyor. Deniz kazasından kurtulan bir adam ıssız bir adaya çıkar. Bu ıssız adada kaplumbağalar, yengeçler ve kuşlardan başka hiçbir canlı yoktur. Adamın amacı bir sal yapıp bir an evvel uygarlığa kavuşmaktır. Her seferinde adadan uzaklaşmaya kalkıştığında sal görünmez bir güç tarafından alabora edilir. Sonunda Robinson Crusoe gibi ıssız adada yaşamaya başlayan adam onun gibi kulübe yapmaz, vahşi hayvanları ehlileştirmeye çalışmaz. Günün birinde çok güzel kırmızı bir deniz kaplumbağası ile karşılaşır. Bu karşılışma her ikisinin de yaşamlarını değiştirecektir.


Kırmızı Kaplumbağa’nın yaratım süreci tam 10 yıl sürdü. 65 yaşındaki Hollandalı animasyoncu Michael Dudok de Wit kişisel projelere imza atan, klipler, reklam filmleri yapan bir yaratıcı. 1996’da en iyi animasyon César ödülünü aldığı Le moine et le poisson (Rahip ile Balık/ 1994), Oscar ödüllü Father and Daughter (2000) animasyonlarını özgür bir ortamda üretti.

2006’da ünlü Japon animasyonlarını üreten Ghibli Stüdyoları’nın yapımcısı Toshio Suzuki ile stüdyonun tüm filmlerinin dünya dağıtımcısı Wild Bunch’ın patronu Vincent Maraval, usta Japon animasyoncular Hayao Miyazaki ile Isao Takahata’nın yaratıcı miraslarını kimin alacağını düşünüyorlardı. Emekliye ayrılan iki ustanın yerini onları izleyen Michael Dudok de Wit’in en doğru isim olduğuna karar verdiler. Şubat 2007’de Vincent Maraval, Toshio Suzuki ve Isao Takata, Kırmızı Kaplumbağa projesine başladılar. Ön hazırlık Japonya’da yapılmayacaktı çünkü Michael Dudok de Wit yaratım sürecinde Avrupa’dan uzaklaşmak istemiyordu.

 

Nisan 2007’de Hollandalı yönetmen Seyşeller’deki küçük La Digue adasına gitti, burada tek başına 10 gün geçirdi. Issız, dingin bir ortamda adayı inceledi, kaplumbağalar ve yengeçlerle zaman geçirdi. Bu deneyimin ardından çizgi filmini tek başına çizmeye başladı. Çizim ve yaratım süreci tam 3 yıl sürdü. Gerçekçi bir stile ulaşmak için eski bir animasyon yöntemini kullandı. Oyuncuların hareketlerini
çektikten sonra animasyoncularına bu hareketlerin kopyalarını çizdirdi. Animasyoncular tüm karakterleri elleriyle çizdiler. Sadece kaplumbağa dijital olarak üç boyutlu ortamda yaratıldı. Cintiq adlı teknikle sonuçları doğrudan doğruya sinema perdesinde görebildiler. Dekorlar, arka fonlar ise karakalemle oluşturuldu.

Kırmızı Kaplumbağa’yı yaratırken sinemacı Fransız çizgi romancılar Moebius, Hergé’den, Rembrandt’dan, Hokusai gibi Japon ressamlardan, Ghibli’den esinlendiğini belirtti. Suyun kırılması, bambuların rüzgarla dalgalanmaları, kuşların şakırtısı, herşeyi doğayla bütünleşerek resmeden Michael Dudok de Wit şaşırtıcı, etkileyici bir dünya kurdu. Filmde hiç diyalog yok. Yönetmenin özgün dünyasında yerçekimi yok, herşey uçucu, yalın, arı ve saf. De Wit yerçekimine meydan okumakta. Bu görsel, şiirsel, duygusal, müzikal şöleni kesinlikle izleyin.


The Red Turtle (Kırmızı Kaplumbağa) Yönetmen: Michael Dudok de Wit Özgün senaryo: Michael Dudok de Wit Senaryo uyarlaması: Pascale Ferran, Michael Dudok de Wit Müzik: Laurent Perez del Mar Sanatsal yapımcı: Isao Takahata Yapımcılar: Toshio Suzuki, Vincent Maraval/ 2016, 77 dakika, BirFilm / Format: Dvd.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr