Chemnitz şehrindeki mülteci yurdundan otobüse bindirilen mültecilerin hafızalarına kazınan vahim olaylar Clausnitz’e geldiklerinde başladı. Otobüsün önünü kesen yaklaşık 100 kişilik aşırı sağcı bir grup gelenlere korku dolu anlar yaşattı. Ağlayan insanların korku dolu gözleri kameralara yansıdı. Polis, otobüsün önünü kesen mülteci karşıtı gurubu uzaklaştırma yerine yaka paça mültecileri otobüsten indirerek kalacakları yere götürdü. Polisin bu davranışının aşırı sağcı gruptan alkışlarla destek görmesi dikkat çekti ve eleştirildi.

Küçük bir köy olan Clausnitz’de sokaklar bomboş. Mültecilerin kaldığı binalar ıssız ve sessiz bir yerde köyün en son evleri. Binaların hemen yanı başında geniş arazi ve ormanlar bulunuyor. Köyün merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta ve günde biri öğleden önce diğeri öğleden sonra olmak üzere sadece iki otobüs gidip geliyor. Mültecilerin konuşabileceği, sosyal aktivite yapabileceği hiçbir imkan yok. Mültecilerle birlikte 5 Alman aile de aynı binalarda kalıyor. Endişeli gözlerle pencereden bakan insanlar görülüyor. Beş aileden sadece biri mültecilere “Hoş geldiniz” demiş.

"OTOBÜSTE 50 GÜNLÜK ÇOCUĞUMA SARILIP AĞLADIM"

Dört ay önce Almanya’ya iltica eden Sadıgh Ranjbar daha güvenli bir hayat için Almanya’ya geldiğini söylüyor. Sadıgh Ranjbar otobüste yaşadıklarını unutamıyor ve korku dolu geceyi sanki tekrar yaşarcasına anlatmaya başlıyor: "Kalabalık bir grup önümüzü kesti. Traktör ve araçlarla yolu kapatmışlardı. Otobüse vurup bağırıyorlardı. Ne dediklerini anlamıyordum ama elleriyle aşağı geldiğinizde kafanızı keseceğiz işareti yapıyorlardı. Çok korktuk. 50 günlük çocuğuma sarılıp ağladım. Tercüman aracılığı ile polise bizi Chemnitz mülteci yurduna geri götürmesi için yalvardık ama kabul etmediler."

"GECELERİ KORKUDAN UYUYAMIYORUZ, ALLAH’A EMANET YAŞIYORUZ"

Sadıgh Ranjbar, korkudan geceleri uyuyamadıklarını söylüyor. “Burada emniyette değiliz. Dışarı çıkamıyoruz. Issız bir yer. Akşam olunca ışıkları söndürüp perdeleri indirip öyle duruyoruz. Sabaha kadar korkudan uyuyamıyoruz. Allah’a emanet yaşıyoruz.” diyen Sadıgh Ranjbar, köyün merkezine gitmek isteseler de korktukları için evden uzaklaşamadıklarını dile getiriyor.

4 aydır Almanya’da, Almanlardan çok yardım ve destek gördüğünü söyleyen İranlı Sadıgh Ranjbar, Clausnitz’te yaşadıklarının kendisi için hayal kırıklığı oluşturduğunu ifade ediyor. Ranjbar ve ailesi kendilerini Clausnitz’te güvende hissetmiyor. Biran önce korku ve endişenin hakim olduğu köyden uzaklaşmak istiyor.

Jena şehrinden Clausnitz’e mültecilere destek olmak için gelen Hannes, Perşembe günü Almanya’da yaşanan olayları kınıyor. Hannes daha fazla insanın bu tür olaylara karşı tepki göstermesini istiyor. "Almanya’nın gerçek güzel yüzünü bu insanlara göstermemiz gerekiyor." diyen Hannes, siyasetçilerden konuştuklarını daha fazla hayata geçirmelerini talep etti. Hannes son olarak ise Almanya’da yaşayan yerel haktan daha anlayışlı olmalarını istiyor.

POLİS: MÜLTECİLERE KARŞI BÖYLE BİR TEPKİYİ BEKLEMİYORDUK

Clausnitz’de bir polis yetkilisi ise mültecilere karşı böyle bir tepkiye hazırlıklı olmadığını söyledi. Mülteci krizi nedeniyle polislerin sınır bölgelerinde göreve kaydırıldıklarını hatırlatan polis yetkilisi, “Clausnitz’de böylesine organize bir tepkiyi beklemiyorduk. Ayrıca burası tepelik ve küçük küçük köylerden oluştuğu için olay anında polis takviyesinin olay yerine ulaşması hemen mümkün olamıyor. Clausnitz’de aşırı sağ bir yapılanmanın olduğunu bilmiyorduk. Bizim için de şaşırtıcı oldu. Soruşturma devam ediyor.” bilgisini verdi.

Aşırı sağ grubu dağıtma yerine yaka paça mültecilerin otobüsten indirilmesi sorusu üzerine ise “O anki polis gününün grubu dağıtma imkanı yoktu. Mecburen mültecileri indirmemiz gerekiyordu.” cevabını verdi. Clausnitz’in aşırı muhafazakâr bir köy olduğunu söyleyen polis yetkilisi, kendilerini endişelendiren diğer bir durumun ise köydeki insanların büyük çoğunluğunun bütün olaylar karşısında sessiz kalması olduğunu vurguladı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr