Dokunulmazlığın kalkmasıyla 152 milletvekili hakkındaki yaklaşık 800 ayrı dosya yargıya gönderilirken söz konusu dosyaların bir kısmının daha önce yargılaması yapılmış takipsizlik ve beraat kararı verilen eski dosyalardan oluşması milletvekillerinin ifadeye bile çağrılmadan haklarında takipsizlik verilebileceği değerlendirmelerine neden oldu. Savcılıklar geçen ay sonu itibarıyla ifade çağrıları yapmaya başlarken bugüne kadar bazı isimler hariç ifade çağrılarında zorla getirilme vurgusunun yapılmaması ifadesiz yargı sürecinin başlayabileceği yorumlarını beraberinde getirmişti. HDP gelecek hafta başından itibaren ifade çağrılarına yönelik tebligatlarda artış yaşanacağını değerlendiriyor. Ancak HDP içinde yargıda işleyecek süreçle ilgili farklı bir değerlendirme daha yapılıyor. HDP Sözcüsü Ayhan

“Meclis’in yapması gereken çalışmayı şimdi yargı yapacak. Siyaset krizi üretti ve yargının kucağına bıraktı” görüşünü dile getirdi. “Savcılık ifadesi yargılamanın zorunlu bir parçası değil. Savcı ifade almayabilir. Dolayısıyla yargılama süreci ifade alınmadan da devam edebilir. Yerel mahkemelerde yargılaması yapılmış ve takipsizlik verilmiş dosyalar var. Milletvekili olmayan kişiler hakkında takipsizlik kararı verilen dosyalardan düzenlenen fezlekeler bulunuyor” dedi.

‘Siyaset krizi üretti’

Bilgen, Meclis çatısı altında çalışması gereken komisyonun bu dosyaları tek tek inceleyip dosyaya göre karar vermediği için bu çalışmanın yargı tarafından yapılmak zorunda olduğuna işaret etti. Bilgen, bu kapsamda savcıların önceki yargı süreçlerine bakarak bu dosyalar hakkındaki takipsizlik kararı verebileceğini ya da ifade almadan yargılama sürecinin işleterek beraat kararı verebileceğini söyledi. “Bütün dosyaları toptan ele alan bir yaklaşım yerine dosyalara rutin bir şekilde bakılsaydı bu dosyaların çoğu zaten kapatılacaktı. Meclis, olağan komisyon çalışmasını yapıp görevini yapsaydı bu kadar dosya olmayacaktı zaten. Dolayısıyla bu krizi siyaset kendi üretti ve yargının kucağına bıraktı” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr