Yıllar önce, adeta soluk kesici bir gerilim temposunda seyrederek, koltuğuna mıhladığı seyircisini 2 saatliğine resmen ürkünç bir korku-dehşet sarmalına dolayarak belleklere kazınmış olan çağdaş bilimkurgu klasiği “Alien-Yaratık”(1979) filmi, İngiliz yönetmeni Ridley Scott’ın da çıkışı olmuştu. İlk filmi “Düellocular”ın (1977) başarısıyla Hollywood’un yolunu tutan R. Scott’ın usta sinemacılığını ve tüm yeteneklerini ilk kez son derece etkileyici biçimde sergilediği bu efsanevi “Yaratık”, zaman içinde bütün sinema tarihinin de (3 devam filmi ve ilk filmin öncesinde geçen 2012 yapımı “Prometheus”la) en ünlü, fantastik bilimkurgusal serilerinden birine dönüşmesini başlatmıştı vaktiyle.

Baştan sona, biri siyah, ikisi kadın, biri android, kalan üçünün de beyaz erkek olduğu 7 kişilik mürettebatıyla uzaydan dünyaya dönen bir kargo gemisinde geçen ve uyarıları erkek personelce dikkate alınmayan, (habire yarı çıplak seksi bedenini röntgenlediğimiz) Ripley rolündeki gencecik Sigourney Weaver’in yıldızlaştığı “Yaratık”ın ardından, zaten bir başka bilimkurgu klasiği olacak “Blade Runner”la (1982) unutulmaz feminist özgürlük çığlığı “Thelma ve Louise” (1991) gibi zaman içinde ünlenecek, sıkı, yaman filmler yapacaktı yönetmen Ridley Scott ABD’de.

Scott’un bilimkurgu türüyle korku- dehşet sinemasını çarpıcı bir görsellikle harmanlayarak seyirciyi çeşitli sürprizlere-şoklara uğratan, kuşkusuz başyapıtı diyebileceğimiz gotik gerilim denemesi “Yaratık”ı, dünya dışı Alien’in girdiği ve geliştiği insan bedeninden ansızın kanlar içinde çıkıp büyüyerek korkunç bir yaratığa dönüştüğü sahne gibisinden çeşitli sarsıcı çekimler de içeriyordu.

Tasarımı İsviçreli grafik sanatçısı H.R. Giger’e ait, filmin oyuncularından rol çalan harika ‘yaratıkTasarımı İsviçreli grafik sanatçısı H.R. Giger’e ait, filmin oyuncularından rol çalan harika ‘yaratık kahramanı’yla da akıllarda yer etmişti bu şoke edici bilimkurgu. kahramanı’yla da akıllarda yer etmişti bu şoke edici bilimkurgu.

Senaryosunu Michael Green’le Jack Paglen’in hikâyesinden yola çıkan John Logan’la Dante Harper’ın yazdığı, usta kameraman Dariusz Wolski’nin görüntülediği, Jed Kurzel’in müziklediği, 2104 yılında, dünyadan çok uzaklardaki yaşamaya müsait (hatta cennetimsi) görünen bir gezegene iniş yapan Covenant adlı bir uzay gemisinde geçen, serinin “Prometheus”u izleyen, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın şaşırtıcı doğal mekânlarında, etkileyici dijital görsel efektlerle çekilmiş serinin bu 6. filmi, 2 rolü oynayan Michael Fassbender ve Katharine Waterstone, Billy Crudup, Danny McBride, Demian Bichir, James Franco, Guy Pearce ve Noomi Rapace’den oluşan parlak oyuncu kadrosuyla da göz alıyor.

İndikleri gezegende, Covenant uzay gemisi personelini (tıpkı ilk filmdeki gibi), kulağından, ağzından insan bedenine girip karşı konulmaz canavarlar olarak ortalığa salınan, öldürücü, korkunç yaratıkların yol açtığı ölümcül tehlikelerle ve belalar beklemektedir “Yaratık: Covenant”da..

Bugün gösterime giren, yedinci sanatın 40 yıllık, belki de en ünlü serisinin önceki filmlerine vâkıf sinemaseverlerin bir çeşit ‘deja vu’ duygusuyla seyredeceği bu (şimdilik?) son “Yaratık”ın yanısıra, 1970’lerin Yeni Alman Sineması’ndan günümüze kalan önemli yönetmenlerden Werner Herzog ustanın, baş rollerdeki Gael Garcia Bernal- Michael Shannon ikilisinin başarılı oyunculuklarıyla sivrildiği, katıldığı festivallerden övgüler alan, ‘ekolojik bir saygı duruşu’ niteliğindeki son filmi “Salt and Fire-Tuz ve Ateş”, İngiliz yönetmen Guy Ritchie’nin hızlı, hareketli üslubuyla Yuvarlak Masa şövalyelerinin efendisi Kral Arthur efsanesine ve Excalibur denen, saplandığı taştan çıkmayan kılıca yeni bir yorum getirmeye soyunduğu “King Arthur: Legend of the Sword-Kral Arthur:

Kılıç Efsanesi” ve nicedir yaptığı sinema yazarlığıyla televizyonlardaki sanat programı sunuculuğundan sonra artık kamera arkasına geçen Ceylan Özgün Özçelik’in gelecek vaat eden oyuncu Algı Eke’yi yöneterek yazıp çektiği, ülkemizin yakın dönemini ele alan ve seçildiği Berlin festivalinde de beğenilen ilk uzun metrajı “Kaygı” da yeni haftada sinemaseverlerin ilgisini çekmeye aday filmler.

Alien-Yaratık serisi filmleri

Sinema tarihinin en çok söz konusu edilmiş, efsanevi bilimkurgusal- fantastik serilerinden “Alien-Yaratık” filmlerine, yeni bir halka daha eklendi bugün gösterime giren “Yaratık: Covenant”la. Ridley Scott’ın 1979’da “Alien-Yaratık”la başlattığı efsane, üç devam filmiyle genişleyerek devam etti sonrasında: yönetmen James Cameron’ın imzasını taşıyan, 1986 yapımı “Aliens-Yaratığın Dönüşü”, David Fincher’in 1992’de yönettiği “Alien 3-Yaratık 3” ve Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet’nin 1997’de çektiği “Alien Resurrection-Yaratık: Diriliş” Yönetmen koltuğuna yine Ridley Scott’ın oturduğu “Prometheus” (2012) ve 2017 yapımı “Yaratık: Covenant”la seri şimdilik tamamlanmış görünüyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr